İNSANCA YAŞAMAK İÇİN KAÇMAK ZORUNDA KALANLARA KARŞI MI MÜCADELE EDİLECEK?
OSMANİYE Cevdetiye Geçici Barınma Merkezinde yaşanılanların, mültecileri suç nesnesi haline getirmenin, ırkçı yaklaşımların sonuçları olduğunu belirten Emek Partisi (EMEP) Göç ve Mülteciler Bürosundan Hilmi Mıynat, “35 mülteci insanca yaşamak için emperyalistlerin savaş ve sömürü bataklığına çevirdiği ülkeden kaçıyor, sığındığı ülkede insanlık dışı muameleye maruz kalıyor. Oradan da kaçmak isterken ortaya bu görüntüler çıkıyor” dedi.
Ggm’lerde neler olduğunu öğrenememenin asıl mesele olduğunu vurgulayan Mıynat, şeffaf bilgi aktarımı olmamasını eleştirdi. Benzer olayların İzmir’de yaşandığını, avukatların bile bilgi alamadığını belirte Mıynat şunları söyledi: “Çıkan olayların işkence sonucu olup olmadığını bilmiyoruz. Kendiliğinden mülteciler isyan etti gibi veriliyor, sonra da ‘Kaçtılar’ diyorlar. Medya da bu insanları kriminalize ederek yaşam haklarının ellerinden alınmasını meşrulaştırıyor.”
“Bu mülteciler kaçaksa neden kaçtı, kaçıran kim?” sorularının cevaplanması gerektiğini belirten Mıynat, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu mülteciler kaçaksa neden kaçtı, kaçıran kim?’ Valiliğin açıklamasında 35 mültecinin ‘Yakalandığı’ ifade edildi. Mültecilerin hayati tehlikesi var mı? Sağlık durumları nedir? Valilik bilgi kirliliğine değiniyor fakat ikna edici bilgiler de paylaşmıyor. Yanlış sorulara doğru cevap mümkün değil yanlış sonuçlara götürür. Evet. Göçmen kaçakçılığı, insan kaçakçılığı yaygın ama biz kaçakçılığa karşı mı mücadele edeceğiz, insanca yaşamak için kaçmak zorunda kalanlara karşı mı? Önce burada bir ayrım yapmak kaçakçılığa, rüşvet mekanizmalarına, Ortadoğu ülkelerini savaş ve sömürü bataklığına çevirenlere karşı söz söylemek gerekiyor.
Geçtiğimiz günlerde Madrid’de yapılan NATO zirvesinde alınan 10 yıl geçerli olacak ‘konsept’i hatırlatan Mıynat, “NATO önümüzdeki 10 yıl için halklara hayatı zindan edecek bir yol haritası çıkardı. Bunun göç rejimine dair de sonuçları olacak. Bu 10 yıl için kanlı savaş örgütü NATO’YA karşı sözümüz ne olacak? Güçlü bir şekilde ‘Ortadoğu’dan elinizi çekin’ diyebilecek miyiz? Bunu başaramazsak bunun ekonomik, sosyal, toplumsal kötü sonuçları olacak. Emperyalistlerin bizlere dair planları varsa bizim de yeni göç rejimine, savaş ve sömürü düzenine bunu besleyen kaçakçılığa, sömürü ilişkilerine, insanlık karşıtı göç politikalarına karşı planımız, sözümüz ve ortak mücadele hattımız olmak zorunda!”