GÜLŞEN BALTA: ASGARİ ÜCRET 10 BİN LİRA DA YAPILSA HİÇBİR ŞEY ÇÖZÜLMEYECEK
ENFLASYON, geçim derdi belimizi bükmeye devam ediyor. Türk-İş’in dört kişilik ailenin kasım ayı yoksulluk sınırının 25 bin 364, açlık sınırının ise 7 bin 780 liraya yükseldiğini duyurduğu gün AKP’LI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yine marketlere yüklenerek kontrollerin sıkılaştırılacağını, Fiyat İstikrar Komitesi’nin de takibi sürdüreceğini açıkladı.
Milyonlarca işçi ve emekçinin dikkatle takip ettiği asgari ücret tartışmaları da yoğunlaşıyor. Bir süredir çeşitli rakamlar dillendirilirken, Çalışma Bakanı ve Sosyal Güvenlik Vedat Bilgin, ilk toplantısını 7 Aralık’ta yapacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda “enflasyon tahribatını dikkate alan bir düzenlemeyi ele alacaklarını” söyledi. Bilgin, yine uzunca zamandır sündürülen EYT konusunun Meclise getirilme tarihi için de aralık ayını işaret etti.
Peki tüm bu tartışmalar, yaratılan beklentiler, seçim odaklı sosyal yardım, ucuza ev, sözleşmeliye kadro gibi hamleler işçi ve emekçilere nasıl yansıyor? Sorunlar dağ gibi büyürken AKP, Erdoğan oylarında neden radikal düşüşler olmuyor? Açıklanan vizyon belgeleri, muhalefetin anayasa taslakları, “seçimi bekleyin, sonra her şey düzelecek” vaatleri gündelik hayata ne kadar giriyor? En önemlisi geçim savaşı nasıl veriliyor?
Yanıtlar için Cumartesi Söyleşisi’nde bu hafta bir kadın işçiyle, Gülşen Balta’yla konuştuk. Balta, DERİTEKS’IN örgütlü olduğu, çoğu kadın 300’e yakın işçinin çalıştığı ETF Tekstil fabrikasının üretime devam etmeyerek kapanacağını bildirmesi üzerine, tazminatlarını ve ikramiyelerini alabilmek için temmuz ayı sonlarında direnişe geçen ve direnişlerini 79 gün sürdüren işçiler arasındaydı. Gülşen Balta, Pendik Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nde çalışmalara katılıyor ve iş arıyor…