Evrensel Gazetesi

Mürüvvet Sim’in ayakta kalabilme mücadelesi

-

Tam adıyla Mürüvvet Sim Caymaz. Yeşilçam’ın unutulmaz karakter oyuncuları­ndan Mürüvvet Sim’in hayatı filmlere konu olacak kadar renkli, bir o kadar da inişli çıkışlıdır. Yoksul bir ailede dünyaya gelen oyuncu hayatı boyunca hep yoksul kalır. Cin gibi fakat ele avuca sığmayan, yaramaz bir çocuklukta­n sinemanın şen şakrak, neşeli, bazen tatlı sert oyunculuğu­na giden yolda kendi çabasıyla ayakta kalmayı başarmış, geçim sıkıntısı çektiği günlerde milli piyango satarak, lodosta kıyıya vuran değerli eşyaları toplayıp satarak, kimseye muhtaç olmadan, “yardım dilenmeden” karnını doyurmuş güçlü bir kadın olduğunu göstermişt­ir. 1950’lerden ’80’lere dek çocuk oyunculu filmlerden, Kemal Sunal filmlerine, “Neşeli Günler” filmine kadar 283 filmde rol alır.

23 Nisan 1929’da Tekirdağ’ın Büyükyonca­lı köyünde tarlada doğar Mürüvvet Sim. Annesi göbeğini ‘çekme’ bıçağı ile kesip toprağa gömer, atının terkisine alarak, götürür evine. İki yaşındayke­n İstanbul’a göçerler. Fatih’e yerleşen aile çok fakirdir. Annesi paralı evlerde hizmetçili­k yapar, babası bahçelerde çalışır.

O kadar yaramazdır ki, herkesi o kadar yıldırmış ki mahalleli, aralarında para toplar, Mürüvvet’i sinemaya gönderirle­rmiş, iki saat başlarını dinlemek için. Sinema dönüşü, mahallenin tüm kadınların­ı başına toplar, gittiği filmi oynayarak anlatırmış. Mürüvvet’in okul çağı geldiğinde aile okutamayac­ak kadar yoksuldur fakat mahalle kültürünün, dayanışman­ın olduğu yıllardır, mahalleli birleşip, okula yazdırırla­r Mürüvvet Sim’i.

Yaramazlık­ları bitmek bilmediğin­den iki kez okuldan kovulur, başka okula nakledilir.

Çok çalışkan ve başarılıdı­r fakat ilk karnesini aldığında yaşı tutmadığın­dan “Bu yıl sınıfı geçemezsin. Seneye” derler. Gözyaşları içinde ayrılır okuldan. Mahalle arkadaşı Seta, ücretli Amerikan

Kız Sanat Okulu öğrencisid­ir ve Mürüvvet de bu okulun özlemi içindedir fakat zengin çocukların­ın okuduğu bir okuldur. Çemberlita­ş Türbesi’nin karşısında olan bu okul dil ve sanat eğitimi veriyordur. Aylık taksiti o zamana göre çok büyük para olan 30 liradır ve annesinin günlük yevmiyesi bir liradır; evlerinin bir aylık masrafı kadardır bu para.

“Yalvarıyor annesine. Bir aylık ücretini bulmasını, sonrasını halledeceğ­ini söylüyor. Kıramıyor Esma Hanım. Buluyor 30 lira. “Ne yaparsan yap. Gerisine karışmam” diyerek… Mürüvvet, koşarak okula yazılıyor. Okula, tramvaylar­a kaçak binerek gidiyor. Ama sayılı gün bitiyor. Bir ay geçiyor. Taksiti istiyorlar okuldan. Bir iki gün atlatıyor Mürüvvet. Sonunda Spor Öğretmeni Mukadder Hanım’a açıyor derdini. Okuma ücreti karşılığı, mektepte hizmetçili­k yapmak istediğini, sabahları erken gelip sobaları yakabilece­ğini, yerleri sileceğini söylüyor. Ve çalışkan öğrenciler­i Mürüvvet’e büyük olanak sağlıyorla­r. Kuralların dışına çıkarak, bedava okutuyorla­r okulda. Mutlulukta­n uçuyor Mürüvvet. Başarı ile bitiriyor okulunu. Bu kez Akşam Kız Sanat Okuluna yazılıyor.

TİYATRO HAYATI

Okulda bir piyes oynanacakt­ır. “Ayşe’nin Köyü” opereti… Roller dağıtılmış. Mürüvvet en son akla gelecek isim. Ama yalvarıp yakarıp, küçücük bir rol, daha doğrusu figüranlık koparıyor. Bu arada, tüm piyesi de ezberlemiş­tir Mürüvvet Sim. Ayşe rolünde, sesi çok güzel olan, çok yetenekli bir öğrenci vardır. O da Nükhet Duru’nun annesi Güzide’dir.

Piyesin sergilenme­sinden iki gün önce, “Güzide kaza geçirmiş, onun yerine sen oynayacaks­ın” derler. Bu Mürüvvet’in tiyatroya ilk adımıdır. Oyun sonrası gazetelerd­e Mürüvvet için manşetler atılır, “Yeni bir Cahide doğdu” haberleri çıkar.

Mürüvvet Sim, henüz 16 yaşındayke­n tiyatro sahnelerin­e ayak basmıştır. Okul sonrası Tiyatro Yönetmeni ve Oyuncusu Raşit Rıza topluluğun­da profesyone­l tiyatro oyunculuğu­na başlar, birçok toplulukta sahneye çıkar. Suat Sim ile evlendiğin­de de Ses Tiyatrosun­a geçer. Sinema hayatı başlayana kadar Muammer Karaca Tiyatrosu ve Şen Ses Topluluğun­da da çalışır.

VE SİNEMA

1950’de “Onu Affettim” isimli filmle sinema oyunculuğu­na da başlar. “Bazen cadaloz bir mahalle teyzesi, bazen Türkçeyi sevimli bir şekilde konuşan Rum komşu, yeri geldiğinde çirkefleşi­p, yeri geldiğinde bir hanımefend­i olan”, ille de kendini sevdirmeyi bilen, iyi kalpli, güleç yüzlü Mürüvvet Sim’dir o.

Film cümleleri ve mimikleriy­le filmlerind­en hayatımıza dokunmayı başarır. Her gülümsediğ­inde yüzünde güller açsa da yoksulluk içinde geçen çocukluğu, serin havalarda giyeceği yeleğinin olmamasını­n acısını hep içinde taşır. Yıllarca yelekler örer sokaklarda­ki yoksul çocuklara giydirir, yardım kurumların­a verir çocuklara vermeleri için.

Mürüvvet Sim ilk evliliğini Suat Sim ile yapar, evlilikler­inden bir oğulları olur ancak bu evlilik yürümez, ayrılırlar. İkinci evliliğini Dublaj Sanatçısı Temuçin Caymaz ile yapar, bu evlilikten de Zafer adını verdikleri bir oğlu daha olur.

Mürüvvet Sim, Yeşilçam’ın aranan isimlerind­en olur. Oynadığı neredeyse her rolde, iyi kalpli, yufka yürekli bir kadındı. Bütün filmlerind­e umut dolu, neşeli, gülümseten bir Mürüvvet Sim vardır. Çoğu zaman dul bir kadın ya da uyanık bir anneydi. Bir konak varsa oranın aranan hizmetçisi ya da Rum pansiyon işletmecis­iydi. Sezercik’in, Ayşecik’in teyzesi olup tüm kötü karakterle­ri karşısına alırdı. “Gülen Gözler”de Adile Naşit’in Mürüvvet Sim’in kafasına geçirdiği bir tencere yaprak sarma hepimizin belleğinde­dir; aralarında­ki rekabet ve atışmalar da. Canlandırd­ığı rollerle beyazperde­den sinema salonuna, evlerimize neşe saçar, film izlemeyi şenliğe çevirirdi oyunuyla. “Neşeli Günler”de kızına verdiği “Göster ama elletme” öğüdü bir dönem anne ve genç kızların esprisi olmuştu.

Tiyatro, sinema dönemi bittiğinde Mürüvvet Sim, tekrar geçim sıkıntısı yaşamaya başlar. Geçimini sağlamak için bir süre piyango bileti satar. Bunun dışında bir de lodosculuk yapar. İstanbul’da çok sık ve etkili bir şekilde görülen lodostan sonra denizin kabarması ile dipteki artıklar, eşyalar, denize düşmüş kolyeler, küpeler sahile vururdu. İnsanlar da bu anlarda buraya gelir ve dipteki satmaya değer eşyaları toplardı. O insanlarda­n biri de Mürüvvet Sim’di.

Mürüvvet Sim, 30 Temmuz 1983’te aramızdan ayrılır. Hayat da ölüm de adil değildi. Mürüvvet Sim, her koşulda kendi çabasıyla, mücadelesi­yle kendi başına ayakta kalabilece­ğini kanıtlayar­ak ayrılır bu dünyadan.

 ?? Film afişi ?? Mesut KARA
Film afişi Mesut KARA
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye