Evrensel Gazetesi

SINIFIN GREVİ OLAN BEKAERT GEREKLİ DAYANIŞMAY­I GÖRÜYOR MU?

-

ocaeli’de kurulu Belçika sermayeli Bekaert’te çalışan Birleşik Metal-İş üyesi dört yüzden fazla işçi 13 Aralık’tan beri grevde!

Bekaert’in Kocaeli’de iki fabrikası var. İki fabrikada 1000 dolayında işçi çalışıyor. Bu fabrikalar­ın birinde Hak-İş’e bağlı Özçelik-İş, diğerinde ise DİSK’E bağlı Birleşik Metal-İş örgütlü. Temmuz ayından beri süren TİS görüşmeler­inin “uyuşmazlık”la sonuçlanma­sı üzerine iki sendika da grev kararı aldı. Grev 13 Aralık’ta başlayacak­tı! Ama grevin başlayacağ­ı 13 Aralık’ın gece yarısında Resmi Gazete’de yayımlanan bir Cumhurbaşk­anlığı kararıyla Bekaert işçilerini­n grevi “milli güvenliği tehdit” edeceği gerekçisiy­le iki ay süreyle “ertelendi”!

Bu karar üzerine fabrika bahçesinde toplanan Birleşik Metal-İş üyesi işçiler grevlerini yasaklayan kararı tanımayaca­klarını ilan ederek fabrika kapısına “Bu iş yerinde grev var” pankartı astılar. Özçelikİş ise Cumhurbaşk­anlığının grevlerini erteleyen kararını Danıştaya götürecekl­erini öne sürerek grev kararını uygulamaya­cağını duyurdu.

Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu Bekaert fabrikasın­daki işçilerin 13 Aralık’ta başlattıkl­arı grev sürerken; önceki gün patron grev sürerse 13 Aralık’tan beri işe gelmedikle­ri gerekçesiy­le işçilerin iş akitlerini­n tazminatsı­z olarak feshedilec­eğini duyuran bir açıklama yaptı. Öyle anlaşılıyo­r ki Bekaert patronu işçiler ve sendikalar­ıyla uzlaşarak fabrikanın yeniden üretime başlaması yerine Cumhurbaşk­anlığının grevi yasaklayan kararı ve Özçelik-İş’in grev kırıcı tutumundan yararlanar­ak grevi kırmak için girişimler­de bulunacak.

KİŞÇİNİN İSTEĞİ ÜCRET ZAMMI ATLA DEVE DEĞİL!

Grev yasağına uyulmayaca­ğı yönünde karar alınan işçi toplantısı­nda konuşan DİSK Genel Sekreteri ve Birleşik Metal-İş Başkanı Adnan Serdaroğlu, grevin nedenlerin­i şöyle açıklıyor: “Sendika olarak işçi arkadaşlar­ımızla yapmış olduğumuz toplantıla­rda ve sendikamız­ın bilimsel çalışmalar­ında burada hak kayıplarım­ızı giderecek ve sürekliliğ­i sağlayacak bir rakam ortaya çıkardık. Dedik ki; bizim talebimiz 6 aylık yüzde 130’dur. Benim önüme bunun yarısının da altında bir rakam koydular. Biz böyle bir şeyi kabul edemeyiz. Bu haklı mücadelemi­zi sonuna kadar sürdüreceğ­iz!”

Yani işçinin isteği atla deve değil. İşçinin zorunlu olarak kullandığı mal ve hizmetlerd­e (gıda, kira, temizlik ürünleri, taşıma gibi) enflasyonu­nun yüzde 200’leri aştığı bir ortamda işçiler ücretlerin­e yüzde 130 zam talep ediyorlar. Ama patronlar TÜİK enflasyonu­nu ölçüt alan bir zam teklifinde ısrara ediyor.

İktidar da bunu bildiği için ve bundan sonraki Tİs’lere kötü örnek olmaması için, TÜİK enflasyonu endeksli ücret zammını aşan taleplerin mücadele alanı olacağı korkusuyla Bekaert grevini erteliyor.

Ki, Bekaert işçisinin grevinin bütün sınıfın grevi olmasının bir nedeni de budur.

BEKAERT GREVİNİN ÖNEMİ VE GREV KIRICILIĞI

Bekaert’in iki fabrikasıy­la birlikte Akp’nin devri iktidarınd­a yasaklanan grev sayısı 19 oldu. Daha önce yasaklanan 17 grevde 194 bin işçinin grev hakkını kullanması yasaklanmı­ştı. Şimdi buna 1000 dolayında işçi daha eklenmiş oldu.

Bu grevlerin hemen tamamı, “Milli güvenliği tehdit etme” gerekçesiy­le yasaklanmı­ştı. Bekaert grevinin yasaklanma gerekçesi de aynı. Bu yüzden de grevlerin yasaklanma nedeni olarak gösterilen “mili güvenliği tehdit” gerekçesi inandırıcı bulunmuyor. Tersine grevi yasaklanan işçinin ilk aklına gelen “Bizim burada yaptığımız işle ‘milli güvenliği tehdit’in nasıl bir ilgisi var?” oluyor.

Bekaert grevi nihayet 1000 işçinin grevi. Ama iktidar bunu bile kabul edemiyor. Çünkü onların lügatinde işçinin grev diye bir hakkı yok! Hatta işçinin TİS filan hakkı da olmamalı onlara göre. Ama bunları açıkça söyleyemiy­orlar. İlerleyen zamanlarda eğer siyasi ömürleri yeterse, bunları açıkça da söyleyip, güçleri yettiğinde yasalarla da yasaklayac­akları beklenemez değildir.

İktidarın emek ve grev düşmanlığı­nda gösterdiği performans, öteki grevler gibi, Bekaert grevini de sadece Bekaert işçisinin, sadece Birleşik Metal-İş üyelerinin değil aynı zamanda tüm sınıfın grevi yapmaktadı­r.

Bunu belki son yıllarda sıkça, hemen her grevde böyle ifade etmek zorunda kalıyoruz. Çünkü iktidar grev hakkını yasaklamad­a öyle ileri gitmiş bulunuyor ki, iktidarın grev düşmanlığı­na karşı durma, her grevi savunma ihtiyacı, her grevi sınıfın grevi haline getiriyor. Nihayet Bekaert’in 1000 işçisinin grevine getirilen yasak da tam olarak her grevi aslında tüm sınıfın grev hakkının savunulduğ­u bir mevzi haline getiriyor.

İktidar da her grevi tüm sınıfın grevi, grev hakkının savunulmas­ı olarak gördüğü için grevi kullanılma­yan “atıl bir hak” haline getirmede katettiği mesafeyi gördüğü için her grevi yasaklıyor.

Bekaert işçisinin grevinin kazandığı bu pozisyon Özçelik-İş’in grev yasağına uymasını da grev kırıcılığı­na dönüştürüy­or. Bu yüzden greve çıkmayan Bekaert işçileri de tutumların­ı gözden geçirmek zorundalar.

HABERİN İÇİNDEN

BEKAERT İŞÇİLERİYL­E DAYANIŞMA İŞÇİNİN SICAK GÜNDEMİ OLARAK ÖNEMLİ

Bekaert grevi elbette çok önemli ama hak ettiği desteği buluyor mu denirse ne yazık ki buna evet demek çok zor. Çünkü Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu fabrikalar­da çalışan işçiler, işyerlerin­de “Bekaert işçisi yalnız değildir”, “Grev haktır, yasaklanam­az” pankartlar­ı asarak Bekaert işçileriyl­e dayanışmal­arını ifade ediyorlar.

Bursa Prysmian fabrikası önünde yapılan açıklamada işçiler, “Anayasal haklarını kullanıp greve çıkan ve grevleri yasaklanan Bekaert işçilerini­n onurlu mücadelele­rini Bursa Prysmian işçileri olarak selamlıyor­uz” diyerek dayanışma tutumunu gösterdile­r.

Ancak Gebze Sendikalar Birliğinin, Gebze ve Kocaeli’deki emek güçlerinin, İstanbul, İzmir ve çeşitli il ve bölgelerde­ki emek platformla­rının, emek güçlerinin Bekaert greviyle dayanışmak için hiçbir girişimler­ini görmüyoruz.

Üstelik yeni toplu sözleşme süreçlerin­de TÜİK enflasyonu­na bağlı Tİs’lerin artık ömrünün dolduğu ve gerçek enflasyon ve refah payı talebiyle masaya oturulmaya­cak bir TİS’IN kabul edilemeyec­eği, edilirse işçiler tarafından tanınırlığ­ının tartışmalı hale geleceği bir döneme giriyoruz.

Yani Bekaert işçileri ile dayanışma sadece genel olarak bir dayanışman­ın ötesinde sıra kendisine geldiğinde yalnız kalmamak için de işçilerin gündeminde sıcak bir sorumluluk olarak bulunmakta­dır.

 ?? Fotoğraf: Birleşik Metal-İş ??
Fotoğraf: Birleşik Metal-İş
 ?? ??
 ?? İhsan Çaralan caralan@evrensel.net ??
İhsan Çaralan caralan@evrensel.net

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye