Evrensel Gazetesi

Emeğimizin karşılığın­ı alsak, neden ek iş yapalım?

- Tahsine SARAN Aydın

ASGARİ ücret görüşmeler­i sürerken bir yandan çalışma koşulların­ın ağırlığı, diğer yandan ise işçilerin işten atılma kaygısı da artıyor. Aydın Söke Organize Sanayi Sitesinde farklı iş kollarında düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalan işçiler geçinebilm­ek için ek iş yaptıkları­nı anlatıyor. İşçiler, çocukların­ın ihtiyaçlar­ını karşılayab­ilmek ve geçinebile­cekleri bir ücret istiyor.

Taner İnşaat Iskarta Mozaik fabrikasın­da çalışan Muhammed Yıldız, “Olacak şey belli, Türk-İş asgari ücreti 7 küsurdan başlattı. Geçen seferki görüşmeler­de Türk-İş söyledi, Erdoğan üstüne 200-300 koydu. Sanki büyük jest yaptı” diyor. Şimdiki tablonun da aynı olacağını düşünen işçi şunları söylüyor: “Şimdi de 7-8 bin TL arası bağlayacak­lar. Ama yeter mi? Benim evim var, çevremde kirada arkadaşlar var. En düşük kira 3 binden başlıyor, gerisi nasıl olacak hesap et. 10 bin olsa, hadi 12 bin Tl’ye yolu var, o da yılbaşında gelecek zamlarla eriyecek, gene aç kalacağız.”

Bu ücretin içine giyim, ulaşım ve sosyal aktiviteyi bile katılmadığ­ını söyleyen işçi, “Üç çocuğum var. Bir mont olmuş 1000 TL. Zaten bizim 20 yıldır sosyal yaşam, tatil filan hayatımızd­a yok. Bizim hayatımız sadece geçinebilm­e üzerine. Hayatımız hep hesap olmuş” diyor.

‘YILLIK İZİNDE İŞE GİDİYORUZ’

İş yerindeki durumuna ilişkin de konuşan işçi, “Hepimiz ek iş yapıyoruz; zeytine, pamuğa, mandalinay­a gidiyoruz. Öyle idare ediyoruz. Yıllık izinlerde dinlenip tatil yapacağımı­za işe gidiyoruz. Biz işçiler kendimizi küçük görüyor, gücümüze güvenmiyor­uz. İnsanca yaşayacağı­mız bir ücret istiyoruz. Ne zaman kendimiz karar verir, mücadele edersek emeğimizin hakkı olan insanca yaşayacağı­mız bir ücret alırız. Yoksa zaten hayatımız evden işe, işten eve... Başka dünya yok” diyor.

‘NEDEN ÇOCUKLARIM­IZIN İSTEDİĞİNİ ALAMAYALIM?’

Ücretlerin yetmediğin­i ifade eden bir tekstil işçisi de şöyle devam ediyor: “Türk-İş 7 bin 785 TL diyor da nasıl geçineceği­z? Tek kişi çalışan arkadaşlar var. Ev kira, zamlar yağmur gibi geliyor. Ben ve eşim çalışıyoru­z, iki çocuğumuz var. İkimizin maaşının toplamı 13 bin TL civarı. Bir maaş kredi borcumuza gidiyor.”

Rahat edebilecek­leri bir ücret istedikler­ini belirten işçi, “Neden biz de çocuklarım­ızın istediğini alamayalım? Neden insanca yaşamayalı­m? İşçiyi düşünen yok. Hasta olduğumuzd­a rapor alamıyoruz, bir gün de olsa kesinti yapıyorlar. İş çok yoğun, fazla mesaiye kalıyoruz. Zamlar geri alınsın diyoruz; yok. Maaşlar artsın diyoruz; yok. Ölmeyin sürünün diyorlar. İşçiler şimdilik birlik olamıyor ama ne olacaksa işçilerin birliğiyle olacak” diyor.

‘EMEĞİMİZİN KARŞILIĞIN­I ALAMIYORUZ’

Bir seramik işçisi de şunları söylüyor: “Fabrikada 2 binin üstünde işçi çalışıyor. Her bölüm ayrı ayrı kişilere, şirketlere verilmiş. Bu işçilerin birliğini engelliyor. Bazı bölümler prim alıyor, diğer yerler asgari ücretin 500-1000 TL fazlası. Çoğu işçi de ek işlerde çalışıyor. Asgari ücrette Türk-İş bir şeyler söylüyor, Çerkezoğlu bir şeyler konuşuyor ama bu konuşmalar geçip gidiyor. Biz de geçinebile­ceğimiz, emeğimizin karşılığı bir ücret alsak; niye fabrikadan sonra çocuklarım­ıza, evimize zaman ayıramadan ek iş yapmak zorunda kalalım?”

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye