Açlık küfesi işçilerin sırtında
2023 yılı için açıklanan yeni asgari ücretin geçimi sağlamaya yetmeyeceğini dile getiren işçiler, “Açlık küfesi bizim sırtımızda” dedi.
İstanbul Esenyurt’ta tekstil işçiliği yapan Ahmet, “Evli, çocuklu, kirada oturan bir işçi için bu yeterli değil. Ben asgari ücretliyim, eşim hamile. 2 bin 800 lira kira veriyorum. 6 ayda bir telefona dakika yükleyebiliyorum. İstediğimiz sebze meyveyi alamıyoruz. Şimdi her şeyden daha çok kısacağız. Ben geçinebilmek için fazla mesaiye kalıyorum. Asgari ücret zammıyla durumum değişmeyecek” dedi.
Sancaktepe’den UPS kargo işçisi de “İki ay sonra yine açlık sınırının altında kalacağız. İki çocuğum var. Her şeyden kısmak zorunda kalıyoruz. Günde 9 saat çalışıyorum, haftada iki kez fazla mesai yapıyorum, yine gideceğim. Ayda 5 bin lira borçlara gidiyor. Nasıl sağlıklı besleneceğiz? İşyerine evden ekmek arası ıspanak götürüyorum. Yoksulluk sınırının üstünde olmalıydı ücretler. Cumhurbaşkanının sırtındaki küfede kimin olduğu belli. Limak, Kolin, Kalyon... Ama açlık küfesi işçilerin sırtında” diye konuştu.
‘SON NEFESİME KADAR ÇALIŞMAK ZORUNDAYIM’
Gazi Mahallesi’nden bir tekstil işçisi, “Neye yetecek ki bu? İki kişi çalışsan da yetişemiyorsun. Ben annemle babamla yaşıyorum. Babam 65 yaşında, ben malulen emekliyim. Ona rağmen çalışıyoruz hâlâ tekstilde. İki yakamızı bir araya getiremiyoruz. Kredileri sürekli erteliyoruz. Bunların hepsi külfet. Biz emekliliği böyle hayal etmiyorduk” dedi.
Güzeltepe’den Tekstil İşçisi Alaattin de şunları söyledi: “Türk-İş’in istediği 9 bin TL kabul edilmiş olsaydı bile yine az olacaktı. Bu asgari ücret zammı daha cebimize girmeden çıkacak. Bizi iyice yoksulluğa mahkum ediyorlar. Biz çalışıyoruz ama ihtiyaçlarımızı karşılarken, pazara markete giderken panikliyoruz. Giyim alışverişi zaten yapmıyoruz. Ben gömleklerimdeki yakalar yıpranınca onu gömlekten çıkarıp diğer tarafını çevirip dikiyorum. Böyle kullanıyorum, çünkü gömlek alamam. Ben ayrıca emekliyim, ama hâlâ çalışıyorum. Ben 58 yaşındayım, eğer böyle devam ederse son nefesime kadar çalışmak zorunda kalacağım” dedi.
‘SÖZLEŞMENİN YENİLENMESİ LAZIM’
Pendik’ten bir güvenlik işçisi “İşçi sınıfı şalterleri indirmediği sürece söyledikleri gibi fakir fukaraya zekatlarını verirler o kadar” derken, aynı ilçeden bir gıda işçisi de “Açlık sınırı 7 bin 800 lira iken yoksulluk sınırı 25 bin lira. Şimdi 8 bin 500 lira olarak açıklanan asgari ücret bırakın karın doyurmayı, evin kirasını karşılamıyor. İnsanlar artık ailede eş, çoluk çocuk çalışıyor. Asgari ücret işverenler tarafından değil işçiler tarafından belirlenmeli” dedi.
Tuzla’dan tekstil işçisi bir kadın yeni asgari ücreti çalışırken öğrendiklerini, öğrendiklerinde sevinçle karşılayamadıklarını söyledi. Tekstil işçisi, “Sadece bir işçi sevindi, sonra başka bir işçi ‘Niye seviniyorsun’ diye tartışmaya başladılar. Bir işçi ‘Gerekirse 2 bin lira versinler ama yağ 20 lira olsun’ dedi. Yani bu asgari ücret bizim fabrikamızda sevinçle karşılanmadı. Morallerimiz çok bozuk” diye konuştu.
Tuzla’da Çimse-İş’in örgütlü olduğu bir fabrikada ise işçiler şunları söyledi: “Bizim ücretler asgari ücret altında kaldı. Bize şimdi şubatta asgari ücret mi verecekler? Sözleşmeyi yenilememiz lazım.”
‘YİNE AY SONUNU GETİREMEYECEĞİZ’
Ankara’da Sincan OSB, OSTİM ve Başkent OSB’DE ve Kayseri’de çalışan işçiler asgari ücretin yetersiz olduğunu ifade ediyor. Bu ücretin en temel ihtiyaçları bile karşılamaya yetmeyeceğini dile getiren işçiler tepkilerini dile getiriyor...
Metal işçisi: Erdoğan yükselen enflasyondan söz etmiyor da ‘Asgari ücret bizden önce 184 liraydı biz şu kadar artırdık’ diyor. Yarın öbür gün sendikaya gittiğimizde ‘Biz masaya oturmadık’ diyecekler. İyi güzel masaya oturmadın da bizim için bu süreçte ne yaptın ya da ne yapacaksın?
Arçelik işçisi: Beklentiyi karşılamadı. En ucuz ev kirası 3 bin-4 bin lira. Eğer temel tüketim maddelerine zam gelirse iyice battık. Kölelik sistemindeyiz, karnımızı doyuralım şükür diyoruz. Hiçbir sosyal aktivite yok. Zenginler parasına para katarken bizler ay sonunu nasıl getireceğiz diye düşünüyoruz.
Metal işçisi: Eğer asgari ücret 9 bin aşağısı olursa AKP’YE bir daha oy vermeyeceğim demiştim. Şimdi bir oy kaybetti. 10 bin liranın üstüne çıkması lazımdı.
Metal işçisi: Verilen rakamı iyi ya da kötü olarak değerlendiremiyoruz. Her şeyin fiyatını sabit tutacaksın ki asgari ücrete yaptığın zammın bir anlamı olsun. Şimdi hepimiz kendi maaşımıza odaklandık. Ağır sanayideyiz, metal sektöründeyiz. 10 binin altında maaş verirlerse burada çalışan bulamazlar.
Metal işçisi: Bu senenin enflasyonunda bile 8 bin 500 geçinmeye yetmiyordu. Bir de gelecek senenin enflasyonunda eriyip gidecek.”
Metal işçisi: Kendimce tek mantıklı açıklama ‘Bu adam seçim yapmayacak’ şeklinde. Çünkü ülkenin çok büyük bir çoğunluğunu belirlediği bu ücretle kaybetti. Seçimi kazanması olası bile değil.
Metal işçisi: Hayat pahalılığını; elektriği, suyu, doğal gazı, kiraları düşününce çok az. Yapacak şey belli. Bu işi beceremeyen, her şeyi satan hükümeti değiştirmek.
Metal işçisi kadınlar: Bu milletin neyine yetsin 8 bin 500 lira. Kiralar zaten 5 bin liranın üstünde. Ekstra hiçbir harcamamız yokken bile geçinemiyoruz. Enflasyonu yıl sonuna kadar düşüreceğiz, beklenmedik bir durum olursa ara zam yaparız diyorlar. Bugünün durumu ortada, yarının hayallerine göre ücret belirlemişler resmen.
Sersim (Simfer) işçisi: Üç yıl öncesi için iyi bir artış olabilirdi. Her şeye yüzde 300 zam geldi. Asgari ücrete gelen zam hiçbir şeyi karşılamaz. Mesele enflasyonu düşürmekte, alım gücünü artırmakta.
Erbosan işçisi: Patronlar düşünülerek belirlendi. Yeni zamlar kapıda diye konuşuyor herkes. İşçilerin istekleriyle, mücadelesiyle değişirse değişir bu ücretler. Yoksa işçinin sırtındaki küfe ağırlaşır.
Coreal Alüminyum işçisi: Enflasyon düşürülsün. Yeni yılda daha da yoksullaşacağız. Bu zam iki ay dayanamaz.
Kumtel işçisi: Herkes enflasyon düşsün diye bekliyor. 8 bin 500 bolluk mu olacak sanıyorlar. Yine açlığa talim dediler...
Hasçelik işçisi: İşçiyi temsil eden Türk-İş neredeydi? Masadan kalkmakla iş bitiyor mu? Yetmiyor aldığımız ücret.
Metal işçisi: Tahminlerinin üstünde açıklanınca asgari ücret sevinen işçiler oluyor. Ama konuşulunca herkes ücretin yeni yılda eriyeceğini söylüyor.