‘ENFLASYON BEL BÜKÜYOR, ZAMLAR SONA ERMELİ’
2023’te geçerli olacak asgari ücretin açıklanması ile birlikte farklı iş kollarında çalışan işçiler ile açıklanan rakamın beklentilerini karşılayıp karşılamadığını ve yansımalarının nasıl olacağını soruyoruz.
“Yapacakları rakam üç aşağı beş yukarı bu civarda olacaktı zaten” diyor Serdar ve şöyle devam ediyor: “Asıl sorun enflasyon ve zamlar. Valla size bir şey söyleyeyim mi? Asgari ücrete yapılan zammın hiçbir özelliği kalmadı. Asıl önemli olan bugünden sonrası. Yüksek enflasyon ve her gün gelen zamlar karşısında yeni yılda ne yapacağız bilmiyorum. Bu zamlar sona ermeli”
‘BU SİSTEM ÇÜRÜDÜ ARTIK’
Hani maaş günü geldiğinde, paralar çekilir, masa başında evin giderlerine göre paylaştırılırdı ya. 2023 asgari ücretinin alınacağı ilk maaştaki gider kalemini Altan bizler için çıkarıyor: “Sadece mutfak masrafı, bu kadar... Asgari ücreti 8 bin 500 TL olarak açıklamak vicdansızlıktan başka bir şey değildir. Bu insanlar nasıl geçinecek? Yarından tez, her şeye zam gelecek ve açıklanan bu rakam bizlerin karın tokluğundan fazlasına yetmeyecek. Bu sistem çürümüş. Değiştirmek lazım. Yoksa işte o zaman açlıktan ölürüz...”
‘ÇOCUĞUMUZ SAĞLIKLI BÜYÜMÜYOR’
“Biz bu senaryoyu her seferinde yaşıyoruz, sar başa izliyoruz. Gene elimizi taşın altına koyduk deyip kendilerine pay çıkaran bir açıklama izledik” diyor Hasan. 2023 yılına girişini ise şöyle özetliyor bizlere: “Yeni yıla sayılı günler kaldı, açıklanan asgari ücretten sonra ilk neye zam geleceğini bekliyorum. Her şey artacak biliyoruz. Zaten bir aldığımızı, ertesi gün aynı fiyattan alamıyoruz. Küçük çocuğum var ve onun bezi, maması için bile bir paket fazladan alamıyorum. Doğal gazı açamıyoruz, kendimizi geçtik, çocuk hasta oldu mu iyileşmesi çok uzun sürüyor. Bunun hastane masrafı, ilaç parası derken tek bir çocuğu bile sağlıklı bir şekilde büyütmeye gücümüz yetmiyor.”
‘SADECE BİR GÜN BİZİM GİBİ YAŞASINLAR’
“Asgari ücret açıklanmasından sonra molada uzun zamandır sesler bu kadar yükselmemiştir” diyor Semra: “Molada, çay sırasındayız.
Arkadaşlar konuşuyor. Herkes çayını, şekerini alsın zamlar gelmeden diyor. Çok doğru, atsak hepsinden dolaplara ikişer üçer, ne güzel olur. Ama hangi parayla atacağız arkadaş? Hem kira hem çocuk hem mutfak derken patlamış oluyoruz. Bizleri bundan üç beş gün sonra tekrardan açlık sınırına indirecek bu rakamı gülerek açıklayanlar, bizim derdimizi nerden anlayacak? Gelsinler, çok değil bir gün, bizim yaşadığımız hayatları yaşasınlar istiyorum. Cumhurbaşkanı on binlerce lira maaş alıyor, konfederasyon başkanı yoksulluk sınırında maaş alıyor. Bunlar bize reva gördükleri 8 bin 500 Tl’yi alsınlar ve ay sonunu getirebilsinler…”
‘DÜŞÜNDÜKÇE ÇILDIRIYORUM’
Yusuf da “Müjdeler olsun denildi ve ağzımıza bir parmak bal daha çaldılar. Şimdi görelim zam furyasını. Nasıl daha fazla geçinemeyiz fragmanı değil, filmin kendisi çok yakında. Göz açıp kapatıncaya kadar göreceğiz Hanya’yı Konya’yı. Biriken kart borçları, artan kiralar, yeme içme giderlerinin karşısında bile ezilirken, bundan sonra daha da artacak enflasyon ve fiyatların karşısında alım gücümüz ne kadar düşecek, düşündükçe çıldırıyorum” diyor.