‘ÇOCUKLARIN KENDİLERİNİ İFADE EDEBİLECEĞİ KOŞULLARI YARATMALIYIZ’
rının sömürülmesini ve İHH temsilcile
- rinin okullarda cirit atmasını kabul et
- miyoruz” dedi.
‘ENSAR VAKFININ OKULLARIMIZDA YERİ YOK’
Ensar Vakfı tarafından yapılacak ya
- rışmada okutulacak “40 Derste Ahlak” kitabının arka kapağında “Bir kadın beş vakit namazını kılar, Ramazan oru
- cunu tutar, iffetini korur, bir de kocası
- na itaat ederse, ona ‘Haydi cennetin hangi kapısından istersen gir’ denilir” ifadelerinin yer aldığını söyleyen Toy, bu yazının yarışmaya izin veren Bursa Valiliği ve Bursa İl Milli Eğitim Mü
- dürlüğünün hangi anlayışa hizmet etti
- ğini gösterdiğini dile getirdi.
Yetki devri anlamına gelen bu pro
- tokollerin Anayasa’ya aykırı olduğunu da söyleyen Toy, daha önce benzer pro
- tokollerle ilgili verilen yürütmeyi dur
- durma kararlarını da hatırlatarak “Ge
- rici derneklerin okullarda faaliyetlerini sürdürmesine izin verilemez. Eğitim-İş olarak bir kez daha ilan ediyoruz: Laik ve bilimsel referanslara dayalı, demok
- ratik, katılımcı, eşitlikçi eğitimden vaz
- geçmeyeceğiz. Öğrencilerimizin para
- sız, nitelikli, bilimsel eğitim hakkını da okullarımızı da teslim etmeyeceğiz. Bu iş birliği Ensar’ı aklama ve meşru hale getirme çabasıdır” açıklamasında bu
- lundu. (BURSA/EVRENSEL)
CEMAAT ve tarikatlarda yaşanan çocuk istismarına ilişkin tepkiler sürerken çocuğa karşı cinsel suçları önlemek üzere yapılması gerekenlere dair Psikolog Sevgi Türkmen önemli uyarılarda bulundu. Aile ve toplum yapısının çocuğun cinsel istismarındaki et
- kilerine değinen Türkmen, istismarı önleme noktasında ortak bir mücadele yürütülmesi gerektiğine dikkat çekerken çocukların bi
- rey olarak güçlendirilmesinde aile ve okul eğitiminin önemine vurgu yaptı.
Çocukların istismar gibi saldırılara gücü oranında karşı koyabildiğini belirten Türk
- men, “Çocuk istismar edildiğinde, o dakika bu durumun olmaması gerektiğini bilir. Oradan uzaklaşma isteği duyar ama bunu gücü oranında yapabilir. Bunu daha çok aile içinde rahat olan, kendini ifade etme
- sine izin verilmiş çocuklar yapabiliyor. Aile
- de baskı gören, ciddi bir ‘ahlak’ baskısı ile yetiştirilen çocuk bu rahatlığı hissedemi
- yor” uyarısında bulundu.
‘Ahlak’ baskısı altında yetişen çocukların cinsel istismar karşısında uzun yıllar sessiz kalmasının ileriki süreçlerde ciddi travmala
- ra neden olduğunu anlatan Türkmen “Çocuk istismarının kamusal alanda tartışılıp, genel bir toplumsal duyarlılık oluşturup, kadın ve çocuk örgütleri, dernekler, siyasi partiler, hukukçular gibi tüm bileşenlerin ortaklaştığı bir eksende çözülmesi lazım. Çocukların her alanda kendilerini rahat ifade edecek koşul
- ları yaratmamız gerekiyor. Çocuklar güçlen
- dikçe, yetişkinlerin çocuk üzerinde bir hak sahibi olmadığı iletisi her tarafa yayılabilir. Böylelikle çocuk kendi varlığıyla özgün bir birey olabilir” önerilerinde bulundu.