Asgari ücretin yetmesi için enflasyonun düşmesi gerek
okulda, kurutulmuş gıda, sirke, salça, tarhana, erişte, yumurta, sebze-meyve, süs bitkisi, çiçek yağı, zeytinyağı ve tıbbi aromatik bitkilerin de aralarında olduğu 102 çeşit ürün yetiştirilip satılıyor. 2023 hedefinin 10 milyon lira olduğu üretimde çalıştırılan öğrencilere ise aylık 400 ila 1000 lira arasında ücret veriliyor.
TÜM İŞİ ÖĞRENCİLER YAPIYOR
Hayvan Yetiştiriciliği ve Sağlığı Alan Şefi Veteriner Hekim Eray Şentürk, “Döner sermaye kapsamında elde edilen kâra göre öğrencilerimiz de kazanç elde ediyorlar. Yaklaşık 2 bin 500 adet yumurta elde ediyoruz. Burada beslemesinden toplanılmasına, paketlenmesinden sevkiyatına kadar her aşamasında öğrencilerimiz yer alıyor” dedi.
Hamidiye Mesleki ve Teknik Lisesi
Müdür Başyardımcısı Nevin Günlemeç Kurutaş da “Tüm alanlarımızın üretim faaliyetleri öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz tarafından gerçekleştiriliyor. Mesela tarım alanında şu an 350 dönüm arazide tam zamanlı ekim faaliyetlerimiz var. Tüm sebzeleri ekiyoruz. Aynı zamanda mevsiminde arpa, yulaf ekiyoruz. Hayvan sağlığı bölümüne baktığımızda kanatlı grubumuzda günlük yaklaşık 2 bin 500 yumurta üretimimiz var” diye konuştu.
‘KÂR PAYI 400 LİRA’
Üretime bu yıl başladıklarına dikkat çeken Kurutaş, “Bu yılki ciromuz 1 milyon lira civarında. Önümüzdeki yıl için öngörümüz 10 milyon lira civarında bir ciro. Katma değerli ürünler ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Tarlada bir üretim var ama bunu tabağa koyduğunuzda daha bir katma değeri var. Bunu farklı ürünlerle satabildiğinizde çok daha farklı bir katma değeri olacak” dedi.
“Çocuklarımız aynı zamanda aile bütçelerine katkı sağlıyorlar” diyen Kurutaş şöyle devam etti: “Marul serasında çalışanlar, satışından sonraki kısmından pay alıyorlar ama çalışmaları ölçüsünde. Hem dersini alıyor, bunun için bir para harcamıyor. Satıldığında da kâr payı alıyor. Ama az ama çok alıyor. Az çalışan ile çok çalışan öğrenci arasında fark oluyor ama bütün öğrencilerimizi faydalandırmaya çalışıyoruz. 400 lira ila 1000 lira aralığında gelir sağlıyorlar. Son sınıf öğrencilerimiz asgari ücretin 3’te 1’i kadar maaşlarını düzenli olarak alıyor” ifadelerini kullandı. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ) erhaba. Ben halk eğitim merkezinde ücretli öğretmenlik yapıyorum. 2023 yılı için açıklanan asgari ücret 8 bin 506 lira ile açlık sınırının 720 lira üstünde geldi. Ne yazık ki yoksulluk sınırının ise tam üç kat altında. Yüzde 55 zam yapılmasına rağmen asgari ücretle geçimini sağlayan vatandaşların alım gücü ise artmayacak, enflasyon sebebiyle daha da düşecek.
Artık ülkemizde asgari ücrete gelen zamlara sevinemiyoruz. 2023 yılı içerisinde asgari ücretin yeterli olması için gıda, sağlık, enerji gibi temel tüketim maddelerine yapılan zamların durdurulması, enflasyonun düşmesi gerek. Fakat neredeyse tüm ürünlere gelen ve gelecek olan zamlar nedeniyle alım gücü daha da düşecek.
Geçen seneleri hatırlarsak, 2021 yılında 2 bin 825 lira olan asgari ücret, 8.89 liralık dolar kurundan 377 dolardı. 2022 yılında 5 bin 500 lira olan asgari ücret, 16.62 liralık dolar kurundan 330 dolardı. 2023 yılı için asgari ücret 8 bin 506 lira oldu. Ortalama dolar kuru mektubu yazdığım zaman 18.68 liraydı. Yani asgari ücret 454.90 dolar oldu. Asgari ücretin artış oranı ile dolar karşılığındaki artış oranı arasında çok ciddi bir fark bulunuyor.
Son iki yıla bakıldığında asgari ücrete yüzde 100 zam yapılmasına rağmen alım gücünün nasıl düştüğünü hep beraber yaşadık. Almak istediğimiz ya da aldığımız tüm ürünlerdeki artışlara birebir şahit olduk. Burada dikkat çekmek istediğim nokta şu; enflasyonu 2023 yılı sonunda yüzde 20’ye kadar düşürmeyi hedefleyen AKP iktidarının bunu başaramadığı takdirde, çok değil 2023 yılı seçimlerinden birkaç ay önce asgari ücrette tekrar bir artışa gitmesi çok olası. Bu kez masada olacak asgari ücret rakamı muhtemelen 10 bin liranın üstünde olur. Ve bizim ülkemizde maalesef halkın cebine zamlı maaşlar girmeden erimiş oluyor.
2023 yılı içinde açıklanacak enflasyon verilerinde azalma gelecektir elbette; fakat ben bunun, halkın cebine bir faydasının olmayacağını düşünüyorum. Geriye dönüp baktığınızda, halkın mutluluğunda asgari ücretin artışı mı yoksa alım gücü mü etkili oluyor? Alım gücümüzü düşüren, bozdurup bozdurup harcayamayacağımız bir asgari ücret artışı kabul edilemez.
Borçlanarak yaşamak istemiyoruz. Önümüzdeki ay alacağımız maaşa endeksli şekilde yaşamanın biz gençlerde oluşturduğu baskı ve stresin farkında değiller. İnsanca yaşamak istiyoruz...
M