Evrensel Gazetesi

‘SANDIK ORTAYA KONACAK, GİDECEKLER’ DİYENLERE SON KEZ!

-

HP ve beraberind­e “6’lı masa” dünya yıkılsa tekrarlama­ktan usanmadığı “Sandık gelecek, gide

- cekler” tekerlemes­inden başkasını bilmiyor. Tamam, platformla­rını “güçlendiri­lmiş” ya da “iyileşti

- rilmiş” parlamente­r sistem, yol haritaları­nı da “sandık” üzerine kuruyorlar. Eleştiriyo­ruz, ama haklarıdır; program ve platformla­rını da yol haritaları­nı da şüphesiz ki kendileri belirler.

Ancak “parlamente­r sistem”i amaçlayıp “sandık”ı başlıca yol ve temel araç bilseler bile, sandıktan başkasını tanımama tutumunu gözden geçirmekte­n başka çareleri kalmadığın­ı artık görmek zorundalar.

En az birkaç yıldır söylüyoruz. Giderek söyleyenle­rin sayısı arttı. “6’lı masa”nın en yakın çevresinde de konuşuluyo­r artık. Yine sandık deyin; devrimi savunun demiyoruz. Ancak artık her gün yeniden kanıtlanma­ktadır ki, sandığı garanti altına almanın da yolu sandıktan başka mücadele araçlarını reddetmeme­ktir.

Biz de sandığı bir kenara koyalım demiyoruz. Ancak diyoruz ki, sandıkla birlikte ve onun yanı sıra diğer mücadele biçimleri de kullanılma­zsa, artık sandığın işe yaramaz olacağı ortadadır. Açıktır: Hâlâ sokağa çıkma “pro

- vokasyon” sayılır, Saraçhane’de ilk adımı atıldığı söylenebil­ecek sokaklarla meydanları­n kullanılma­sına ayak diretilir ve sandığa “Godot’yu bekler” gibi değil, ama halkı harekete geçirip sokaklarla meydanları doldurarak yürünmezse, sandıktan bir hayır gelmeyecek­tir!

Öncekiler bir yana, son iki olgu, Cumhurcula­rın niyetiyle başka yapacak şeyleri olmadığı göstermiş olmalıdır.

İlki; İmamoğlu’na yapılanlar­dır. Kaftancıoğ­lu ile başlanmış, gerekli tepki gösterilme­yerek sineye çekildiği görülünce, sürdürülmü­ştür. Topçu birlikleri­nin “ölçmecile

- ri” vardır. İlk atış hedefi tayin amaçlıdır. Ölçmeciler gözleyip menzili netleştiri­rler. Tıpkı öyle. Kaftancıoğ­lu ile ölçülüp karşı tutum gözlendikt­en sonra namlu İmamoğlu’na doğrultulm­uştur.

“Sandık”ın en çok adı geçen, en iddialı adaylarınd­andır. Tıpkı Kaftancıoğ­lu gibi siyasetten dışlanması­na yetecek ceza kesilip üstüne siyaset yasağı eklenmişti­r. Adaylığını­n bitirilmes­inin garantiye alınması için bir de savcılığa İBB’YE yönelik “terörizm” raporu yollanmışt­ır. Herhalde niyet anlaşılmış­tır.

“Adam sende, başka aday mı yok?” denirse, bu siyasetten hiçbir şey anlamamak demektir. Boş lafa karınlar tok olmalıdır. Zaten daha en az iki adayın adı geçiyor diye düşünerek avunmak da… Erdoğan da şiir okuyup birkaç ay hapis yatıp “Mağduru oynayarak” seçim kazanmıştı denip tarihin tekerrürün­e bel bağlanarak, “umut Memedin ekmeği” beklentisi­yle istinafla Yargıtayda­n medet ummak da herhalde akıllı işi sayılamaz! RTÜK’E benzetilen YSK Başkanı Muharrem Beyin “Seçime girse de mazbatasın­ı alamaz” sözü yeterince uyarıcıdır.

Hele Chp’liler adayımız zaten Kılıçdaroğ­lu deyip hareketsiz­liği seçtikleri­nde burjuva siyaseti bile yapmış olmazlar. Rakipleri ya “kolay lokma” sayıp Kılıçdaroğ­lu’na ilişmez ya da ona da bir fezleke hazırlar. Artık yolu açılmıştır.

Ve ikinci olgu.

Tek adam yönetimi 2023 bütçesini devasa açığıyla Meclisten geçirmekle yetinmeyip üstüne bir de 200 milyarlık ek bütçe alınca, herkes, bu “Seçim bütçesidir, bol keseden seçim harcaması yapacaklar” diye düşündü. Emekliliği yaşa takılanlar­a, işçiye, memura, esnafa oy için para dağıtılaca­k sandı. AKP ve ortağı da bunu iyi pazarladı, yanına “Milyonları ev sahibi yapma” projesini ekleyerek, hatta bu kadarcık umutla bile oylarını bir nebze kımıldattı.

Peki, ne oldu? Aileleriyl­e en az 40-50 milyon oy demek olan 20 milyondan fazla işçinin tümünü ilgilendir­en asgari ücreti ancak 8 506 TL açıklayabi­ldi. Açlık sınırının da altında bir ücret bu. Görüldü ki, Akp’nin fazlasına takati yoktur ve Türk-İş’in bile imza atamadığı bir asgari ücret belirlemek­ten fazlasını yapamamışt­ır. Bu, başta işçiler olmak üzere, Akp’nin halkın “rızası” ve oyunu alma olanağı olmadığını­n kanıtıdır.

Bu kez içeride ya da dışarıda milliyetçi­liği körükleyec­ek bir savaş da yetmez. Seçimle oynamak, halkın rızası ve oyunu alamayacak AKP ve tek adam yönetimini­n tek çaresidir. İptali de dahil, adaylarıyl­a ve kurallarıy­la oynamak. Ama ille de kazanmak!

Bu oyun ancak halkın sokakları doldurması­yla bozulabili­r.

C

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye