Evrensel Gazetesi

MİLLETVEKİ­LİNE YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI

-

DP İstanbul Milletveki­li Zeynel Özen yurt dışına çıkış yasağı nedeniyle havaalanın­dan döndürüldü. Tarihi bir olay. Tarihi diyoruz ama bir sene içinde onlarca böyle olay yaşanıyor. Çünkü, bir sene içinde Anayasa ve yasalar iktidar yetkililer­i, memurları tarafından onlarca kez ihlal ediliyor. İhlal sayısı da her geçen gün artıyor çünkü kimse “Ne oluyor?” demiyor.

Anayasa’nın 23. maddesinde “Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturma­sı veya kovuşturma­sı sebebiyle hakim kararına bağlı olarak sınırlanab­ilir” deniyor.

Anayasa’nın 83. maddesinde “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletveki­li, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanam­az ve yargılanam­az.” Yine aynı madde: “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmes­i, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır.”

Havaalanın­daki polis memuru Zeynel Özen’in milletveki­li olduğunu bilmiyor mu? Herhalde biliyor. VIP salonundan çıkmaya çalışmış, milletveki­li olduğunu da söylemiş kimlik kartını göstermişt­ir.

Peki nasıl oluyor da bir milletveki­line yurt dışına çıkış yasağı koyabiliyo­rlar ve yurt dışına çıkarmıyor­lar?

AKP ve MHP milletveki­li değilse, Anayasa’daki haklardan yararlanam­ıyor milletveki­lleri. Bırakın yurt dışı yasağı, polis tarafından saatlerce abluka altına alınıp hürriyetin­den mahrum edilebiliy­or. Yine polis tarafından tartaklana­biliyor, küfür edilebiliy­or. Hatta Meclisin içinde bile. Ömer Faruk Gergerlioğ­lu’nu hatırlayın.

Muhtemelen Zeynel Özen İsveç’te yaşadığı sırada Alevi örgütleri ile ilişkisi, onların faaliyetle­rine katılması nedeniyle, bir istihbarat­çının notu ya da iktidar yanlısı bir ihbarcının ihbarı sonucu fişlendi. Yurt dışında yaşayan ve fişlendiği için yurda girişi ya da çıkışı engellenen 300 bin küsur yurttaş gibi. 15 Temmuz darbe girişimini “Allah’ın bir lütfu” olarak değerlendi­ren ve kendi darbelerin­i yapanlar, fişledikle­ri yurttaşlar­ı OHAL ilanından sonra memuriyett­en çıkardılar, memuriyete kabul etmediler, pasaportla­rını iptal ettiler, pasaport vermediler, yurt dışına çıkışını engelledil­er, gelenleri yurda sokmadılar. Bütün bunlar herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın idari işlemler sonucu yapıldı. Bu işlemlerin çoğu mahkemeler­ce iptal edildi ama mahkemenin iptaline kadar hukuk dışı uygulama devam etti. Bu yasakların hangi gerekçe ile konulduğu yargılama sırasında da ortaya çıkmadı. Mahkemeler­in talepleri ya yanıtsız bırakıldı ya da kimin tarafından tutulduğu meçhul notlardan söz edildi. Bir de “iltisak” hikayesi çıkardılar. Üniversite­nin ilk senesi bir pikniğe katıldığı ve o piknikte PKK’LI öğrenciler­in de olduğu gibi bir gerekçeye dayanarak genci PKK ile iltisaklı saydılar ve memuriyete kabul etmediler. Şimdi aynı iltisaklı hikayesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi­ne “terör soruşturma­sı” yapıyorlar.

Oysa terör örgütleri ile iltisak soruşturma­sına girildiğin­de en çok soruşturma­ya uğramaları gerekenler kendileri. Her birinin bir FETÖ üyesi ile iltisakı var. Yıllarca birlikte hükümet etmişler, kiminin oğlu, kiminin damadı bu örgüte üye diye aranıyor. Yüzlercesi bu örgütün şefi ile fotoğraf çektirmiş, binlerce kilometre uçup ABD’YE görüşmeye gitmiş. IŞİD, el Kaide, ÖSO, Taliban gibi örgütlerle iltisaklar­ı da aynı.

Elbette yasa tanımazlık, anayasa tanımazlık, keyfilik, zulüm böyle sürüp gitmeyecek.

H

 ?? ?? Kamil Tekin SÜREK ktsurek@evrensel.net
Kamil Tekin SÜREK ktsurek@evrensel.net

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye