ESKİ YILDAN YENİSİNE KALANLAR
skisini geride bırakıp, yeni bir yıla adım atarken, herkesin ortak dileği bütün kötülüklerin, olumsuzlukların ve acıların geçmişte bırakılması, gelecek ve yaşanacak olan yeni yılın geçip giden yıldan daha iyi ve daha güzel olmasıdır. Kendimiz, ailemiz ve ülkemiz için yeni yılda her şeyin daha iyi ve güzel olmasını dilerken, bu dileğin gerçekleşmesi için mücadele etmedikçe, bütün iyi dileklere rağmen her yeni yılın öncekini mumla arattığını biliyoruz.
2022 yılı, daha önceki yıllarda olduğu gibi, sermaye açısından olumlu olan gelişmeler, emekçi sınıflar açısından ciddi olumsuzlukları, önemli hak kayıplarını beraberinde getirdi. Emekçilerin satın alma gücü daha önce görülmemiş hızda azaldı, yoksulluk yaygınlaştı, emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları daha da zorlaştı. 2022’de asgari ücrete iki kez zam yapılmış olmasına rağmen, enflasyonda ve döviz kurlarında yaşanan artış nedeniyle birkaç ay içinde ücretler mum gibi eridi. 2022 yılı milyonlarca emekçi için son yirmi yılın en kötü yılı oldu.
2022 yılı, emekçilerin haklarına yönelik saldırıların, emek ve demokrasi güçlerine yönelik baskı, tehdit, şiddet ve tutuklamaların en yoğun yaşandığı yıllardan birisi oldu. Sermaye ve hükümet, saldırı hamlelerini yıllardır yaptığı gibi ‘müjde’ vererek hayata geçirdi. Ücret artışlarının fiyat artışlarının çok gerisinde kalması nedeniyle ülke tarihinin en hızlı yoksullaşma süreci yaşandı.
2022’de ekonomi açısından istikrarlı olan tek şey düzenli fiyat artışları ve kesilmek bilmeyen zam yağmuru oldu. Çarşı pazarda her şeyin fiyatı en az üç dört kat artarken, TÜİK’IN açıkladığı resmi enflasyon rakamları en fazla yüzde 85’i gösterdi. Nüfusun büyük bölümünün borç batağına saplanması, yüksek faturalar, barınma sorunu, ödenemeyen kiralar, okula aç giden çocuklar vb. gibi temel sorunlara çözüm üretilmedi.
2022 yılı, önceki yıllardan daha yoğun şekilde, hükümetin kendisi gibi düşünmeyen herkesi, kişi ve kurumları hedef haline getirdiği, siyasi ve adli baskılarla hizaya getirmeye çalıştığı bir yıl oldu. Anayasal haklarına güvenerek örgütlenmek isteyen işçiler işten atıldı, yasal grevleri yasaklandı. 2022’nin ilk günlerinden başlayarak Türkiye’nin pek çok bölgesinde toplumun çeşitli kesimlerinin kendi özgün talepleri etrafında çok sayıda işçi eylemi ve direniş gerçekleşti. Ancak bütün bunların genellikle birbirinden kopuk ve dağınık olarak yaşanması, emek cephesinin gerçek gücünü göstermesini büyük ölçüde engelledi.
2022 açısından emeğin ve emek mücadelesinin muhasebesini yapacak olsak, zarar hanesinin oldukça kabarık olduğunu ve geçmiş yıllardan birikerek gelen sorunların bütün ağırlığıyla 2023’e devredildiğini söyleyebiliriz.
Sermaye güçleri, her geçen gün artan sömürü üzerinden servetlerini arttırırken, emekçilerin, emek örgütlerinin biriktirecekleri en değerli şey, insanca bir yaşam için verdikleri mücadele ve bu mücadele içinde öğrendikleri ve edindikleri deneyimlerdir. Çünkü işçi sınıfı ve onun örgütlü güçleri, başarılı ya da başarısız mücadele deneyimlerini biriktirdikçe, hata ve zayıflıklardan arınarak, karşısına çıkan fırsatları doğru değerlendirdiğinde güçlenebilir.
Her yeni yıl, aynı zamanda yeni başlangıçların, yeni ve umut verici adımların işareti olabildiği kadar anlamlı olacaktır. Eski yıldan yenisine kalanların muhasebesi doğru yapılır, yaşananlardan gerekli dersler çıkarılabilirse yeni yıl daha iyi koşullarda yaşanabilir.
Emekçi sınıflar, sadece Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında tarihsel birikimlerine ve deneyimlerine dayanarak ilerlemeyi öğrendiklerinde yeni yıl, hiç kuşkusuz öncekilerden çok daha iyi, çok daha güzel olacaktır.
Yeni yılınız kutlu olsun…
E