‘BOZMA İÇİN İKTİDARIN MAKAS DEĞİŞTİRMESİ GEREKİYOR’
EN başından beri iktidarın açıklamalar yaparak Gezi davasına müdahalelerde bulunduğunu söyleyen Taşçı, “Siyasi iktidarın makas değiştirmesi, siyasetten başka bir yere gitmesi halinde bu kararın rahatlıkla bozulabileceğini de biliyoruz. Bu tamamen siyasi iktidarın tasarrufuna bağlı. Hukuken konuşuyor olabilsek zaten hiçbir şekilde bu davanın açılmaması gerekiyordu. 2 kere beraat kararı verilmiş bir dosyadan bahsediyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Gezi kararının 3 üyenin 2’sinin oyu ile onandığı bilgisini veren Özen ise; onama yönünde oy kullanan hakimlerden birinin avukatlık yaptığı dönemde Akp’den milletvekili
GEZİ direnişi nedeniyle açılan davada 18 Şubat 2020’de tüm sanıklar beraat etmişti. İstanbul
30. Ağır Ceza Mahkemesinin beraat kararıyla birlikte, davanın tek tutuklusu olan Osman Kavala, hapisten çıkmasının beklendiği sırada başka bir soruşturma gerekçe gösterilerek tutuklanmıştı.
Savcılığın beraat kararına itirazının ardından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 22 Ocak 2021’de yerel mahkemenin beraat kararını bozmuştu. İstinaf mahkemesinin bozma kararından sonra yeniden başlayan yargılama, bu yıl 25 Nisan’da sonuçlanmıştı. Cezaevinde olan Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, diğer 7 sanığa da 18 yıl hapis cezası veren mahkeme, tutuksuz sanıkların kararla birlikte tutuklanmasına hükmetmişti.
aday adayı olduğunu, aday olamayan avukatın sonrasında hakim olarak atandığını hatırlatarak “Atanamamış bir AKP milletvekili adayının sağladığı oy çokluğuyla verilmiş bir karar bu. Siyasi bir karar olduğunu anlatmak için başka şeye ihtiyaç var mı?” diye soruyor. Devamında kararın AKP’LI tek bir hakimin oyuna indirgenemeyeceği uyarısında da bulunan Özen, sürecin en başından bu yana sistematik şekilde işletildiğinin altını çiziyor yeniden.