Gıda işçileri seçeneksiz değil
ursa Bandırma arasında olan bölgede bulunan gıda fabrikalarında çalışan işçilerin çalışma koşulları giderek ağırlaşıyor. Giderek katmerleşen sömürü koşullarına karşı işçilerin hak arayışları da devam ediyor. Bölgede sendikal faaliyet sürdüren sendikalar da birçok engelle karşılaşıyor.
Düşük ücret ve ağır çalışma koşullarına karşı bir çıkış peşinde olan işçiler kimi “sendikalar”ın ihanetlerine rağmen sendikalaşmada ısrar ediyor. Bölgedeki birçok fabrikada sendikalaşma sürecine bakıldığında işçilerin heyecanla sendikalara üye olarak başladığı süreç, sendikal bürokrasinin akametine uğruyor. İşçilerin haklı mücadelesi mahkeme koridorlarına sıkıştırılarak yıllar süren davalarla işçiler beklentilere sokuluyor, sonuçta yetki alınsa bile fabrikalarda üyelerin kalmadığı bir tablo ile karşı karşıya kalınıyor. Bu sendikal anlayışın sonucunda kazananlar hep patronlar olmaya devam ediyor.
Bölgede özellikle Assan, Eker ve Banvit gıda fabrikalarına bakıldığında patronlarla iş birliğine giren, işçileri beklentiye sürükleyen bazı sendikaların iş birlikçi anlayışının sendikal örgütlenmelere verdiği zarar daha iyi görülecektir. Keza yine aynı bölgede bulunan Sütaş ve Yörsan fabrikalarında yapılan sendikalaşma süreçlerinde yaşananlar da bunlara örnektir.
İşte bu kadar olumsuz örneğin ol
Bduğu bölgede, eleştirdikleri bu çizgi karşısında seçeneksiz olmadığını düşünen işçi arkadaşlarımız sendikamızı arayarak bu anlayıştan kurtulmak istediklerini ifade ediyorlar. Bu fabrikalardan biri olan Eker Gıda fabrikasından işçiler sendikamızla iletişime geçmiş ve sendikamızda örgütlenmek istediklerini söylemiştir.
İŞÇİLERE YILLARCA YALAN SÖYLEDİLER
Yapmış olduğumuz görüşmelerde işçiler, beş yıla yakın bir süredir çeşitli bahanelerle beklentiye sokulduklarını söylüyor. İşçiler yetkiyi sordukları zaman “Bugün gelecek, yarın gelecek” denilerek yıllarca oyalandıklarını dile getiriyor. Sonuçta bu yaşanmışlıklar işçileri arayışa sürükleyerek sendikamıza yönlendiriyor.
Sonrasında ise “Madem işçi bizim sendikamıza gelmiyor o zaman örgütlü olmasın” düşüncesiyle hareket eden sendikal bürokrasi çeşitli yalanlarla örgütlenmemizi engellemeye çalışarak ihanetçi tutumlarını sürdürmeye devam ediyorlar.
Baştan beri sendikamız işçilere, en hızlı bir biçimde sendikal haklarını kullanmanın tek yolunun kendi örgütlenmelerini tamamladıktan sonra birlikte hazırlayacakları toplu iş sözleşmesi taslağını işyerine vermek ve TİS sürecini başlatmak olduğunu söyledi. Buna ilişkin kararlar alındı. Ardından ise üyelikler hızla artmaya başladı. Bütün yalanları ortada olan sendika bürokratları ise bu durumdan rahatsız oldular. İşçilere inandırıcı hiçbir şey söyleyemez duruma gelen bu bürokratların panik içerisinde işçinin bu örgütlenme çalışmasını baltalama girişimleri ise devam etti.
İHANETÇİ ÇİZGİLERİNİN VARDIĞI YER
Sendikamız savunduğu sınıf sendikacılığı anlayışı gereği işçilerin siyasal görüşü, yaşam biçimi gibi farklılıkları tartışmadan işçilerin kendi sınıf çıkarları için birlikte hareket etmeleri için çabaladı. Bu çalışmada işçilerle her şeyi açık konuştuğumuz için onların güvenini kazandık. Bu çalışmalar sırasında işçilerin birliğini gözetmesi gereken sendika bürokratlarının sığındığı yer ise bizleri terörist diye yaftalamak oldu. Böylece ihanetçi ve iş birlikçi çizgilerini nereye vardırdıkları da bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Bu iş birlikçi anlayışın temsilcilerinin yapmış oldukları bu hamlelerle ne kadar zavallı bir duruma düştüklerini görüyoruz. Fabrikalarda farklı siyasi görüş ve inanışlara sahip olan işçiler bir arada barış içerisinde çalışıyorken, bir sendikacının işçinin örgütlenmeye karar verdiği sendikanın yöneticileri hakkında bu propagandalardan medet ummaya çalıştığını görüyoruz!
Bu çok açık ki bu anlayışın temsilcilerinin işçilere vereceği hiçbir şey kalmamıştır. Her geçen gün işçilerin karşısına çıkma yüzü kalmayan bu beyler bilsinler ki sendikamız bölgedeki çalışmalarından asla geri adım atmaz. Yapılan kara propagandalardan sonuç alamayacaksınız. Sendikamız ortaya koymuş olduğu açık tavrı ile işçilerin desteğini almaya devam edecektir. Bütün gıda işçilerini bu iş birlikçi anlayışlara karşı DİSK/GıDA-İŞ Sendikasında birleşmeye çağırıyoruz.