Kişiye özel hukuk işletildi toplum hedef alındı! Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis cezası ve siyasi yasak kararının gerekçesi kamuoyunu tatmin etmedi. Çarpıklıklarla dolu olan kararı hukukçular “kişiye özel” olarak değerlendirirken, yapılan araştırmalar hal
Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararının 17 sayfalık gerekçesinde İmamoğlu’nun ‘YSK üyelerine karşı hakaret suçunu basın önünde işlediği, yüksek yargı üyelerine rencide edici şekilde hakaret ettiği’ belirtildi.
Gerekçeli karar, yerel mahkemenin sözlerinin YSK’YI hedef aldığı konusunda herhangi delil sunmaması lehe delillerin hiçbirini çürütemediği gibi eleştirilere neden oluyor. Yerel mahkeme Tck’nin 62. maddesini uygulamayı gerekli görmedi. Herhangi bir takdiri indirim kararı da vermedi.
Ekrem İmamoğlu’nun avukatlarından Kemal Polat, gerekçeli kararı gazetemize değerlendirdi. Kararın hukuki değil, subjektif bir değerlendirme olduğuna dikkat çeken Polat, itiraza hazırlandıklarını anlattı.
HİÇBİR HUKUKÇUNUN VİCDANINDA KABUL EDİLEMEZ
Gerekçeli kararın hukuki ve reel değerlendirmelerden ziyade subjektif olduğuna vurgu yapan Polat şunları söyledi: Dolayısıyla bunu hukuk içerisinde değerlendirmek çok mümkün değil. Savunma hakkının kısıtlanmadığını dahi söylerken, savunma hakkının nasıl kısıtlandığını anlatmış mahkeme. Adil bir yargılama olmadığı kesin. Daha önceki hakiminin ‘bana ‘2 yılın üzerinde ceza ver’ diye baskı yaptılar. Ben o nedenle buradan gönderildim’ sözleri bir araştırmaya ciddi bir incelemeye konu olmadı. Herhangi bir cevap verilmedi. Ama iki yılın üzerinde verilen bir ceza bu konudaki şüphelerin yoğunlaşmasına yol açmıştır. Bunun gölgesi altında yapılan bir yargılama zaten adil değil.
“Ahmak” ifadesinin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yöneltildiği halde “YSK üyelerine hakaret”ten ceza verilmesini değerlendiren Polat, “Bu tamamen subjektif ve zorlama bir yorumdur. Kamuoyunun vicdanında olmadığı gibi hiçbir hukukçunun vicdanında da kabul edilebilecek bir argüman değil” ifadesiyle yanıt verdi.
CEZA AHMAK KELİMESİNDEN DEĞİL!
“Ahmak” ifadesine eş anlamı üzerinden ceza verilmesini de zorlama bulan Polat, ceza konusunda yorum yapamazsınız. Ahmak sözüyle alakalı tam tersine kararlar var. Bunun bir hakaret olmadığına ilişkin. Yargıtay dosyalarında muhalefet şerhlerinde belirtilen
AİHM kararları var. Ahmak kelimesinin çok açık bir şekilde cezalandırılması gereken bir suç olmadığını, ifade özgürlüğünden, ama söz sınırlarında kalabilecek duruma söz olduğu söyleniyor. Yani çok açık, hakaret kastı oluşturacak bir unsur yok söylenen sözlerde” diye konuştu.
Kemal Polat, İmamoğlu’nun Fox TV yayınında söylediği “Ne yazık ki olmaması gereken bir dava sürdürülüyor, boş işler bunlar. Şu mahkemeden utanç duyuyorum, böyle bir yargılama olamaz, şaka gibi, trajikomik bir durum. Beni zerre ilgilendirmiyor” ifadesinin “Yargılamayı ciddiye almadığı” şeklinde değerlendirilmesine ilişkin de şöyle dedi: Orada dışarıda bunu söylemiş, bunu söylemiş, yok yolda yürürken yan yatmış tarzından yorumlarla harici bilgilerine, kendisine söylenen duyumlarıma dayanarak ya da herhangi bir şekilde ettiği bilgilere dayanarak bu hükme esas alamaz.