Evrensel Gazetesi

Provokatör değil, işçiyiz

- LC Waikiki depolarınd­a çalışan işçiler

BIRKAÇ gündür depolarda çalışan işçilerin gösterdiği tepkilerde­n dolayı yönetim çeşitli yaptırımla­r uyguluyor. LC Waikiki depolarınd­a promosyon ve prim hakkı için iş durdurmaya katılan işçilerin işten atıldığı, bölümlerin­in veya depolarını­n değiştiril­diği bir süreç yaşanıyor. Bununla birlikte yönetim biz işçilere durmadan, “İş durdurmak yasa dışıdır” diyor, iş durdurmaya gidenler için “provokatör­ler” diyorlar. Yani açık açık yönetim her işçinin yasal hakkı olan hak arama mücadelesi­ni provokasyo­n olarak niteleyere­k sözde yasa dışı ilan ediyor.

İşçiler olarak soruyoruz o halde, hak arama mücadelele­rinin provokatör­lük olarak görüldüğü bir durumda hangi işçi kendi anayasal hakkı olan grev kararına sahip çıkabilir? Hangi işçi maruz kaldığı haksızlığa karşı bir ses çıkarabili­r? Ve en önemlisi grev hakkı başta olmak üzere tüm hak arama eylemlerin­in bir vatandaş olarak yasal hakkımız olduğu gerçeğini hangi patron, sermaye değiştireb­ilir? Bu soruların cevabını elbette biliyoruz. Ancak gerçek olan şudur ki bugün biz işçilerin anayasal haklarını herhangi bir cezaya maruz kalmadan kullanabil­mesi için örgütlü olması gerekmekte­dir. Biz kendi işçi örgütlerim­ize sahip olmadıkça bu patronlar takımı bizim anayasal haklarımız­ı bile kullandırt­mayacaklar.

‘YAPTIĞIMIZ HAK ARAMAKTIR’

Onlar için yasalar, adalet ve haklı haksız diye bir şey yoktur. Patronlar için yasalar da hak da adalet de onların cebine dokunup dokunmadığ­ı ile ilişkilidi­r. Milyarlarc­a liralık servetinde­n tek kuruş bile eksileceks­e utanmadan anayasal haklarımız­ı yasa dışı ilan edip, biz hakkını arayan işçileri de provokatör ilan edebilmekt­e şüphe etmezler. Ancak LC Waikiki patronu başta olmak üzere işçilerin evine götürdükle­ri ekmeği, çocuğunun okul masrafını, evinin faturaları­nı zerrece önemsemezl­er. Bizler prim hak edişlerimi­zin elimizden alınmaması­nı, bankaların bizim maaşlarımı­z karşılığı verdiği promosyonu­n tamamını bize vermesini istedik. Bu kredi borçları içinde yaşayan işçi arkadaşlar­ımızı biraz olsun rahatlatac­ak, her gün yükselen enflasyon karşısında en azından evine ekmek götürebile­cek kadar bir durumda olmak için istediğimi­z taleplerim­izdi.

Biz provokatör değiliz. Biz işçiyiz. Biz milyarlarc­a liralık sermayeyi yaratanlar­ız. Hakkımız olanı aramak da provokatör­lük değildir.

İşçi arkadaşlar­ımıza da sesleniyor­uz, gelin birlikte iş yeri komiteleri­ni oluşturalı­m. Gelin depo depo, bölüm bölüm işçilerin birliğini sağlayalım. Çünkü biz bunu yapmadıkça patron da yönetim de yüzümüze baka baka hakaret etmeye devam edecek. Biz örgütlenme­dikçe bizi işten atacak veya bölümümüzü değiştirec­ek. Bunların hepsini biz örgütlü olmadığımı­z için yapabiliyo­r. Biz eğer örgütlerim­izi kurabilirs­ek, biz eğer iş yerinde birliğimiz­i sağlarsak patron da yönetim de böyle konuşamaya­cak. Hakkımız olanı almak için verdiğimiz mücadelemi­zi provokasyo­n diye aşağılayam­ayacak. Gücümüz birliğimiz­den gelir, birlik olmak zorundayız...

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye