Net ücretlerimiz GREV AŞAMASINDAKİ KONAK BELEDİYESİ İŞÇİLERİ: geçinebilecek düzeyde olsun
Konak Belediyesi işçileri 23 Aralık’ta belediye binasına grev kararını asmıştı. (Fotoğraf: Eda Aktaş/evrensel
İzmir Konak Belediyesine ait Merbel şirketi ile işyerinde örgütlü Genel-İş İzmir 5 No’lu Şube arasında devam eden toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamadı. 1377 işçiyi ilgilendiren sözleşmeye ilişkin bu hafta yapılacak görüşmelerde de anlaşma sağlanamazsa işçiler 16 Ocak günü greve çıkacak.
Taleplerini ve grev hazırlıklarını konuştuğumuz Konak Belediyesi işçileri, net ücretlerinin geçinebilecek bir düzeyde olmasını istiyor. Anlaşma sağlanamazsa greve hazır olduklarını söyleyen işçiler, “Artık emeğimize dokunan bir durum var. Emeğimizin karşılığını almak istiyoruz” dedi.
‘NET ÜCRETİMİZ 7 BİN 500 LİRA’
Evli, küçük bir çocuğu olan işçi, evde sadece kendisinin çalıştığını ve her gün gelen zamlarla birlikte özellikle bebeğin masraflarına yetişemediğini söyledi. İşçi, “Yan haklarımızı çıkarırsanız ücretlerimiz
asgari ücret altında kalıyor. Şu an net ücretimiz 7 bin 500 lira. Zamlardan dolayı bu ücret bir hafta bile bize yetmiyor. Krediler, bebek masrafı, pazar alışverişi derken bitiyor” dedi.
Grev hazırlığı içinde olduklarını ifade eden işçi, “Erkekler sakal bırakma, kadınlar ise siyah giyme eylemi yapıyor. Ayın 16’sına kadar anlaşma olmazsa greve çıkacağız. Artık her işçinin ekmeğine kadar dokunan bir durum var. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz” diye ekledi.
‘İKİ KİŞİ ÇALIŞTIĞIMIZ HALDE GEÇİNEMİYORUZ’
Fen işlerinde çalışan bir işçi, “Evde üç kişi yaşıyoruz. Eşim de çalışıyor ama 3 bin lira kira, elektrik, su, doğal gaz ve diğer ihtiyaçları ekleyince birimizin maaşı zaten bunlara gidiyor. Çocuğum 9 yaşında, etüde gidiyor ve 3 bin lira oraya veriyoruz. Benim aldığım maaşla geçinmeye çalışıyoruz. Şu hayat şartlarında sosyal bir şey yapamıyoruz” dedi.
Kredi kartı borçlarının olduğunu söyleyen işçi, “Ücretlerimiz asgari ücretin üstünde olmalı. İyi bir şekilde yaşayabilmemiz için maaşımı
zın en az 18 bin olması gerek. Gidişat hiç iyi değil. Belediye başkanımızın güzel bir sonuç vereceğine inanıyorum ama olmazsa sendikamızla beraber greve çıkacağız” diye konuştu.
‘EK İŞ YAPIYORUM’
Bir başka işçi ise iki küçük çocuğu olduğunu ve masraflarını karşılamakta zorlandığını söyledi. Evde tek kendisinin çalıştığını belirten işçi, ek iş yaptığını anlattı. “Sözleşmeyi bekliyoruz. En azından geçinebileceğimiz bir rakama gelmesini istiyoruz. Sendikamız enflasyonun altında bir oranı kabul etmediğini açıkladı. Biz de enflasyona ezilmemek istiyoruz” diyen işçi, sözleşmenin olumlu şekilde bitmesini istedi.
Bir buçuk yıldır fen işlerinde çalıştığını söyleyen bir başka işçi de “Sadece biz değil ülkenin hiçbir yerinde geçinebilen insanın olduğunu düşünmüyorum. Bu da ülkeyi yönetenlerin ekonomi politikasından kaynaklanıyor. Sürekli borçlarla yaşama çalışıyoruz” dedi.
Evde sadece kendinin çalıştığını ve yakın zamanda bir çocuğunun olacağını dile getiren işçi, “Çocuğun şimdiden masrafları var. Ayrıca sürekli geleceğini düşünüyoruz. Çocuklarımızın güzel ve ayrımların olmadığı bir ülkede yaşamasını istiyoruz. Aldığımız ücret düşük olduğu için yemeği evimizden getiriyoruz. Bizim talebimiz belli, ücretlerimizin daha iyi olmasını istiyoruz” diye konuştu.
‘SOFRAMIZDAN HER GÜN LOKMA EKSİLİYOR’
Bir başka işçi de “Maaşlarımız her gün eriyor, soframızdan her gün bir lokma ekmek eksiliyor. Geçinmek gerçekten zor. Şu an enflasyona ezilenler işçiler ve yoksul kesim oldu. Biz evde 4 kişiyiz, benim dışımda çalışan yok. Çocuklarım okuyor ve her gün borç altına giriyorum. Evim kira değil ama bankaya taksit ödüyorum, bankanın kiracısı gibiyiz” dedi.
İşçi, “Açıklık sınırı 8 binleri geçmiş, yoksulluk sınırı 26 binlerde, bizim ücretimiz ise açlık sınırının altında kaldı. Enflasyon farkını istiyoruz. Eskiden asgari ücretin iki misli alırken şimdi asgari ücret maaşlarımızı geçti. Onun için geçinemiyoruz. Adil bir gelir dağılımı istiyoruz. Hakkımızın verilmesini istiyoruz. Biz de grev hakkımızı kullanarak direneceğiz. Hakkımızı almakta kararlıyız” diye konuştu.