TÜRKİYE SURİYE’YE YÖNELDİ: DÜŞMANLIK İKİLEMİNDEN ORTAK ÇIKARLAR GERÇEKLİĞİNE
BELKİ de yaklaşan Türkiye seçimleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’ye yönelik saldırganlık ve düşmanlık durumundan barış ve iş birliği durumuna geçişini haklı göstermesi için en iyi fırsattır. Türkiye ile Suriye arasında ortak güvenlik, ekonomik siyasi çıkarlar gerçeğine yönelerek düşmanlık ikileminden kurtulmak için iyi bir fırsat.
Elbette, ideolojik ve stratejik boyutu olan diğer faktörlerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye hükümeti ile yüksek güvenlik ve diplomatik düzeylerde iletişim köprüleri kurmak için acele etme kararına katkıda bulundu. Türk, Suriye ve Rusya savunma bakanlarının geçen hafta Moskova’da yaptıkları görüşmenin önümüzdeki günlerde Rusya’nın himayesiyle bir dışişleri bakanları toplantısı daha yapılacak.
Süreci etkileyen diğer faktörler nelerdir? Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerikalılardan ve onların bölgedeki politikalarından bıktığını ve sıkıldığını gizlemedi ve onlara karşı hayal kırıklığını dile getirdi. Konuşmalarında ve açıklamalarında artık müttefik, hasım, düşman ayrımı yapmıyor. NATO onları bir araya getiriyor ve çıkarlar, din ve güvensizlik onları ayırıyor.
Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin düşmanlarına ve muhaliflerine askeri destek sağlayan güçler ve Amerikan ile Avrupa askeri üsleri tarafından güneyde ve kuzeyde kuşatıldığını görüyor. Fırat’ın doğusunda, Suriye’de ABD güçleri Kürtleri destekliyor. Suriye-türkiye sınırında ayrılıkçı bir Kürt bölgesi kurmak istiyorlar. Türkiye’nin ulusal güvenliğe stratejik tehdit olarak gördüğü PKK’YI destekliyorlar. Türkiye, Amerika, Fransa ve Batılı ülkeler tarafından desteklenen Kürt güçlerini terör örgütleri olarak sınıflandırıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Suriye’ye yönelik husumet ve saldırganlık halinin yerine barış ve iş birliği devletini koymaya iten ideolojik boyutu olan bir diğer faktör de ülkede ve bölgede Türkiye’nin çıkarları ile Müslüman Kardeşler hareketlerinin çıkarları arasındaki kopukluktur. Cumhurbaşkanı, Müslüman Kardeşler hareketlerini ve örgütlerini desteklemenin, onları bölgede savunmanın ve Türkiye’nin Arap ve bölgesel çıkarlarını korumanın imkansızlığını anladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Mısır’la olan ortamı düzelterek ve İhvan örgütlerinden radyo ve medya kanallarını kapatmalarını talep ederek harekete ve İhvan örgütlerine siyasi ve mali desteğin kesilmesi konusundaki ciddiyetini ve iyi niyetini gösterdi.
Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan yaklaşan seçimlerin terazisine iki kategori koyuyor: Alevilerin ve Şiilerin oyları ve sayıları 10 milyondan az değil ve bazı tahminler onları 20 milyon olarak sayıyor. Suriye ile silahlı terörist gruplara karşı yakınlaşma ve iş birliğini siyasi olarak savunuyorlar.
Türkiye-suriye iş birliğinin tarihi yakındır, çok yakındır ve her iki ülkenin stratejik çıkarlarına hizmet edecektir. Bu iş birliği Rusya ve İran için siyasi ve diplomatik bir başarı anlamına gelirken Katar-suriye ilişkilerinin düzelmesine de yol açacaktır.
*Arap-avrupa Politikalar
Merkezi Başkanı