ESAD ERDOĞAN İLE GÖRÜŞME... PRAGMATİK DİPLOMASİ
TÜRKİYE Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriyeli mevkidaşı Beşar Esad’ın önümüzdeki günlerde görüşeceği haberler doğruysa bu, pragmatik Türk diplomasisinin istikrarlı bir şekilde ilerlediği anlamına geliyor. Bölgesel ve uluslararası alanda yeniden konumlanmak için tüm krizlerde olmayan Arap Devletleri Ligi’ni sahneden uzaklaştırıyor. Bunu yaparken bölgesel dönüşümleri okuyamayan, Suriye’yi ihraç edip hasta Lig’deki yerini geri almayı reddeden birliğe kasıtlı veya kasıtsız bir tokat indiriyor. Cezayir’de gerçekleştirilen Arap zirvesinde, Suriye koltuğunun boş kalmaya devam etmesi ve meseleyi düzeltmek için inisiyatif almaması Rusya, İran ve Türkiye’de destek arama hamlesini pekiştirdi. Nitekim Lig bu yaklaşımıyla, kendisini Yemen’den Libya’ya, Suriye’den Irak’a kadar kenarda kalmaya zorlayan hatalı diplomasisine sadık kalmış oldu.
Suriye ile Türkiye arasında on yılı aşkın süredir devam eden gerilim ve düşmanlığın ardından Moskova, Rusya Savunma Bakanı Sergei Shoigu’nun katılımıyla Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Suriyeli mevkidaşı Ali Mahmud Abbas ile iki ülkenin İstihbarat Şefleri Hakan Fidan ve Ali Memlük’ü bir araya getiren bir toplantıya ev sahipliği yaptı. İlişkilerin tamamen normalleşmesinden bahsetmek için henüz çok erken ama her şeyin bir başlangıcı var ve belki de önümüzdeki olaylar bu toplantıların ardında nelerin saklı olduğunu ve yeni yılın başında neleri beraberinde taşıyacaklarını bize gösterecek. Osmanlı İmparatorluğu’nun ihtişamını geri getirme hayali kuran Erdoğan’ın politikası, Arap başkentlerine müdahaleleri ve siyasi İslam’ı destekleme ve onunla iş birliği yapma girişimlerinin başarıya ulaşması, Arap Ligi’nin yokluğuna borçlu olacaktır. Çünkü politikasını birliğin zayıflığı, kırılganlığı ve aciz Arap konumunun yokluğu üzerine kurmuştur.
Elbette, Moskova’nın bu Suriye-türkiye yakınlaşmasını zorlamadaki ve bunun önündeki engellerin birçoğunu kaldırmadaki rolünü inkar etmek mümkün değildir. Erdoğan’ın siyasi hesaplarını bırakmaya da niyeti yok ve önümüzdeki yaz cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılma niyetini ortaya koymuştur. Şüphesiz Erdoğan, Türkiye’deki Suriyeli mülteci dosyasının ağırlığının ve bu mültecilerin Suriye’ye dönüşünü kolaylaştıracak bir anlaşmaya duyulan ihtiyacın daha çok farkında. Mülteci krizi üzerinden ticaret yapma, onları Türkiye’de tutma ve
Avrupa’ya sızmalarını önlemek karşılığında benzeri görülmemiş Avrupa yardım ve hibelerini kazanma zamanı sona erdi. Gerçek şu ki, Ankara bu karta yatırım yapabildi ve bu kart sayesinde, Türkiye sınırlarını mültecilere batı sınırlarının kapılarını açma tehdidinde bulunduğunda akmaya devam eden Avrupa desteğini yeniden kazandı...
Rusya, yıl sonundan önce Moskova’da savunma bakanları toplantısı yapacağını duyurarak Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin değişeceğine dair güçlü sinyaller verdi ve olayın Suriye ile Türkiye arasındaki köprüleri yeniden kuracağı kesindi... İki taraf arasında normalleşme yakın zamanda olmayabilir, ancak Türkiye’nin Şam’dan uzaklaşmanın Türkiye’nin çıkarları açısından, özellikle de Kürt dosyası açısından daha tehlikeli olduğuna ikna olduğu açık...