EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI İLE “6’LI MASA”

eçtiğimiz hafta, Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in faşist hareket içindeki hesaplaşma sonucu öldürülmesiyle Özgür Özel’in açıkladığı S. Soylu’nun özel ekibinin gizli marifetleri tartışıldı. Ancak asıl önem verilen tartışma, HDP Eş Başkanı Buldan’ın kendi Cumhurbaşkanı adaylarını çıkaracaklarını açıklaması üzerine yürütüldü.

Hdp’nin aday konusunda tutumunu, müttefikleriyle görüş birliği aramadan ve Emek ve Özgürlük İttifakı ve tutumunu önemsemeden açıklaması, şüphesiz ittifak hukukuna sığan ve kabul edilebilecek bir tutum değildi. Ancak bu, ittifak-içi bir konu olarak sorunun bir yanı ve tartışılıp bir sonuca varılacaktır.

Sorunun asıl tartışma konusu olan yanı ise, nasıl olup da Cumhurbaşkanlığına, “6’lı masa” adayı dışında bir başka aday çıkarılmaya cüret edilebileceği oldu. Üçüncü aday “Cumhur İttifakının işine yarayacak”, “AKP’YE hizmet edecek” dendi. “6’lı masa” ve savunucuları, Erdoğan’ın tutumuna benzer şekilde, kendi dışlarındaki partilerin, henüz kim olduğu meçhul kendi adaylarını desteklemek zorunda olduğu kanısında. Hem “6’lı masa” dışındakilerin görüşlerini alıp adayı ortaklaştırmaya hiç yanaşmayacak, hem de dönüp yüzlerine bakmadıkları partilerle milyonlarca seçmeni adaylarını kayıtsız şartsız desteklemeye mecbur sayacaklar -bu ancak tatlı bir rüya olabilir!

Hem Emek ve Özgürlük İttifakının desteği olmadan adaylarının kazanamayacağını bilecek hem de burunlarından kıl aldırmayarak tek söz etmeden destek bekleyecekler -atalar, benzeri durumlar için “Nerede yoğur dun bolluğu?” demişlerdi.

Emek ve Özgürlük İttifakı, farklı partilerden oluşuyor ve Millet İttifakı ve partilerinden ayrı bir platforma sahip. Konu halkın iradesine ambargo koymak olunca, örneğin Emek Partisi, genel başkanıyla İbb’nin gasbedilmesine karşı tutum aldı. Ancak ne Emek Partisi ne de Emek ve Özgürlük İttifakı farklı platformu olan “6’lı masa”nın restorasyon politikaları izleyecek adayını kayıtsız koşulsuz desteklemek zorunda.

Bırakalım Denizlerin idamını onaylamış meşum ve ikiyüzlü denenmiş parlamentarizmin savunulmasını… “6’lı masa” Kürt partisidir diye yok sayarak, masasının bir partisi dışında tümünden çok oya ve milletvekiline sahip Hdp’yle görüşmeye bile yanaşmamakta, Kürt halkının hak eşitliğini zinhar kabul etmemektedir. Emek ve Özgürlük İttifakı Kürt sorununun demokratik ve halkçı çözümünden yanayken, örneğin Akşener’le Davutoğlu ve partileri bugünün inkarcılığı ve hak eşitsizliğini çözüm saymaktadır. Emek ve Özgürlük İttifakının “Ne mutlu Türküm diyene” demesini herhalde kimse beklememeli!

“6’lı masa” geçim sorununu kısa sürede çözeceği iddiasında. Kılıçdaroğlu halkın kimi sorunlarını bir haftada, kimisini 2 ya da 6 ayda çözeceğini söylüyor. Geçim sorununu ne kadar sürede çözeceğini söylediğini herhalde kimse hatırlamıyordur! AKP “Ekonomiyi düzeltirse Erdoğan düzeltir” görüşünü kabul ettirmeye uğraşıyor, ama biliniyor ki bugünkü ekonomik çıkmazın sorumlusu odur. Peki ya CHP ve “6’lı masa”? Emek ve Özgürlük İttifakı ekonomiyi düzelteceğine nasıl ihtimal versin?

Erdoğan asgari ücreti artırdı, ancak zaten açlık sınırının altında olan 8 bin 500 TL enflasyon karşısında şimdiden erirken, birçok işyerinde de ücretler asgari ücretin bile altında kaldı ve ek zam talebi yakıcı hal aldı. Örneğin MESS grup sözleşmesinin uygulandığı işyerlerinde işe yeni giren işçi ile 12 yıllık işçinin saat ücreti eşitlendi ve asgari ücretin sadece yüzde 8 üzerinde.

CHP’LI Çiğli Belediyesinin şirketi ÇİBEL AŞ işçileri de, geçen yıl nisanda imzalanan 3 yıllık sözleşme kapsamındaydı ve ücretleri asgari ücretin altında kalmıştı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İzmir’e, Halk Konut projesinin temel atma törenine gidince, Çiğli Belediye işçileri, “Geçinemiyoruz” pankartları açarak, ek zam taleplerini ona da duyurdu ve “İşçiler açken başka na huzur yok” sloganı attı. CHP de “6’lı masa” da tekelci kapitalizme karşı değil ve ne tekellerin kârından kesip ücretlerin payını artırabilir ne de kapitalizmin bir yan ürünü olan enflasyona son verebilir. “6’lı masa”nın yapacakları Çiğli’de olanlardan belli. Kayıtsız şartsız neden desteklensin?

Yani? Sadece aday değil, adayın yapacakları da önemli!