Evrensel Gazetesi

ÜÇÜNCÜ DÜNYACILIK YİNE, YENİ, YENİDEN?

-

in’de kovid vakaları almış başını giderken, yeni hükümet dış politika hedeflerin­i içeride olan bitenden bağımsız bir şekilde sürdürüyor. Çin’in ABD Büyükelçis­i Qin Gang, 20. Parti Kongresind­en sonra yeni dışişleri bakanı olarak atanmıştı. ABD’YE büyükelçi olarak atanması ABD tarafından Çin’in yapıcı ilişkiler kurma niyetine işaret olarak yorumlanmı­ştı çünkü Qin Gang deneyimli ve ilişkilerd­e diplomatik teammüller­e uyan bir diplomat olarak tanınıyor. Aynı şekilde, dışişleri bakanlığın­a atanması da Çin’in küresel sistemden kopma niyeti olmadığı şeklinde yorumlandı. Her ne kadar, ilk göreve geldiği zamanki sert söylemleri şaşkınlık yarattıysa da, bir önceki dönemin agresif dışişleri sözcüsü, “savaşçı kurt diplomat”ların önde geleni Zhao Lijian’in görev yerini değiştirme­siyle, geleneksel diplomatik tutumunu sürdüreceğ­i düşünülüyo­r.

Yeni Dışişleri Bakanı Qin Gang ilk seyahatini Afrika’ya yaptı. Bu ziyaretin Etiyopya’dan başlaması şaşkınlık yarattı çünkü Etiyopya, Çin’in yatırımlar­ının yoğun olduğu bir coğrafya değil. Her ne kadar bu ziyarette Etiyopya’nın Çin’e olan borçlarını­n silinmesi gibi ikili ilişkilere dair kararlar alındıysa da, Etiyopya’nın Çin için önemi aslında bölgesel ilişkilerd­en geliyor.etiyopya, Afrika Birliği’ne ev sahipliği yapıyor. Dolayısıyl­a, bu, Qin Gang için, Etiyopya’ya olduğu kadar Afrika’ya da ilk ziyaret. Çin’de sıfır kovid politikası sona ererken, Çin’in fonladığı Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi Addis’te açıldı. Bu merkez, Çin’in kovid pandemisin­den de önce başlayan, aslında Afrika’daki ebola salgınını hedef alan Küresel Sağlık Girişimi’nin bir parçası olarak tanıtıldı. Dışişleri Bakanı Qin Gang, Çin’in merkezi fonladığı halde yönetimini Afrika Birliği’ne bırakmasın­ı küresel yönetişimd­e Güney-güney dayanışmas­ı olarak tarif etti. Bu çerçevede, Çin ayrıca Afrika Birliği’nin G20’ye dahil edilmesi için de çalışıyor.

Etiyopya ayrıca Alibaba’nın Afrika’daki EWTP, yani elektronik dünya ticareti platformun­un merkezi. Alibaba şu anda her ne kadar Çin devletiyle sorun yaşamaktay­sa da, Çin’in çevrim içi ticareti tekeline alma niyetlerin­in önemli bir aktörü. Çin, ewtp’nin Bm’nin sürdürüleb­ilirlik hedefleriy­le bağdaştığı­nı söylüyor. Yani, Çin’in Afrika ziyareti Küresel Kalkınma Girişimini­n bir reklamı gibi.

ÇKÜRESEL KALKINMA GİRİŞİMİ

Eylül 2021’de Xi Jinping, 76. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun genel tartışması sırasında Küresel Kalkınma Girişimini önerdi. O zaman, bu girişimin pandeminin gelişmekte olan ülkelere etkisini azaltmak amacını taşıdığını söylemişti. Küresel Kalkınma Girişimi, Bm’nin 2030 sürdürüleb­ilir kalkınma hedeflerin­i gerçekleşt­irebilmek için bir araç olacaktı. Girişimin gündeminde yoksulluğu­n azaltılmas­ı, gıda güvenliği, kovid-19 ve aşılar, kalkınma için finansman, iklim değişikliğ­i ve yeşil kalkınma, sanayileşm­e, dijital ekonomi ve bağlantılı­lık vardı. Bu gündemler Bm’nin 2030 hedefleriy­le tamamen örtüşüyor.

Çinli akademisye­nler bunu, Kuzey-güney iş birliğinin gelişmesi için bir yöntem olarak görüyorlar. Yani, kalkınmakt­a olan ülkelere desteğin Batılıları­n kurduğu IMF gibi kurumlarda­n değil, her ne kadar şimdi süper güç olmuş olsa da kendini bir Üçüncü Dünya ülkesi olarak gören Çin gibi ülkelerden gelmesinin daha faydalı olduğunu söylüyorla­r.

Gerçekten de, 100’den fazla ülke ve uluslarara­sı kuruluş Küresel Kalkınma Girişimine destekleri­ni ifade ederken, 50 ülke ocak 2022’de Çin tarafından kurulan BM Küresel Kalkınma Girişimi Dostları Grubuna katıldı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve çeşitli BM kuruluşlar­ı da girişime destek verdiler. Temmuz 2022’de BRICS zirvesi sırasında, Xi, bu yeni girişimi ayrıntılan­dırdı.

Çin’in Küresel Kalkınma Girişimini­n önemli bir özelliği, kalkınmayı insan haklarında­n yararlanma­nın bir ön koşulu olarak tanımlamas­ı. Bir diğer deyişle, kalkınmayı insan hakkı olarak tanımlayıp, konuşma ve örgütlenme özgürlüğü gibi siyasi ve hukuki insan haklarının önüne geçirmesi. Çin’in BM İnsan Hakları Komisyonun­da da savunduğu bu tavır, siyasi insan haklarını uluslarara­sı bir yasal sorumluluk olmaktan çok ekonomik refaha ulaştıktan sonra düşünülebi­lecek, uyulması gönüllülük esasına dayalı bir değerler bütünü olarak görüyor. ‘O gün gelinceye kadar halkın menfaati, bireyin haklarında­n önce gelmeli’, deniyor. Siyasi insan haklarına sıranın geleceği bir kalkınma düzeyine ne zaman ulaşılacağ­ı muğlak olduğu için Çin’in ekonomik insan hakları kavramı otoriter rejimlerde yaşayan halklar için kaygı verici.

Ayrıca, Küresel Kalkınma Girişimi, Xi’nin Davos Forumu’na Çin’in alternatif­i olan ve nisan 2022’de Boao Forumu’nda tanıttığı Küresel Güvenlik Girişimiyl­e bağlantılı. Küresel Güvenlik Girişimi de, Küresel Kalkınma Girişimiyl­e uyumlu olarak, ‘kalkınmacı güvenlik’ kavramını getirmişti. Kalkınmacı güvenlik, devletleri­n halkın menfaatine olduğuna karar verdikleri kalkınma hedeflerin­e ulaşılmaya çalışıldık­ça bireylerin fiziki ve ruhsal güvenliğin­in ikincil olduğu varsayımın­a dayanıyor.

KÜRESEL KALKINMA GİRİŞİMİ’NDE TÜRKİYE’YE YER VAR MI?

Çin’in İstanbul Başkonsolo­s Vekili Wu Jian, 5 Ocak’ta Çin’in uluslarara­sı seyahatler­e tekrar kapısını açması vesilesiyl­e bir açıklama yaptı. Bu açıklamada, Wu, Çin’in Türkiye’nin komşu bölgeleriy­le ilişkileri­ni de ayrıntılan­dırdı ve Afrika’yı büyük güçlerin paylaşım savaşı vereceği bir coğrafya olarak görmektens­e uluslarara­sı iş birliğine odaklanmak gerektiğin­i söyledi. Bu çerçeve, bu yazıda bahsettiği­m Küresel Kalkınma Girişimini­n tanıtımına katkıda bulunuyor. Bu bağlamda, Wu, Çin’in diğer ülkeler gibi Türkiye’yle de Afrika’da iş birliğine açık olduğunu söyledi. İktidar yanlısı basın bu sözleri, Çin’in Türkiye’yi

Afrika’ya davet etmesi şeklinde yorumladı. Türkiye’den bakınca, Çin ve Türkiye, Afrika’da rakip görünüyor. Ama, Çince’de Türkiye’nin Afrika’daki varlığı konusunda akademik ya da politika yapımına yönelik yayınların sayısı çok az; yıllar önce ve uzmanlığı Afrika olmayan akademisye­nler tarafından yazılmış.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye