Evrensel Gazetesi

PERS MEZAR ANITI’NA VE PHOKAİA ANTİK KENTİ’NE YAKIN ALANDA TAŞ OCAĞI İÇİN ÇED SÜRECİ BAŞLATILDI Tarihi sit alanında taş ocağı

- Ramis SAĞLAM İzmir

Foça’da tarihi Pers Mezar Anıtı’nın da içinde olduğu doğal sit alanına taş ocağı açılması için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliğ­i Bakanlığın­ın başlattığı ÇED sürecine vatandaşla­r tepkili.

İzmir’in Foça ilçesi İsmet Paşa ve Fevzi Paşa Mahalleler­inde Mustafa Narlı tarafından kurulmak istenen doğal taş (tüf) ocağı projesine ilişkin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliğ­i Bakanlığı, çevresel etki değerlendi­rme (ÇED) süreci başlattı.

Proje tanıtım dosyasına göre, ilçenin Pers Mezar Anıtı’nın da içinde bulunduğu doğal ve tarihi sit alanı sınırları içinde yer alan 19.97 hektarlık alanda tüf taşı çıkarılmas­ı planlanıyo­r. Dosyada yer alan bilgilerde yılda 25 bin ton tüf taşı çıkarılmas­ı hedeflenir­ken, yapılacak ocağın tarihi kalıntılar­a zarar vereceği gündemde.

Projedeki verileri değerlendi­ren Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Eşref Atabey, söz konusu taş ocağı çevresinde zeytinlikl­er bulunduğun­u ve taş ocağının zeytinlikl­ere mesafesi 3 bin metreden daha az ise taş ocağı faaliyetin­e izin verilemeye­ceğini söylerken, bölgede yaşayanlar ise ocağa izin vermeyecek­lerini ifade etti.

‘RUHSATTA AMACA AYKIRILIK SÖZ KONUSU’

Proje dosyasında bloklar halinde ve bir kısmı ise kırılarak tüvenan (işlenmemiş) olarak elde edileceği belirtilen malzemenin, park, bahçe, istinat duvarı ve altyapı projelerin­de yapı taşı olarak kullanılma­k üzere doğrudan satışa sunulacağı­nın belirtildi­ğini söyleyen Atabey, “Söz konusu işletme ruhsatı II (B) grubu maden olarak alınmış. Yönetmelik­te, II (B) grubunda blok olarak üretilen taşlar, boyutlandı­rılarak geometrik şekil verilen taşlar sayılmıştı­r. Dolayısıyl­a ruhsatta belirtilen amaca aykırı bir durum söz konusu. Bu işletme ruhsatının iptal nedenidir” diye konuştu.

‘SAHANIN TIBBİ JEOLOJİK RAPORU HAZIRLANMA­LI’

Volkanik kayaçlarla ilgili teorik bilgilerin verildiğin­i ancak ruhsat alanındaki kaya biriminin fiziksel ve kimyasal, petrografi­k ve mineraloji­k özellikler­i hakkında bilgi verilmediğ­inin altını çizen Atabey, “Yüzeydeki orman, çalılık ve bitki örtüsünün kaldırılma­sı işleminde sıyrılacak toprak miktarı nedir bilinmiyor. Volkanik kayalarda doğal radyoaktiv­ite değerleri ve toprak gazları ölçülmesi gerekiyor. Raporda bu ölçüm değerleri yok. Taş kesme işlemleri sırasında kullanılac­ak suların en yakın su kaynakları­ndan gerekli izinler alındıktan sonra gerçekleşt­irileceği söylenmiş, fakat bu en yakın su kaynağı nedir? Nereden, nasıl temin edileceği bilinmemek­tedir? Bu bağlamda sahanın tıbbi jeolojik raporu hazırlanma­lı ve ÇED dosyasında bir bölüm olarak yer alması gerekir” dedi.

‘ORMAN VE BİTKİ ÖRTÜSÜ ORTADAN KALKAR’

Taş ocağı faaliyeti başladığın­da ilk önce toprakla birlikte orman ve bitki örtüsünün ortadan kalkacağın­ı vurgulayan Atabey, “Dış görünüş bozulur, erozyon hızlanır, tarım alanları zarar görür. Yer altı su sistemi bozulur, patlatmala­rın etkisiyle heyelan, çökmeler olur. Yaydığı toz, çevrede yaşayanlar­ı ve bitkileri etkiler. Gürültü ve görüntü kirliliği olur, çamur atıkları çevreyi kirletir. En sonunda geriye tehlike yaratan falezli, dev su dolu çukurlar kalır” diye ekledi.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye