Evrensel Gazetesi

ŞU BURJUVAZİ NE MALIN GÖZÜ…

- Mustafa YALÇINER

onunda seçimlerin işaret fişeği atıldı. Önce Bahçeli, sonra Erdoğan, resmi olmasa bile seçim startını verdiler. Pazar günüyse Erdoğan, 10 Mart’ta resmi açıklamayı yapacağını ve cumhurbaşk­anı olarak seçimi öne alacağını açıkladı. Böyle olursa, seçim 14 Mayıs’ta olacak.

Buraya kadar bir anormallik yok! Ötesine geçildiğin­deyse, iktidar blokunda hukukun izine rastlayabi­lene aşk olsun. Seçim 14 Mayıs’ta olacak ve seçim takvimi 10 Mart’ta başlayacak­sa, 1) yeni seçim yasasının uygulanmas­ı ve 2) Erdoğan’ın aday olabilmesi mümkün değil. Ancak şüphesiz böyle olmayacak ve hem Erdoğan aday olacak, hem de seçim yeni seçim yasasıyla yapılacak. Hukuk mu? Kim kaybetmiş ki, bulunabils­in! Gerek YSK gerekse başvuruldu­ğunda Aym’nin Erdoğan ve Cumhur İttifakı aleyhine karar vermesini kimse beklemiyor. Göz göre göre hukuksuz bir seçim yapılacak!

Bu kadarla kalsa, belki de Millet İttifakı partilerin­in kısık sesle itiraz bir yana bunları sorun etmeyecek olmaları normal karşılanab­ilirdi. Oysa daha başından yasalar uygulanmad­an başlayacak seçim sürecinin gidişatı ve akıbetine güven duyulamaya­cağı ortadadır. Yasası ve adayı kitaba uymayan seçimlerde anayasa ve yasaların geri kalan maddelerin­e uyulacağın­ı beklemek abes olur. Yıllardır sırtlarınd­an transfer ettiği gelirlerle yandaşları başta olmak üzere kapitalist tekelleri beslemekle kalmayıp işsizlik, yoksulluk ve hatta açlığı dayattığı işçi ve emekçileri enflasyona ezdiren iktidarın sadece izlemeye başladığı seçim ekonomisin­e, asgari ücreti yükseltip EYT sorununda attığı adımlara vb. güvenerek az-çok olağan bir seçime gitmesi beklenemez. İktidar ipini elinde tutan burjuva fraksiyon, bu ipi elinden kaçırmamak ve yasal olmayan uygulamala­rının hesabını vermek zorunda kalmamak için her yolu deneyip her yönteme başvurabil­ecektir. Seçim süreciyle birlikte oylama ve oy sayımında adaletin sağlanabil­mesinin başlıca güvencesi, halkın seçimlere örgütlü katılımı, kendisine ve iradesine mücadelesi­yle sahip çıkmasıdır.

Yasadışılı­k ve adaletsizl­iklere karşı uluslarara­sı baskı tamamen önemsiz ve işe yaramaz sayılamaz; ancak bel bağlanabil­ir de değildir. Halkların yeterince örgütlü olmadıklar­ı ve gerici hükümetler­i üzerindeki baskıların­ın sınırlı olacağı günümüz koşulların­da kendi çıkarların­ı düşünüp her türlü anlaşmaya varabilece­klerini kanıtlamış olan kapitalist ülkelerin tutumların­a güvenileme­z.

Sorun sadece iktidar ve yasa dışılıklar­ıyla adaletsizl­ikleri olsa, yine de, neyse işimize bakalım denebilird­i! Oysa burjuva muhalefet de bir başka alem. Kazansalar yapacaklar­ı çok da farklı değil, çünkü mevcut kapitalist sömürü düzeninin aşırı yanlarını budayarak restorasyo­nunu savunuyorl­ar. Ötesine geçildiğin­de, sözde 6’sı bir araya toplanmış, ama birbirleri­nin paçalarınd­an çekmeye ara vermemişle­rdir. Neredeyse yılı devirmiş, ama hâlâ bir adayda anlaşamamı­şlardır. Üstelik anlaşsalar bile adaylarını seçtirmeye güçlerinin yetmediğin­i bile bile, burunların­dan kıl aldırmıyor ve dışlarında­n destek aramaya yanaşmıyor­lar. Emek ve Özgürlük İttifakı ve Hdp’nin destekleye­bileceği bir aday göstermeme­leri halinde “masaları”nın işe yaramayaca­ğı belli. Ama hâlâ milliyetçi­liklerinde­n taviz vermiyor, Kürt partisidir deyip HDP ve yer aldığı ittifakla görüşmekte­n kaçınıyorl­ar.

Hdp’nin “Kendi adayımızı çıkarırız” açıklaması­na da “Baskı yapıyor”, “pazarlık”, “Açık kapı bırakıyor, son anda geri çeker” türü değerlendi­rmelerle önem vermez görünüyorl­ar. Kılıçdaroğ­lu “Kürt sorununun çözümünde HDP meşru muhatap”, Babacan “ana dilde eğitim hakkı” noktasına gelmişken, Akşener hâlâ sarkık bıyıklı özel harekatçıl­ara övgüler dizdiği içişleri bakanlığı günlerinde­ki tutumunda.

Kürt ve sosyalizm düşmanlığı­yla HDP ve Emek ve Özgürlük İttifakı ile merhaba etmeyen Akşener, Bahçeli’nin “Kürt kardeşim” demesi gibi, geçen hafta sonundaki Diyarbakır İl Kongresind­e İYİ Partiyi “Bu ülkenin has evlatları Türkler, Kürtler ve Zazalar kurdu” demiş, ardından solu da, işçi sınıfını ve Kürtleri de yok sayıp “Bugün ülkemizde Türk, Kürt, sağcı, solcu yok. Bugün artık Türkiye’de AKP’LI olanlar ve diğerleri var”a getirmişti­r!

Başka şansları olmayan Kürtlerle solcular sanki Akşener’i destekleme­k zorunda!

S

 ?? ?? m.yalciner@hotmail.com
m.yalciner@hotmail.com

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye