İNSAN ? EVLADINI KESER Mİ
İLYAS KÖSE (Berber): “Ben de burada doğup büyüdüm. Günlük ormanları Köyceğiz’in simgesidir. İnsan evladını keser mi? Bu ormanlar bizim evladımız.”
MURAT KONUKÇU (Tüm Emekliler Sendikası Köyceğiz Temsilcisi): Üyelerimizle birlikte bu mücadelenin içindeyiz. Bu ormanlar sadece bizim değil, binbir türlü canlının yaşam kaynağıdır. Biz buraya bunun için de sahip çıkmak zorundayız”.
TEOMAN KORAY: “2014 yılında Köyceğiz’e geldim. Burası korkunç bir şekilde bozuluyor. Betonlaşma çok yoğun. Bunu durdurmak zorundayız. Bunu için MUÇEP Köyceğiz Meclisini oluşturduk. Mücadeleyi halkımızla sürdürmeye çalışıyoruz”.
MURAT CANDAN: Buraya üç yıl öce bu sığla ormanları burada diye gelip yerleştim. Ancak gün geçtikçe “Eskiden burası şöyleydi” diye serzenişte bulunacak duruma geldik. Yunanistan’daki küçük bir alanda bulunan sığla ağaçları müze gibi ziyaret edilirken biz çok rahat katledebiliyoruz ne yazık ki!
DÖNDÜ TAKA ÇINAR: “Muğla son dönemde çok göç aldı. Doğasına yönelik son dönemde siyasi iktidarın yağması yoğunlaştı. ‘Ben yaptım oldu’ zihniyetinin bir yansımasını bu sığla ormanları için de görüyoruz. Koruma altındaki endemik bir tür yok edilmek, ranta açılmak isteniyor. Bu da halktan gizli yapılmak isteniyor”.
AFİFE KARAL: “Bu ağaçların ulusal korumasının yanı sıra uluslararası koruması var. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile mutlak korunacak ağaçlar arasına alındı. Ancak burasının adı geçmiyor kararnamede. Bunlar da oradan bir açık yakaladıklarını düşünüyorlar. Oysa burası zaten özel çevre koruma bölgesi.