Promosyon talebine sendikacı engeli!
İSTANBUL Tuzla’da bulunan, Çimse-İş’in örgütlü olduğu rezervuar parçaları üreten Key Teknik’te promosyon alabilmek için imza kampanyası başlatan işçiler, sendikacıların ise buna engel olduğunu aktardı.
250’yi aşkın imzanın toplandığı fabrikada, sendikacıların “Bizden habersiz nasıl imza toplarsınız?” dediğini aktaran işçiler, “İnsan kaynaklarına işçilerin ismini vereceklerini söylediler” dedi. Daha önce sendika temsilcilerinin promosyon isteyen işçilere, “Promosyon haramdır” dediğini aktaran işçiler, daha önce promosyon talepleri için sendikaya gittiklerini ancak taleplerinin karşılanmadığını ifade etti. İşçiler durumu şöyle özetledi: “Duyuyoruz, diğer fabrikadan işçiler promosyonlarını alıyorlar. Biz de almak istedik. Promosyon, dar olan çay ocağı alanımızın genişletilmesi, 10 dakika ve bir kerelik olan çay molamızın artırılması talepleriyle sendikanın kaç defa kapısını çaldık. Bizi sürekli oyaladılar, hiçbir talebimiz için uğraşmadılar. Biz de imza kampanyası başlattık ve çok da ilgi gördü ancak imza kampanyasını duyan sendika bunu engellemeye çalıştı. ‘Bu yaptığınız yasa dışı, bunu yaparsanız gereğini yaparız. Kim başlattıysa bunu insan kaynaklarına bildireceğiz’ dediler.”
‘İNSANLARI AÇ BIRAKMAK HARAM DEĞİL Mİ?’
Sendikacıların bu tutumuna tepki gösteren işçiler, “Biz promosyonlarımızı istiyoruz. Gerekirse sendikayı da değiştiririz. Artık yeter, sendikanın bizim yanımızda durması gerekirken böyle tutum almasını kabul etmiyoruz. Bizim promosyon almamıza karşı çıkıyorlar. Bize promosyon haram diyorlar. İnsanları aç bırakmak haram değil mi? Sen işçinin yanında olacaksın. Açıkça patronun yanında olduğunu, safını belli etti. İşçilerin de hiçbir güveni kalmadı sendikaya” dedi.
‘İŞÇİ İŞ DE BIRAKABİLİR’
İşçilerin imza toplamasının yasa dışı olmadığını söyleyen Avukat Orhan Atan, “Aksine en temel haklardan biri olan dilekçe hakkının toplu şekilde kullanılmasıdır. Ayrıca banka promosyonu ve ek zam gibi ekonomik taleplerini barışçıl eylemler yaparak dahi dile getirmesi işçilerin hakkıdır. Bu talepler için kısa süreli iş bırakma eylemleri de bu kapsamda değerlendirilmekte ve ‘toplu eylem hakkı’ olarak nitelendirilmektedir. İşçilerin bu hakkı gerek uluslararası sözleşmeler gerekse de anayasal güvence altındadır” dedi.
Sendikacıların ise doğrudan patron sendikacılığı yaptığını dile getiren Atan, “Oysa yapılması gereken sendikaların işçilerin talepleri doğrultusunda mücadeleyi arttırması, toplu iş sözleşmesine ek protokol yaparak promosyon hakkının yasal güvenceye alınmasıdır” diye konuştu.
‘İŞÇİ YENİ BİR TİS İMZALATABİLİR’
İşçilerin sendikayı değiştirme tartışmalarına da değinen Atan şunları söyledi: “İşçiler sendikayı değiştirmek istedikleri zaman, yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi bitinceye kadar bu sözleşme geçerli olur.
Ama sendika değiştirdikleri zaman, dayanışma aidatı ödeyerek sözleşmeden yararlanabilir. Sendikasını fiili olarak değiştiren işçiler, ‘Bizim sendikamız değişmiştir’ diyerek patronu masaya oturtabilir ve yeniden bir TİS imzalatabilir. Bugün birçok sendika patronun vekili durumunda ve işçileri temsil etmiyor. Elbette işçiden yana ve mücadele eden sendikalar da var. Mücadeleci işçiler, mücadeleci sendikalar yaratır.”