Milli parkta düğün olmaz Şirket: Çalışmaya devam ediyoruz
AYDIN Dilek Yarımadası Milli Parkı’nda mangal, yemekli düğün organizasyonu, konser gibi etkinliklerin yapılmasına olanak sağlayan ihale sözleşmesinin mahkeme tarafından iptal edilmesine rağmen ihaleyi kazanan işletme sahibi “Haberler asılsız, çalışmaya devam ediyoruz” açıklaması yaptı. Yurttaşlar tarafından açılan davanın Avukatı Dr. Bülent Tokuçoğlu ise işletmecinin bu açıklamalarının “çaresizliklerini örtbas etmek için bilerek, kasten kamuoyunu yanıltma amacıyla” yapıldığını dile getirdi.
MAHKEMEDEN KAMU YARARI VURGUSU
Kuşadası’da bir grup yurttaş, Dilek Yarımadası’nda kır lokantası, büfe, plaj işletmeciliği, dalış eğitimi gibi işletmelerin ihale usulü ile özel işletmelere devredilmesine karşı dava açmıştı. Davaya bakan Aydın 2. İdare Mahkemesi ihale sözleşmesiyle Dilek Yarımadası’ndaki 4 koy için (İçmeler, Aydınlık, Kavaklıburun, Karasu) işletmecilik ihalesi gerçekleştiğini, kamu yararına vurgu yaparak ihalenin iptaline karar vermişti.
İŞLETMECİ: HABERLER ASILSIZ VE ALGIYA YÖNELİK
Söz konusu ihale ile milli park sınırları içerisindeki işletmeleri devralan özel işletme sahibi bu mahkeme kararı ile ilgili açıklamaların ve haberlerin “kamuoyunda algı yaratmak maksatlı asılsız haberler” olduğunu ileri sürdü. İşletme sahibi sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Zimnen ret edilen başvurularında bile ihale iptali talep edilmemişken sözleşme nasıl iptal edildi diye paylaşım yapılabilir. Bu kararı bu şekilde kamuoyuna servis etmek yanlış algı yaratmak ve art niyetli insanların sadece bir oyunudur” dedi. İhale şartnamesinde iptali istenen maddelerin hukuka aykırı görülmediğini ve davanın bu yönde reddine karar verildiğini ileri süren işletmeci, “Tarım ve Orman Bakanlığından aldığımız ihaleyi ticari bir faaliyet değil devletimizin bize verdiği bir görev bilerek layıkıyla üzerimize düşen tüm görevlerimizi yerine getirmeye devam etmekteyiz” dedi.
‘ÇARESİZLİKLERİNİ ÖRTBAS AÇIKLAMASI’
İşletmecinin bu açıklamasını değerlendiren davanın Avukatı Dr. Bülent Tokuçoğlu, açıklamaların ya çaresizlikten ya da çaresizliklerini örtbas etmek için bilerek, kasten kamuoyunu yanıltma amacıyla yapıldığını dile getirdi. Tokuçoğlu şunları dile getirdi: “Mahkeme kararı çok açık olup, davacı taraf olarak Tarım ve Orman Bakanlığına yaptığımız idari başvuruda, bakanlıktan ihale sözleşmesinin iptalini istemiştik. Bakanlık bu istemimize 30 günlük cevap verme süresi içinde cevap vermeyerek talebimizi zımnen reddetmiş oldu. Mahkeme, kararında talebimizin zımnen reddinin hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. Mahkeme kararının ilgili paragrafı tartışmaya yer vermeyecek kadar açık ve net ifadelerle yazılmıştır: ‘12/10/2021 tarihli ihale sözleşmesinin iptali istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem yönünden hukuka uyarlılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.”
‘EY BAKANLIK, SÖZLEŞMEYİ İPTAL ETMEN GEREKİRDİ’
Mahkemenin, bakanlığın ihale sözleşmesinin iptali istemiyle yapılan başvuruyu “zımni ret” vermesinin hukuka aykırı olması nedeniyle ihale sözleşmesini iptal ettiğini aktaran Tokuçoğlu, “Yani mahkeme kararıyla, ‘Ey bakanlık, ihale sözleşmesini iptal etmen gerekirken, sen bu konuda karar vermemişsin, ben ihale sözleşmesini iptal ettim’ demiştir” dedi.