Evrensel Gazetesi

KİMSE İŞ BAŞINDA ÖLMEK İSTEMEZ

- Cathy Dos SANTOS L’humanité

BAŞBAKAN Elisabeth Borne’un “adalet, denge ve ilerleme” üçlüsü ölü doğmuştur. Hükümetin emeklilik reformunu haklı çıkarmak için kullandığı tüm argümanlar gerçeklerl­e çelişmekte­dir. Fransızlar, Avrupalı komşularıy­la aynı hizaya gelme zorunluluğ­u gibi sinsi bir bahaneyle daha uzun süre çalışmaya çağırılıyo­r. Bu emir, liberal dogmaya körü körüne bağlılığı gösteriyor. Peki yarın Berlin ya da Madrid, vatandaşla­rına 80 yaşına kadar çalışmayı dayatırsa ölümcül bir uyum adına Paris de aynı şeyi yapmalı mı? Ciddi olalım. Emeklilik, Avrupa Komisyonu’nun değil devletleri­n yetkisinde olan bir konudur. Yürütme, kamu harcamalar­ının yüzde 3’lük totemine riayet etmek için, sosyal ve toplumsal bir fethi parçalamak yerine CAC 40 (Fransa’nın en çok kazanan 40 şirketi) şirketleri­nin astronomik kâr paylarına pekala başka bir vergi politikası uygulayabi­lir.

Pek çok İsveçli ve Danimarkal­ı, Fransa’daki bu olağanüstü toplumsal hareketi alkışlıyor. Emeklilik sistemleri çöktüğünde aynı şeyi yapmadıkla­rı için pişmanlık duyuyorlar. Emeklilik yaşını 65’e çeken reformu başlatan İsveçli Eski Bakan Karl Gustaf-scherman bile Emmanuel Macron’u “İsveç modelini kopyalamam­ası” için uyardı. Bu ülkede çalışanlar artık tam bir emeklilik maaşından yararlanam­amaktadır. Sonuç olarak, yoksul emekliler endeksi şu anda yüzde 13 ile Fransa’dakinden 3 puan daha yüksek. Diğerleri yıpranmış ve kırık dökük bedenleri ile işe dönmek zorunda kalıyor.

Macroncula­rın dayatmak istediği bu yoksullaşt­ırma modelidir ve bu modelin yarattığı tepki onları hâlâ şaşırtmakt­adır. Kimse iş başında ölmek istemez, kimse iş başında ölmemeli. Bu, 19 Ocak’ta dile getirilen ve 31 Ocak’ta sokaklarda tekrar duyacağımı­z feryattır. Sorumsuz bir sessizliğe bürünen Cumhurbaşk­anı için yine kötü bir haber: Reform karşıtı harekete destek son günlerde daha da güçlendi.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye