‘Borç içinde yaşamaktan yoruldum’
EK ZAM İSTEYİP SENDİKACILARI ELEŞTİRDİĞİ İÇİN FORD’DAN ATILAN İŞÇİ BURAK ERKAN
ord Otosan işçilerinin ek zam talebi ile verdikleri mücadele sürerken, geçtiğimiz cuma günü işçiler fabrika içerisinde bu talebi duyurmak için ses çıkarma ve yemekhanede alkış eylemleri yapmıştı. Yapılan eylemlerin hemen ardından insan kaynakları bölümüne çağrılarak işine tazminatsız bir şekilde son verilen Burak Erkan, fesih bildiriminde üretim sahası içerisinde iş sağlığı ve güvenliği kuralarına aykırı davrandığı gerekçesi ile işten çıkarıldığı öne sürülse de gerçek nedenin sendikal haklarını kullanmak olduğunu dile getiriyor. Haftalardır ek zam taleplerini çeşitli biçimlerde fabrika yönetimi ve sendika yöneticilerine duyurmaya çalıştıklarını ifade eden Erkan, Türk Metal Gölcük Şube Başkanı Mehmet Şener’e fabrika ziyareti sırasında sorduğu sorular ve MESS ile yapılan anlaşmaya yaptığı itirazların işten çıkarılmasının esas nedeni olduğunun altını çiziyor.
F‘ÜCRETİM, ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA KALDI’
Burak Erkan, 7.5 yıldır
Ford Otosan Gölcük fabrikası üretim planlama liderliği bölümünde forklift operatörü olarak çalışıyor. Asgari ücrete gelen zammın ardından saat ücretinin asgari ücretin gerisinde kaldığını, fabrikada işe yeni başlayacak bir işçi ile 12 yıllık bir işçinin saat ücretinin eşitlendiğini aktaran Erkan, bu adaletsizliğe tepki göstererek ek zam talep ettiklerini ifade ediyor.
Erkan “Asgari ücret ilk açıklandığında temsilciler bizlere ‘Ek zam mümkün değil, eylüldeki sözleşmeyi bekleyin’ dediler. Fabrikada işçilerin açıp, yönettiği bir sosyal medya sayfası var. Buraya çokça işçi tepkilerini yazdı, fabrikanın her köşesine ek zam yazdı. Bunun üzerine önce ‘Sosyal paket alacağız’ dedi sendikacılar. Biz işçiler olarak bunu kabul etmeyeceğimizi, saat ücretimize asgari ücrete gelen zam oranında, yüzde 54 ek zam istediğimizi söyledik. Bu fabrikanın genelinin talebiydi ve ulusal ve yerel gazeteler de bu talebi yazdı. Türk Metal Sendikası da MESS ile ek zam için masaya oturmak zorunda kaldı ve bir anlaşma imzaladı” şeklinde konuştu.
‘ANLAŞMA BEKLENTİLERİMİZİN ÇOK GERİSİNDE’
MESS ile iş kolunda örgütlü işçi sendikalarının yaptığı anlaşmanın, taleplerinin oldukça gerisinde olduğunu kaydeden Erkan “Biz yüzde 54 ek zam talep ettik. Onların yaptığı anlaşmaya göre mart zammı öne çekilerek ocak ayında yüzde 15 olarak yansıtılacak ve 15 yıla kadar kıdemi olan işçilere ise her yıl için saat ücretine 70 kuruş zam yapılacaktı. Buna göre benim saat ücretime 4 lira 90 kuruşluk bir zam yapılmış olacak, ülke şartları ve bizim yaptığımız işe göre bu çok düşük bir rakam” diye konuştu.
MESS ile varılan anlaşma sonrası fabrikaya gelerek bölümleri gezen ve yapılan anlaşma konusunda işçileri bilgilendiren Türk Metal Gölcük Şube Başkanı Mehmet Şener’e sorular sorduğunu ve anlaşmaya itiraz ettiğini aktaran Erkan, bu konuşma sonrası da gerek şube yöneticileri gerekse işyeri temsilcileri tarafından adeta mimlendiğini vurguluyor.
‘BAŞKAN HEP KONUŞUYOR, ŞİMDİ KONUŞMA SIRASI BENDE’
Erkan, “Mehmet Şener ücretlere yüzde 34 zam aldık deyince ben de benim saat ücretime 4 lira 90 kuruş zam geldi. 7.5 yıldır bu fabrikada çalışıyorum, sizce bu yeterli mi diye sordum. Burada herkes benim gibi düşünüyor ama korktukları için söylemiyorlar dedim. O da ‘Korkmasınlar, sesini çıkarsınlar’ dedi. Ben başkana soru sorarken temsilci bana ‘Başkan konuşurken sus’ dedi. Ben de ‘O hep konuşuyor, ben 7.5 yıldır susuyorum, şimdi konuşma sırası bende’ dedim. Ben eleştirilerimi başkanın yüzüne söylediğim gibi şubenin sosyal medya hesaplarının altına da yorumlar yaptım. Düşünsenize siz üyesi olduğunuz sendikaya eleştirilerinizi söyleyemiyorsunuz, benim hakkım bu değil bu zamla yaşayamam diyemiyorsunuz. Ek zam yapılmalı diyemiyorsunuz, dediğinizde sizi işten attıran bir sendika Türk Metal Sen
dikası” dedi.
‘BEN BORÇ İÇİNDE YÜZÜYORUM, TEMSİLCİ AVLAĞA 30 BİN ÖDÜYOR
Evli ve 9 yaşında bir çocuk babası olan Erkan, ücretinde haciz olduğunu, aralık ayında eline geçen paranın 3 bin 900 lira olduğunu belirtiyor. Erkan, “Banka kredisi borcum var, kredi borcuna her ay 3 bin 400 lira ödüyorum. Evim kira, çocuğum okuyor. Anlayacağınız sendikacılar gibi tuzumuz kuru değil bizim. Geçen gün temsilci kendi sosyal medya hesabından paylaşmış, ava gitmiş, avlağa 30 bin lira para vermiş. Bu nasıl oluyor ya, o da işçi ben de işçi. Ben borç içinde yüzüyorum, evimi geçindiremiyorum. Adamlar zevküsefa içinde. Bu adalet mi? İşten atılmam eşimi çok etkiledi, nasıl yapacağız şimdi diyor. Evimin dirliğini de bozdular. Ben sadece hakkımı istedim, borç içinde yaşamaktan yoruldum. Çok mu şey istedik” diye konuştu.
‘SENDİKASIZ İŞ YERLERİ İKİ KATIMIZ KADAR MAAŞ ALIYOR’
Geçtiğimiz cuma günü fabrika içerisinde gerçekleştirilen ses çıkarma eylemini “İşçi öyle doldu, öyle doldu ki patladı” şeklinde değerlendiren Erkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi hiçbir şekilde duymuyorlar. Bizi yok sayıyorlar. Bakın ben de tüm işçiler de büyük bir özveri ile çalışıyoruz. Pandemide de sonrasında da. Ben hastayken bile çalıştım. Bu 7.5 senede sadece iki kez rapor aldım, onlar da ameliyat olduğum için heyet raporlarıydı.
Biz bu kadar özverili çalışırken emeğimizin karşılığını alamadık. Yanı başımızda sendikasız otomobil fabrikaları Hyundai ve Toyota’da çalışanlar neredeyse bizim iki katımız para alıyor. Cuma günkü ses çıkarma eylemleri işte tüm bunlara isyandı” dedi.
GÖZDAĞI OLSUN DİYE TAZMİNATSIZ İŞTEN ATILDIM
Cuma günü tüm fabrikada işçilerin ıslıklarla, kornalara basarak, elindeki metal eşyaları birbirine vurarak ses çıkardığını belirten Erkan, “Bunu tüm fabrika yaptı, her bölüm ses verdi. Bu işçilerin tepkisinin büyüklüğünü gösteriyor. Yemekhaneye gittiğimizde ise sendikacılar, amirler adeta yemekhaneye çıkarma yapmıştı. Alkış eylemi sonrası beni direkt insan kaynaklarına çağırdılar. Hiçbir şey demeden fesih kağıdını önüme koydular. Kağıtta yazıyor ki iş sağlığı ve iş güvenliği kurallarına aykırı davranış. Tabii ki bu iddiaları kabul etmediğimi bu kağıda da yazdım. Bu düpedüz iftira, beni tazminatsız atmak, içeride çalışan işçilere gözdağı vermek için böyle bir iddia attılar ortaya. Dava açacağım, hakkımı sonuna kadar savunacağım ve bu yalanlarını da açığa çıkaracağım” şeklinde konuştu.
ÇALIŞMA SAHASINDAKİ RİSKLERE DE BAKIN
İşten atılmasının gerçek nedeninin sendikal haklarını kullanarak ek zam talep etmek ve sendikacıları eleştirmek olduğunu kaydeden Erkan, “2015 yılından beri forklift üzerindeyim. Çalıştığım bölümde işçi sağlığı ve güvenliği açısından risk teşkil eden şeyleri daha önce defalarca kez amirlerime, İSİG uzmanlarına bildirdim. Hiçbir önlem almadılar. Hatta İSİG uzmanlarına ‘Siz hep çalışanda kusur arıyorsunuz, neden çalışma sahasındaki riskleri üstelik rapor etmemize rağmen ortadan kaldırmıyorsunuz’ da dedim. Ayrıca telefon taşımamızı, aradıklarında telefona bakmamızı isteyenler amirlerin kendisi. Açmadığında ‘Ben aradığımda açacaksın’ diye bağırmayı biliyorlar ama telefonla konuştuğumu öne sürerek beni atıyorlar. Gerçekler mahkemede zaten açığa çıkacak. Sonuna kadar mücadele edeceğim” dedi.