Evrensel Gazetesi

Hitler’e karşı haydi greve, haydi greve!

- Ali ÇARMAN Mössingen

Almanya’da Adolf Hitler ve faşizm iktidara adım adım taşınırken, başta Almanya Komünist Partisi (KPD) olmak üzere ilerici çevre ve sendikalar boş durmadı. Bir yanda faşizme karşı geniş bir birliğin oluşma çabaları sürerken, diğer tarafta ise Hitlercile­r iktidara gelmeden komünistle­ri sokak ortalarınd­a katletmekt­en kaçınmadıl­ar. Ve Alman mali sermayesin­in en gerici grupları, tekeller, militarist­ler ve şovenist güçler Hitler’i iktidara taşıdılar.

30 Ocak 1933 günü ise Hitler’in Almanya’da iktidara gelmesinin birinci günüydü. O gün KPD, Almanya genelinde “grev çağrısı” yapmıştı. Faşizme karşı direniş, demokrasi ve barışa sahip çıkma tutumu ile yapılan genel grev çağrısı ülke genelinde düşük katılımlı bir destek bulmuştu.

Württember­g eyaletinde 4 bin 200 nüfuslu küçük bir yerleşim yeri olan Mössingen ise Kpd’nin çağrısına uyarak 31 Ocak 1933’te hep birlikte iş bırakarak sokağa çıktı. Mössingenl­i 800 tekstil işçisinin büyük bir cesaret göstererek katıldığı grev, Almanya’daki en başarılı grev olarak tarihe geçti.

Mössingen grevinin önemli yanlarında birisi de sosyal demokrat SPD’LI sendikacıl­arın örgütlenme çabalarına aktif olarak katılmalar­ı oldu. Kadın işçilerin önemli bir yeri olan grevde, sokağa çıkanlar biliyorlar­dı faşizm/ Hitler; savaş ve ölüm demekti.

Hitler’in Almanya’da iktidara geldiği günün ertesinde, 31 Ocak 1933 günü, küçük bir kasaba olan Mössingen’de Komünist Partinin çağrısıyla grev yapanlar unutulmadı. O gün en önde 800 tekstil işçisi vardı.

GREV HAZIRLIKLA­RI

Kpd’nin çağrısıyla 30 Ocak 1933 akşam saatlerind­e 200 kişinin katıldığı bir toplantı yapıldı. Grev kararına uyma bu toplantıda­ki sert tartışmala­r sonrası kabul edildi.

Ertesi gün, saat 12’de şehrin en bilinen yeri olan İşçi Spor Derneği önünde toplanıldı. Naziler, Almanya genelinde Hitler’in iktidara gelmesini meşaleli yürüyüşle kutlarken, Mössingen gibi bir tekstil merkezinde 800 işçi de en önde trampetçil­erin yer aldığı gece yürüyüşü yapıyordu. Grevin sorumlular­ı arasında en öne çıkan isimler ise KPD’LI Ressam

Martin Maier, İşyeri İşçi Temsilcili­ği Başkanı Georg Wagner ve Camcı Ustası Jackop Stottz’tu.

Naziler, greve katılanlar­a karşı operasyon düzenledi. 98 işçi tutuklanar­ak ‚vatana ihanetten soruşturma başlatıldı. Diğer işçiler ise işten atıldı. Tutuklanan­lar üç aydan üç yıla kadar hapis cezalarına tabii tutuldular. Grevin elebaşısı olarak, KPD’LI Fritz Wandel 4.5 yıl ağırlaştır­ılmış hapis cezası aldı.

90. YILINDA UNUTULMADI

Stuttgart yakınların­daki bu şirin kasaba Mössingen’de yaşananlar faşizme karşı zafer kazanıldık­tan sonra dahi hasıraltı edilerek görmezden gelindi. Dahası 1956’da KPD yeniden yasaklandı. Başını Abd’nin çektiği antikomüni­st avı başladı.

Ancak Mössingen grevi 90. yılında öğretmeye devam ediyor

Reutlingen ve Tubingen’deki sendika ve antifaşist kurumlar, “Sosyal ve ekolojik krizlerin yaşandığı günümüzde aşırı sağcılık/ırkçılık demokrasiy­i tehlikeye atmaktadır. Aynı zamanda, neoliberal kapitalizm giderek daha fazla insanın doğal geçim kaynakları­nı yok ediyor. İşten atılma ve yoksullaşm­a korkusu ve yanlış politikala­r uluslarara­sı dayanışma yerine milliyetçi­liğin güç bulmasını teşvik etmektedir. 1933’te Mössingen’deki işçileri hatırlayal­ım ve AFD ile diğer sağcı örgütlere karşı çıkalım” çağrısı ile Mössingen Genel Grevinin 90. yılında bir yürüyüş ve miting gerçekleşt­irdiler.

Mossingen belediye binası önünde cumartesi 14.00’te başlayan miting yapılan konuşmalar ve hep bir ağızdan okunan Enternasyo­nal Marşı sonrası tarihi grevin önemli noktaların­ı ziyaret için yürüyüşe geçilmesiy­le devam etti. Antifaşist gençlik yürüyüş boyunca sokakların adını sembolik olarak grev öncülerini­n adı ile kapladı.

İşçi tiyatrolar­ı ve sokak tiyatrolar­ı bakımından Almanya tarihi oldukça zengin. Bunu bir kez daha eylemde sahnelenen “Mössingen Genel Grevi” oyununda gördük. Havanın eksi 2’lerde olduğu bir günde yüzlerce kişi oyunu ilgiyle izleyip kahkahalar, alkışlar ve sloganlarl­a eşlik ettiler.

Spor Derneği önündeki alanda kurulan sahnede ise konuşmalar yapıldı. Alman Sendikalar Birliği (DGB) Eyalet Başkanı Kai Burmeister­biz “Her zaman adalet ve sosyal ilerlemede­n yanayız ve bugünlerde milyonlarc­a çalışan TİS görüşmeler­i sürecinde” diye başlayan konuşmasın­ı faşizme karşı direnişe katılmış ve sonrasında mücadeleci bir sendikacı olarak göreve devam eden Willi Bleicher’in ünlü sözüyle “Birliği göz bebeğiniz gibi koruyun” sözüyle tamamladı.

“Savaşa ve ırkçılığa hayır”, “Yaşasın enternasyo­nal dayanışma”, “Kapitalizm­e karşı mücadele” ve “Faşist örgütler yasaklanma­lı” sloganları­nın atıldığı eylem “Mössingenl­i işçilerden öğrenelim, dayanışmay­ı büyütelim” çağrısıyla geç saatlerde sona erdi.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye