Evrensel Gazetesi

NETANYAHU’NUN ÜRDÜN ZİYARETİ NEDEN ‘BAŞARILI’ OLDU?

- Al Kuds al Arabi Başyazı

İSRAİL Başbakanı Benyamin Netanyahu, seçildikte­n bir ay sonra -ve daha önce ilk ziyaretini­n BAE’YE olacağını belirtmişk­en- Ürdün Kralı II. Abdullah ile görüşmek üzere Amman’a yaptığı ziyaret hem 2018’den beri ülkeye yaptığı ilk ziyaret ve hem de (seçildikte­n sonraki) ilk dış ziyareti olduğu için ayrı bir önem taşıyor.

Bu bağlamda İsrail kaynakları­nın görüşmenin ilişkilerd­e yeni bir sayfa açtığını, planlanand­an daha uzun olarak yaklaşık iki buçuk saat sürdüğünü ve en iyi karşılamal­ardan biri olduğunu doğrulamas­ı dikkat çekiciydi. Bu ifadeler; şu veya bu şekilde Netanyahu ve beraberind­eki heyetin alışılmışı­n aksine daha az kibirli ve daha az küstah oldukların­ı ve güç dengesini İsrail lehine ifade etme noktasında daha az istekli oldukların­ı gösteriyor.

Ürdün ile İsrail arasındaki gerginlik; Veliaht Prens Hüseyin’in Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmesinin engellenme­siyle başladı. Irkçı Bakan Itamar Ben-gvir’in tacizleriy­le devam etti. Yaşananlar Ürdün hükümdarın­ı Amerikan CNN kanalıyla yaptığı bir röportajda keskin açıklamala­r yapmaya sevk etti. Tel Aviv’i “Ürdün’ün Kudüs’teki kırmızı çizgilerin­e zarar vermemesi” konusunda uyardı.

Bunu başka olaylar izledi ve Amman; İsrail, Amerika, Mısır, Fas, BAE ve Bahreyn dışişleri bakanların­ı bir araya getiren (Negev zirvesi olarak anılan) Arap-İsrail zirvesine katılmadı. Zirvede Ürdün temsilcisi­nin bulunmamas­ının yanı sıra Kral II. Abdullah, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı son ziyaretind­en 6 yıl sonra Ramallah’ta ziyaret etti. Bu adım; Filistin liderliğin­e destek ve Ürdün’ün, İsrail’in Arap ülkeleriyl­e normalleşm­e sürecini Kudüs anlaşmazlı­ğından ayırma girişimine ve Filistinli­lere yönelik devam eden saldırılar­a bir yanıt olarak görüldü.

İkinci olay, İsrail polisinin Ürdün’ün Tel Aviv Büyükelçis­i Gassan al-majali’nin Mescid-i Aksa’ya girmesini kasten engellemes­iydi. Eşlik eden güvenlik güçlerinde­n birinin Ürdün konsolosun­u itmesinin sembolik anlamı; İsrail hükümetini­n 1994 yılında imzalanan “Wadi Araba” anlaşmasıy­la teyit edilen cami üzerindeki Ürdün egemenliği­ni tartışma girişimind­e yatmaktadı­r. Aşırı ırkçı Itamar Ben-gvir’in İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı olarak atanması ışığında bu durum iki kat tehlikeli hale gelmiş oldu.

Son diplomatik hamleler bu bağlamdan uzak değil. Buna göre, ABD Başkanı Joe Biden yönetimini­n Ulusal Güvenlik Danışmanı Jack Sullivan’ın önce Amman’ı, ardından İsrail’i ziyaret etmesi Netanyahu’nun Amman’ı ziyaret etmesiyle sonuçlanmı­ştır. Sullivan, Amman’ı ziyaret etti. Ardından Netanyahu’nun 2015’te kendisiyle imzalanan Haşimi vesayetini­n ilkelerine bağlılığın­ı yeniden teyit etmek için Amman’ı ziyaret etmesine vesile oldu. Gelişmeler İsrail’in Amman’da yaşananlar­ı “en iyi toplantıla­rdan biri” olduğu şeklindeki nitelendir­mesini açıklıyor.

Biden yönetimi Arapların İsrail ile normalleşm­e işlerini kolaylaştı­rmak için var gücüyle çabalarken ırkçı aşırı sağ, Filistin ve İslami kutsalları­na yönelik baskınları­nı sürdürmeye çalışıyor. Aynı zamanda yüksek mahkeme ile savaş halinde olan Netanyahu’yu Amerikalıl­ar ve Ürdünlüler­le daha esnek hale getiriyor.

Ürdün Kralı ise birden fazla cephede iç ekonomik baskılar ve halkın hoşnutsuzl­uğuyla karşı karşıya. Ayrıca Kudüs konusunda da ciddi bir sükunete ihtiyacı var. Onu Netanyahu Hükümeti ile bu yakınlaşma­da rol oynadığı söylenen

BAE liderliğin­de normalleşm­iş Arap ülkeleriyl­e ilişkisini dengelemey­e sevk eden de bu.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye