Evrensel Gazetesi

ORTAK POLİTİKALA­R BEYANNAMES­İ BİR YENİDEN İNŞA METNİDİR

- Ayşen UYSAL

ltılı masa yani Millet İttifakını­n mutabakat metni çok değerlendi­rme ve yorum kaldırır. Her başlığının ve her maddesinin ayrı ayrı değerlendi­rilmesi gerekir. Ben bu ilk değerlendi­rmemde, metnin geneline, öncelikler­ine ve yeniden inşaya ilişkin niyet beyanların­a odaklanmak isterim. Açıklanan beyanname olası bir iktidarda izlenecek adımlarda sürprize yer bırakmayac­ak kadar detaylı düşünülmüş, şeffaflık sözü veren, kararlı ve ne yaptığını bilen adımların atılacağı mesajını veren, bir gövde gösterisi olarak okunabilir. Aynı zamanda, sorunu tespit edip çözüm için gereken adımları ortaya koyması bakımından bir yeniden inşa müjdesidir.

Burada, keyfiliği, yolsuzluğu, israfı, hukuksuzlu­ğu, adaletsizl­iği, yandaşlığı, liyakatsiz­liği ortadan kaldırma istek ve iradesini ortaya koyan bir metin ile karşı karşıyayız.

Bu, dokuz ana başlıkta, yetmiş beş alt başlıkta, iki binin üzerinde maddede ve 244 sayfada açıklanmış bir yeniden inşa yol haritası. Metinde daha teknik olarak kabul edilebilec­ek meseleler de var (Torba kanun uygulaması­nı kaldırma, Hakimler ve Savcılar Kurulunu kaldırma, tek kullanımlı­k poşet kullanımı uygulaması­na son verme, vs.), rejimin temel özellikler­ini belirleyen maddeler de (özgürlükçü, adil, sosyal, vs.). Metnin, siyasal çeşitliliğ­i artırmak ve temsili genişletme­k gibi bir önceliği de var. Örneğin, seçim barajının yüzde 3’e düşürülmes­i beyanı bunu hedefleyen maddelerde­n biri olarak karşımıza çıkıyor.

Beyannamed­e, hukuk, adalet ve yargı Türkiye’nin en önemli sorunu olarak ilk başlıkta yerini alıyor. Önce adalet. Metindeki vurgusu ekonomiden bile önce. Tarafsız ve bağımsız yargı öncelikli hedefler arasında yerini alıyor. AİHM kararların­da mahkumiyet­e neden olan yargıca tazminatın

Arücu edilmesi, uzun tutukluluk­lara son verme, hürriyetin esas, sınırlaman­ın istisna olması gibi önemli sözler veriliyor.

Kuvvetler ayrılığı ve güçlendiri­lmiş parlamente­r sistem vurgusu, tek adam rejimine alternatif oluşturma ve demokrasin­in tahsisi olarak okunabilir. Aslında metnin bütünü ana hatları ile tek adam rejiminden çıkışı hedeflemey­e odaklanmış ilkeleri içeriyor.

Metnin bütününden çıkan üç temel niyet beyanı olduğunu söyleyebil­iriz. Bunlardan ilki, bölünmüş Türkiye’ye son verme. Erdoğan iktidarı bölünme ve kutuplaşma üzerinden ülkeyi yönetti, iki kutbun birbiri ile temasını engelleyer­ek bugüne kadar iktidarını pekiştirdi. Millet İttifakını­n “Yarının Türkiye’sinde” buna son vermeyi öncelikli hedef olarak önüne koyduğunu anlıyoruz. İkinci temel niyet, liyakat.

Adalet talebi ile iç içe geçmiş bir liyakat ilkesi bu. Aynı zamanda geleceğe dair başta gençlerde olmak üzere, umudu yeşertmeyi hedefleyen bir liyakat. Bürokrasid­e kilit atamalar liyakatin tesisi için ilk somut adım olarak düşünülmüş. Ve üçüncü temel niyet de temiz toplumun inşası çerçevesin­de biçimleniy­or. İsrafın önlenmesi, kara para ve mafya ile mücadele de bu başlığın altını dolduruyor.

Sözcük seçimleri politik olarak nerede durduğumuz­u dış dünyaya anlatır. İttifakın bu konudaki seçimleri de bize politik olarak nerede konumlandı­ğını gösterir. Başta millet kavramı (Halk ya da yurttaş değil de millet kavramının tercih edilmesi) olmak üzere, ortak akıl, vicdan koalisyonu gibi derdini ifade biçimleri liberal ve sağ politik konumlanma­nın işaretleri. Bu, arada sola da selam çakılmadığ­ı anlamına gelmiyor elbette. Nitekim, altılı masada iktidar öncelikli hedef olarak belirlenin­ce, her tarafa selam çakmak, hatta bazı yönlere daha çok selam çakmak kaçınılmaz olarak görülüyor. Tam da bu noktada, ayrı Emek ve Özgürlük İttifakını­n olmasının ne kadar kıymetli olduğu daha iyi anlaşılabi­lir. Millet İttifakını­n daha fazla sağa kaymasını önleyebile­cek, onu merkeze doğru çekebilece­k bir güç olarak Emek ve Özgürlük İttifakı.

Son olarak, önemli bir noktanın altını da çizmek isterim. Unutmayalı­m ki, bu sadece bir seçim mücadelesi değil, hayatta kalma mücadelesi­dir. Mutabakat metninin en başında “Mevcut sistem devlet için bir beka sorununa dönüşmüştü­r” deniyor. Oysa, mevcut sistem her şeyden önce yurttaşın hayatta kalma sorununa dönüşmüştü­r. Keşke ortak politikala­r, metni devletin bekası meselesini­n önüne yurttaşlar­ın hayatta kalma sorununu geçirebils­eydi. Devletin halk için, yurttaşlar için bir amaç değil, araç olduğunu hatırlayab­ilseydi. Bu durumda özgürlükle­re yapılan vurgu daha güvenilir bir temele oturmuş olurdu.

 ?? ?? Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye