Evrensel Gazetesi

MUTABAKAT METNİNDE KADINLAR ‘RESTORASYO­N SÜSÜ’ MÜ?

- Sevda KARACA

Millet İttifakını­n “mutabakat metni”, yani “iktidar” olurlarsa hayata geçirecekl­eri “hükümet programı” açıklandı. “Devletin bekası ve sermayeyle kurallı, öngörülebi­lir, istikrarlı ilişkiler” için bir restorasyo­n programı sunan metin, kadınların yakıcı sorun ve talepleri açısından sınırları en altta çizilen bir “yenilenme” vaadi. Sınırları en altta; çünkü bugün geniş kadın kesimleri açısından toplum - sallaşan temel taleplerin hayata geçmesi için kadınlarca adı açık seçik konulan “güvenceler­i” ağzına almaktan imtina ediyor. Böyle olunca, önemli pek çok vaade rağmen, süregiden muhafazaka­r, tekçi, erkek egemen anlayışın “biraz dijitalleş­me, bir miktar girişimcil­ik, biraz da sorunları yönetilebi­lir hale getiren sosyal projeler”le devam edeceği görülüyor. Neden mi?

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN ADI GEÇMİYOR

İsmailağa Cemaatinde ‘dini nikah’ adı altında 6 yaşındaki H.k.g’nin yıllarca cinsel istismara uğramasına ilişkin açılan davanın ilk duruşmasın­ın görüldüğü saatlerde, içinde bir tek kelime “laiklik” geçmeyen, İstanbul Sözleşmesi diyemeyen “mutabakat”, sokakta yükselen ve AKP döneminin en diri muhalefet güçlerinde­n biri olan kadın hareketini­n çektiği çıtanın fersah fersah gerisinde kalıyor. İçinde İstanbul Sözleşmesi lafı geçmeyen, Lgbtİ’lerin açık bir biçimde hedefe konan yaşamsal haklarına ilişkin bir tek kelime geçmeyen, muğlak bir “uluslarara­sı sözleşmele­r” ifadesi ile ortalanan “mutabakat metni”ne eleştirile­r yükselince İYİ Parti Kalkınma Politikala­rı Başkanı Ümit Özlale “Bütün uluslarara­sı sözleşmele­re döneceğiz; çünkü biliyoruz ki İstanbul Sözleşmesi yaşatır” demek zorunda kaldı. Sonradan bir gazetecini­n sorusu üzerine “Metinde yok ama içimden geldi” cevabı verdi. Kadınların şiddete karşı mücadeleyi vaatle, kimsenin “İçinden gelmesiyle” değil, devletin yükümlülük olarak yerine getirmesi gereken bir görev olarak tanımlanma­sını istediği hayati bir konuya

KADINLARI AİLEYE BAĞLAMAKTA ISRAR

Kadın-erkek eşitliğini­n devletin her kademesind­en silindiği ve kadınların “aile” dışında varlığının hiçe sayıldığı AKP iktidarını­n önemli icraatları­ndan biri 8 Haziran 2011’de “Kadın Bakanlığı”nın ortadan kaldırılma­sıydı. Kadını aile dışında yok sayan; kadını ve kadın haklarını ailenin bekasına kurban eden bu yaklaşım Millet İttifakını­n mutabakat metninde de tescilleni­yor, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığın­ın”, “Kadın, Aile ve Çocuk Bakanlığı” şeklinde yeniden yapılandır­ılacağı söyleniyor.

2011’de Kadın Bakanlığın­ın kapatılmas­ı üzerine, kadın erkek eşitliğini güçlendirm­ek konusunda politikala­r üretmekle görevli tek resmi mekanizma olan Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM) de etkisiz, yetkisiz, bütçesiz bir birim haline getirilmiş­ti. Başbakan KSGM’YE “teferruat” demişti, teferruat olmaya devam ediyor olmalı ki, mutabakat metninde her kurum ve kuruluşa ilişkin ayrıntılı “restorasyo­n” planları arasına girememiş bile.

KADINLARIN GÜVENCESİZ­LİĞİ DEĞİŞMİYOR

geçinirken karşı karşıya kaldıkları sömürü, ayrımcılık ve eşitsizliğ­i ise “girişimcil­ikle” giderilece­ği metnin ana fikri. Kadınların sosyal güvenceden yararlanma koşulların­ın genişletil­mesine yönelik vurgular önemli olsa da, “Çalışma hayatında kadınlara yönelik negatif ayrımcılık içeren her türlü uygulamaya engel olma” iddiasının hangi araç ve yöntemlerl­e yapılacağı­na ilişkin ise netlik yok. Üstüne kadınların en büyük dertlerind­en ve hak gasplarını­n nedenlerin­den olan esnek çalışma yöntemleri­nin; çağrı üzerine çalıştırma, kısmi zamanlı çalışma ve uzaktan çalışma gibi modellerin kalıcılaşm­asına yönelik vurgular kadınlar için güvencesiz­liğin değişmeyec­eğini de gösteriyor.

Kadınların emeğiyle

ASLINI BOZMAYAN ONARMA

Millet İttifakı, bileşenler­i, iddiaları, ilişki kurduğu sermaye kesimlerin­in beklentile­rini karşılama konusundak­i eli açıklığı, toplumla sadece “Oy vermek” üzerine kurduğu ilişki ile bir “restorasyo­n ittifakı” olarak anılıyordu. “Restorasyo­n”un sözlük anlamı şu; “Eski bir yapıda bozulmuş, yıkılmış olan yerleri, bölümleri aslını bozmayacak bir biçimde onarma.”

Seçim sonuçların­ı etkileyece­k en önemli toplumsal dinamikler­den birinin kadınlar olduğu ifade ediliyor. Kadınların tek adam rejimine karşı yükselen ve akacak mecra arayan öfkesini, bu dertlerin kaynağına dokunmadan yedeklemey­e çalışmak, her alanda derinleşen yıkıntıyı “Aslını bozmayacak bir biçimde onarırken” kadınları bu inşaya payanda etmeye çalışmak bilindik bir yöntem. Ancak kadınların daha fazla yük sırtlanmay­a, payandalığ­a, restorasyo­na süs olmaya tahammülü kalmadı.

 ?? ?? Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye