İzlenecek yolu işçiler gösteriyor
EMEKÇİLERİN giderek yoksullaştığını, en temel haklarından bile mahrum hale getirildiğini dile getiren Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, bu dönemde işçi hareketinin temel ihtiyaçları bakımından yapılması gereken önemli noktalara dikkat çekti: “Ek zam eylemlerini büyütmeliyiz. Temel tüketim maddelerine yapılan zamları ve işten atmaları durdurmak için mücadele etmeliyiz. Sendikal harekette yeni bir mücadele kararı almalıyız.”
EMEP’IN sosyal medya hesaplarından yayımlanan video ile işçilere seslenen Akdeniz, partisinin mücadele çağrısını işçilerle paylaştı.
‘İNSANCA YAŞAM EN ÖNEMLİ TALEP’
Nüfusun yüzde 1’lik en üstündeki zengin kesimin servetinin, yüzde 90’lık yoksul kesimin servetinden bir buçuk kat daha fazla olduğunu dile getiren Akdeniz, “İşte
Akp’nin yarattığı Türkiye tablosu böyle bir tablo. Bu tabloda asgari ücret yine açlık ücretinin altına indi. Emekliler ise bu açlık ücretini dahi alamıyorlar. İnsanca yaşam talebi en önemli talep haline gelmiş durumda” dedi.
Emekçilerin çocuklarının beslenme çantasını düşündüğü durumda, “Artık yeter, söz emekçinin” deme zamanı olduğunu belirten Akdeniz, “Ama AKP ‘Artık yeter söz milletin’ diyor. Sanki iktidarda değiller gibi utanmadan, sıkılmadan bunu söylüyorlar. Milletten anladıkları şey patronların çıkarıdır. O yüzden ‘Milli güvenliği tehdit ediyor’ diye işçilerin grevlerini yasaklıyorlar. Ama yoksullar daha da yoksullaşıyor. Her gün bu ülkede yaşamak, daha da çekilmez hale geliyor” diye konuştu.
‘MÜCADALE EDİNCE, ENGELLER AŞILIYOR’
Bu kara tablonun karşısında fabrikaların kaynadığını hatırlatan Akdeniz, “Adana’da saya işçileri, Antep’te döküm işçileri, Diyarbakır’da fırın işçileri, inşaat işçileri, motokuryeler ayağa kalktı. TÜPRAŞ’TA işçiler iş yavaşlatıyor. 21 yılında 200 bin işçinin grevini yasaklayan AKP iktidarı Bekaert işçilerinin de grevini yasakladı ancak işçiler ‘Artık sizin grev yasaklarınızı da tanımıyoruz’ dedi. Arkasından onları Schneider işçileri takip etti. Demek ki mücadele edince, direnince bütün engeller, grev yasakları da aşılabiliyormuş. İşte Türkiye işçi sınıfının izleyeceği yol, izleyeceği rota tam da bu rotadır” ifadelerini kullandı.
‘BAŞARABİLİRİZ’
Akdeniz, işçi hareketi için bugünün temel ihtiyaçları bakımından EMEP’IN ortaya koyduğu noktaları şu şekilde sıraladı:
■ Bir; ücretlere ek zam talebiyle başlayan bu eylemleri, dalga dalga bütün ülkeye yaymamız gerekiyor. Bunu topyekun bir mücadeleye çevirmemiz gerekiyor. Bunu başarabiliriz.
■ İkincisi temel tüketim maddeleri başta olmak üzere, zamların durdurulması için mücadeleyi, mitingleri, gösterileri hep birlikte artırmamız ve bu iktidara dur dememiz gerekiyor.
■ Üçüncü olarak ekonomik krizi gerekçe göstererek, ‘daralma’ diyerek işçileri kapının önüne koyuyorlar. Daha az işçiyle daha çok iş yaptırarak kârlarını arttırmanın yoluna bakıyorlar. İşten atmaların yasaklanması için de el ele vermeliyiz.
■ Son olarak yeni bir mecra, yeni bir mücadele kanalı açmamız gerekiyor. Mevcut sendikal yapılar bu süreci taşımak ve götürmek kudretinde değiller. Sendikal bürokrasi büyük bir engel olarak işçi hareketinin önünde duruyor. O yüzden bütün bu mücadeleleri birleştirip yeni ve mücadeleci bir sendikal hattı da hep birlikte açmak mümkün.
“Fabrikada, iş yerinde, mahallede, yaşamın her alanında ekmek için, özgürlük için, adalet için bu mücadeleleri birleştirmemiz ve büyütmemiz gerekiyor” diyen Akdeniz şöyle devam etti: “Bunu yaparsak işçi sınıfı tarihin sahnesine çıkar, siyasete de damgasını vurur, ülkenin geleceğine de damgasını vurur, çocuklarının ekmeğini ve geleceğini de güvence altına almış olur. Bunu hep birlikte başarabiliriz. Bu devran böyle dönmeyecek. Bu düzen mutlaka ama mutlaka değişecek. Bu kez emekçiler kazanacak, birlikte kazanacağız, işçi sınıfı kazanacak, halk kazanacak...” (İSTANBUL/EVRENSEL)