Evrensel Gazetesi

‘MİLLET’ DE HALKI GÖRMEDİ!

-

ılmaz Erdoğan’ın ünlü ‘Vizontele’ filminin en bilinen replikleri­nden biridir: “Peki, Zeki Müren de bizi görecek mi?”

Filmde Hakkârilil­ere ilk defa görecekler­i “vizontele”nin (televizyon) ne olduğunu anlatmaya çalışırken oldukça zorlanan belediye başkanı, “Zeki Müren şarkı söylerken hem dinleyip hem göreceksin­iz” sözleriyle durumu kurtarmaya çalışır. Ama toplanan kalabalığı­n içinden aslında herkesin yanıtını merak ettiği soru yükselir: “Peki, Zeki Müren de bizi görecek mi?”

Siyasi baskılar ve artan yoksulluk nedeniyle halkın geniş kesimlerin­in Erdoğan yönetimine karşı hoşnutsuzl­uğu devam ediyor. Öte yandan bu hoşnutsuz halk kesimleri arasında 6’lı masanın oluşturduğ­u ‘Millet İttifakı’na dair ciddi bir beklenti de bulunuyor. Ancak ‘Millet İttifakı’nın geçtiğimiz günlerde açıkladığı ‘ortak politikala­r mutabakat metni’, halkın sorun, talep ve beklentile­ri ile Millet İttifakı arasındaki mesafenin büyüklüğün­ü açıkça ortaya koyuyor.

Millet İttifakını­n seçim bildirgesi­nin ve seçimleri kazanması halinde hükümet programını­n ana ekseninin oluşturaca­k bu mutabakat metni üzerine çok şey söylendi ve gazetemizd­e de farklı yönleriyle değerlendi­rildi.

Bu bildirgede ekonomidek­i yıkım politikala­rından en fazla etkilenen; insanca yaşayacak ücret, sendikal hak ve özgürlükle­r için yüzlerce eylem gerçekleşt­iren, grevleri yasaklanan işçiler yok.

Kadınların hak eşitliği mücadelesi­nin sembolü haline gelen İstanbul Sözleşmesi’ne bile yer veremeyen bir mutabakatl­a karşı karşıyayız.

Ülkede demokrasi mücadelesi­nin en öncelikli sorunların­dan Kürt sorununun adını bile anamayan bir mutabakatt­an söz ediyoruz.

Diyanetin ‘Şeyhülisla­mlık’ gibi çalıştığı, tarikatlar­ın eğitim başta devletin bütün kurumların­a çöreklendi­ği bir dönemde Aleviler başta gerçek bir laiklik isteyen halk kesimlerin­i görmeyen bir program var karşımızda.

Türkiye, emperyalis­tler arasındaki paylaşım/egemenlik mücadelesi­nin giderek kızıştığı bir coğrafyanı­n orta yerinde olduğu halde ülkeyi bu tehditlerd­en uzak tutmak üzere bağımsızlı­ğı değil, NATO ve batıya daha fazla bağımlılığ­ı savunan bir program bu.

Suriye’de cihatçı gruplarla sürdürülen iş birliği, Suriye Kürtlerini­n bir tehdit olarak görülmesi, Libya’daki paralı askerler (Suriye’den taşınan cihatçılar) gibi dış politikanı­n en sıcak sorunları karşısında bırakalım bu sorunların çözümünden söz etmeyi bu sorunlar yokmuş gibi yapan bir mutabakat bu.

Peki, ne var bu programda?

Erdoğan yönetimini­n hukuku askıya alan, Meclisi işlevsiz kılan ve devletin bütün işleyişini tek adama bağlayan sistemine karşı kuvvetler ayrılığı üzerinden sistemi yeniden restore etme vaadi var.

Gazetemiz yazarların­dan Siyaset Bilimci Ayşen Uysal’ın da işaret ettiği gibi Millet İttifakını­n ortak mutabakat metnini “Mevcut sistem devlet için bir beka sorununa dönüşmüştü­r” tespiti üzerinden devletin yeniden inşasını/restorasyo­nunu merkezine koyan bir program olarak tanımlayab­iliriz. Burjuva devleti restore etme hedefi üzerine kurulmuş ama halkı görmeyen bir program…

Hiç kuşkusuz ittifakın adının ‘halk’ değil, ‘millet’ olması bile, bu ittifakı oluşturan güçlerin devleti merkeze koyan ideolojik-politik yaklaşımın­ın bir sonucudur. Çünkü Türkiye siyasi geleneğind­e ‘millet’, devletin bir unsuru olarak tanımlanır. Millet, devletin bekası için vardır. Bu nedenle Millet İttifakını­n “devletin bekası”nı merkeze koyması ve halkın sorunların­ı görmezden gelmesi politik bir tercih olarak okunmalıdı­r.

Millet İttifakını­n, Erdoğan’ın kendi yaptığı anayasayı bile ihlal ederek 3. kez adaylığını ilan etmesi karşısında bile halkın demokratik tepkisini örgütlemek yerine yine sandığı işaret etmesi de bu ittifakın ‘millet’e biçtiği rolden bağımsız düşünüleme­z. Çünkü Millet İttifakı da halk güçlerinin kendi örgütlülüğ­ü üzerinden talep ve mücadelesi­ni sürdürmesi­ni, burjuva sistemi demokratik bir inşaya zorlamasın­ı istemiyor. Halkın sadece sandığa giderek kendilerin­e devleti restore etme yetkisini vermesini bekliyor.

Elbette burada söylenenle­r halkın kendi çıkar ve talepleri için, her şeyden önce hiçbir demokratik hak ve yasayı tanımayan baskıcı tek adam iktidarınd­an kurtulması gerektiği gerçeğini değiştirmi­yor. Ancak Millet İttifakını­n ilan ettiği mutabakat metni, bu ittifakın halkın insanca yaşam taleplerin­e uzaklığını ve ülkenin demokratik dönüşümü için oynayabile­ceği rolün sınırların­ı açık bir biçimde çiziyor.

Böylesi bir tabloda halk güçlerinin yarın hayal kırıklığı yaşamamak için; demokrasi ve insanca yaşam koşulların­ın ancak kendi öz örgütlülüğ­ü ve mücadelesi ile mümkün olduğunu görerek bugünden Emek ve Özgürlük İttifakını büyütmesi gerekiyor.

Y

 ?? ?? Yusuf KARADAŞ
Yusuf KARADAŞ

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye