ALMANYA’DA MASKE ZORUNLULUĞU SONA ERDİ: PANDEMİ BİTTİ Mİ?
ALMANYA çapında 1 Şubat’tan iti baren otobüs ve trenlerde solunum maskesi takma zorunluluğu ortadan kalktı. Yeni bir araştırmanın sonuçla rına göre, bu önlemin faydası şüphe liydi. Dünya Sağlık Örgütü ise, dünya çapında korona nedeniyle bir sağlık acil durumu olduğunu varsaymaya de vam ediyor.
Toplu taşıma araçlarında maske tak ma zorunluluğuyla birlikte, kitleler ta rafından hissedilen son büyük korona önlemi de düşmüş oldu. Perakende sektöründe 2022 baharında, bazı fede ral eyaletlerdeki toplu taşımada ise yıl sonunda sona ermişti. Şimdi de ülke çapında yerel ve uzun mesafeli toplu taşımacılıkta sona erdi. Solunum mas kelerinin doğru şekilde kullanılması halinde tam olarak neyi başardığı veya başarabileceği, nisan 2020’de piyasaya sürülmelerinden bu yana tekrar tekrar gündeme getirilen bir konu olmuştu.
Cochrane bilim ağı pazartesi günü, ülke çapındaki sonuna uygun olarak, maske takmak gibi “fiziksel önlemle rin” solunum yolu virüslerinin yayılma sını durdurup durdurmadığını veya ya vaşlatıp yavaşlatmadığını inceleyen de neysel çalışmaların bir analizini yayım ladı. Sonuç olarak, toplum içinde mas ke takmanın “Grip benzeri hastalıkla rın yayılmasında muhtemelen çok az fark yarattığı ya da hiç fark yaratmadı ğı” sonucuna varıldı.
Günlük yaşam ile laboratuvar ko şulları arasındaki fark, en başından be ri şüphe ve spekülasyona çok fazla yer bırakmıştı, çünkü daha önce maske zo runluluğuna uyanların çoğu bunu ya parken hijyene dikkat etmemişti.
Otobüs veya metrodan çıkarken maskeden kurtulmak için yüze hızlıca “özgürce” uzanmak, sevilmeyen “pa çavrayı” çantada cüzdanın yanına hızlı ca yerleştirmek, hatta maskeyi üzerinde lekeler olan masaya koymak, toplu taşı mada ve perakende satışta ağız-burun koruması takma zorunluluğunun geti rilmesinden bu yana sıkça görülen yan lış kullanım örnekleriydi. Bu bağlamda, maske takmanın enfeksiyon kaynağı ol duğu vakalar bile olmuş olabilir.
Buna ek olarak, düşük gelirli kişiler, FFP2 versiyonu zorunlu hale geldikten sonra, kısmen maliyet nedenleriyle, birkaç kez yıkanamayan tek kullanım lık maskeler taktı. Çevreye duyarlı kişi ler, israfı önlemek için yıkanabilir FFP2 versiyonları edindi, ancak bunlar her zaman yüksek sıcaklıklarda yıkan madı, mikrop taşıyıcısı oldu. Bazıları ise zaman zaman maskeyi burunlarının altına takmakla yetindi.
Son birkaç ay içinde pek çok kişi, ba zı eyaletlerde ve uzun mesafe taşımacı lığında hâlâ resmi olarak geçerli olan yönetmeliğe artık uymuyordu -ancak kalabalık otobüs ve trenlerde çoğunluk hâlâ “maskeli” idi; bir ila iki metre me safeyi korumanın kolay olduğu yerlerde oran tersine döndü, maske atıldı.
Robert Koch Enstitüsüne göre, Al manya’da nüfusun yüzde 76.4’ü şu an da “temel bağışıklığa sahip” olarak ka bul ediliyor ve yüzde 77.9’u koronavi rüse karşı en az bir doz aşı yaptırmış durumda. Günümüzde yaygın olarak kullanılan omikron varyantı, ilk virüs varyantlarından daha bulaşıcı ancak daha az agresif olarak kabul edilmek te. Moers Akciğer Kliniğinden Tho mas Voshaar birkaç gün önce Deuts chlandfunk’a verdiği röportajda bu du rumu “Endemik duruma geçişin tipik bir örneği” olarak nitelendirdi. Solu num virüslerinin ortadan kaldırılama yacağını vurguladı. Onlarla birlikte ya şamayı öğrenmeliyiz.
Teorik olarak artık kimse maske takmadığı için yargılanamayacak olsa da, maske takmama “pandeminin so nu” duygusunu veriyor. Ancak Dünya Sağlık Örgütü (WHO/DSÖ) hâlâ ko vid-19’un küresel bir sağlık acil duru muna yol açacağını varsayıyor. Dsö’nün 30 Ocak tarihli açıklamasın da, farklı bir değerlendirmeye geçişin ihtiyatlı bir şekilde yapılması uyarısın da bulunuluyor.