‘Yardım dağıtımında ayrımcılık’ iddiası
DEVLETİN HÂLÂ YARDIM ULAŞTIRAMADIĞI MAHALLELER VAR
epremlerin vurduğu Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı bazı mahallelere depremin üzerinden geçen 50 güne rağmen hâlâ yeterli yardım götürülmüş değil. Samandağ’ın Çöğürlü Mahallesi’nde evleri yıkılan, evleri hasar gören ailelerin bir bölümü çoluk çocuk, yaşlı hastalarla beraber kendi imkanlarıyla oluşturdukları çadırlarda kalıyor. Evleri yıkılmayan ancak deprem korkusundan evlerine girmek istemeyen yurttaşlar da kendilerine yardım yapılmamasına tepkili. Çoluk çocuk çadırda yaşamlarını sürdürmeye çalışan depremzedeler muhtarının gelen yardımları kendi yakınlarına ve Akp’lilere dağıttığını iddia ediyor.
Çöğürlü Mahallesi’nde yaşayanlardan biri Ebru Karataş. Evi depremde hasar görmeyen Karataş, “Dışarıdaki insanlar ‘Çöğürlü’de yıkım olmadı, evlerine girebilirler’ diyorlar. Ancak biz evlerimize giremeyiz. Örneğin benim evim sağlam ama yan komşumun dört katlı binası sağlam değil. Benim evimin üzerine yıkılabilir, ailemin hayatıma mal olabilir. Diğer yanda amcamın yüksek katlı evi var, o da bizim evimizin üstüne yıkılabilir” diyor.
D‘İHTİYACINIZ YOK, ÖLMEDİNİZ’
Yardım geldiği zaman bile sadece erzak geldiğini, kadın ve çocuklar için özel ihtiyaçların gelmediğini söyleyen Karataş, “Kadın pedi gelmiyor. Hijyen sorunumuz var. Buradaki kadınlar gerçekten zor durumda ama ‘İhtiyacınız yok, ölmediniz, eviniz hâlâ duruyor’ şeklinde bir algı var. Bu algı çok kötü, biz de çadırda kalıyoruz ve çadırı yirmi dördüncü günde zorluklar içinde alabildik” ifadelerini kullandı.
Mahallelerine yeterli yardım gelmediğini yineleyen, gelen yardımların dağıtımında ise ayrımcılık yaşandığını söyleyen Karataş, “Bir tır geldiğinde Akp’liler iyi marka ürünleri alıyor. Sonra herkes kolilerce aldı. O kolilerden ikinci el kıyafetler çıktı. Kimse giymedi, kimse kimsenin artığını giymek zorunda değil. Muhtacız diye dilenmiyoruz” dedi.
‘PEDİ KOMŞU KÖYDEKİ KUZENİM GETİRDİ’
Mahallede yaşayanların maddi durumunun depreme kadar iyi olduğunu anlatan Karataş, depremle hayatın tümden değiştiğini ifade ediyor: “Şu anda olan paramızı temizlik ihtiyaçları için harcıyoruz. İlk ay kadın pedi bulamadım. Komşu köyde yaşayan kuzenime söyledim, o iki paket getirdi. Bir kadın olarak zor durumdaydım. Çünkü burada alışveriş yapabileceğimiz bir yer yok. İlk günler devletten ufacık bir şey gelmedi. Geldi diyen yalan söyler, onlar parayla konuşan kişilerdir. Devletten gelse herkese eşit şekilde dağıtılırdı.”
Mahallenin alt tarafında oturan bir diğer depremzede ise “Biz yolun aşağısındayız, burayı kimse görmüyor. Yola gelip dağıtım yapıyorlar, bizim haberimiz yok” diyerek