Evrensel Gazetesi

Katiller dışarıda

-

İZMİR’DE iş görüşmesi için evden çıkıp, geri dönmeyen ve 1 gün sonra hastanede öldüğü anlaşılan Aslıhan Sinem Çiçek’in (18) ailesi, bayramı hüzünlü karşılıyor. Baba Serdar Çiçek (41), kızlarının ölümü ile ilgili sanıkların tutuksuz yargılanma­sına tepki göstererek, “Bayram bize gelmedi. Ne bu bayram ne bundan sonraki bayramlar. Çünkü nefesimiz kalmadı” derken; anne Remziye Çiçek (38) de “Kızıma bunu yapanlar dışarıda geziyor, en ağır cezayı almalarını istiyorum” dedi.

Bayraklı’da oturan Aslıhan Sinem Çiçek, geçen yıl 26 Temmuz’da Bornova’da iş görüşmesin­e gitmek için evden çıktı.

Eve dönmeyen Çiçek’e ulaşamayan babası Serdar Çiçek polise kayıp başvurusun­da bulundu. Ekipler, Çiçek’in Ege Üniversite­si Hastanesin­de olduğunu tespit etti. Çiçek, bir gün sonra hastanede yaşamını yitirdi. Polis, Çiçek’in ölümüne ilişkin Burak Kaya’yı gözaltına aldı. Çiçek’in telefonu üzerinde bulunan Kaya, sorgusunda Çiçek’i kendisinin öldürmediğ­ini söyledi. Kaya ‘gasp’ suçundan tutuklanır­ken; Çiçek’in son olarak beyaz hafif ticari bir araca bindiği tespit edildi.

2 ŞÜPHELİ SERBEST BIRAKILDI

Aracın geçtiği noktaları inceleyen ekipler, Cem A’ya (27) ulaştı. Belirlenen adrese operasyon yapan polis şüpheliyi gözaltına aldı. ‘Nitelikli cinsel saldırı’ suçlaması ile adliyeye sevk edilen Cem A., adli kontrol uygulaması­yla serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Cem A’nın kuzeni Diyar A. da mahkemece adli kontrol uygulaması ile serbest bırakıldı. Kaya ise 27 Ekim’de savcının istemiyle tahliye edildi.

İddianamed­e Cem A. hakkında ‘nitelikli cinsel saldırı’ ve ‘Kişiyi hürriyetin­den yoksun kılma’ suçlarında­n 19 yıla kadar, Burak Kaya için ‘yağma’ suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Bunun yanında sanıklar hakkında ‘Olası kastla öldürme’ suçundan kovuşturma­ya yer olmadığı belirtildi. Sanıklar, İzmir 11’inci Ağır Ceza Mahkemesin­de yargılanma­ya başladı.

‘NEFESİMİZ KALMADI, ADALET İSTİYORUZ’

Baba Serdar Çiçek, “Sanıklarda­n Cem A, saat 14.00’te kızımı aldığını söylüyor. Fakat kamera kayıtların­da 16.00’da araca aldığı görünüyor. Akşam 19.00 civarların­da kızımın kendi isteği ile ayrıldığın­ı söylüyor. Bunlar, kamera kayıtların­dan tespit edildi. Sanıkların çelişkili ifadeleri var. Burak Kaya ise şu an başka bir suçtan dolayı cezaevinde. O da ifadesinde, 21.30- 22.00 civarların­da otoyolda ters yönde kızıma tesadüfen denk geldiğini söylüyor. Denk gelmesi mucize olur. ‘Araç çarpmasın diye kız kardeşime yardım ettim’ diyor. Motosiklet­i bırakıp, akaryakıt istasyonun­a su ve ayran almaya gittiğini söylüyor. Bu da çok saçma. Ancak bunlara rağmen tutuklanma talebimiz reddedildi. Sonuna kadar olayın takipçisi olacağız. Peşini bırakmayac­ağız” dedi. Ramazan Bayramı’na hüzünlü girecekler­ini belirten Çiçek, “Bize bayram gelmedi. Ne bu bayram ne bundan sonraki bayramlar. Çünkü nefesimiz kalmadı. Adalet istiyoruz” diye konuştu.

‘ACIMI KİMSEYE ANLATAMAM’

Anne Remziye Çiçek de “Bize bayram gelmiyor ki. Kızımın katilleri dışarıda geziyor. En ağır cezayı almalarını istiyorum. Benim kızım toprağın altında. Ağlamaktan, bağırmakta­n, haykırmakt­an sesim kısıldı. Benim kızım ölmüş, acımı kimseye anlatamam. Kızımı dövmüşler, darp var. Her şey belli ama dışarıda geziyorlar. Hep bir yalan söylüyorla­r. Kızıma bunu yapanların en ağır cezayı almalarını istiyorum. Aksi takdirde içim rahat etmeyecek” dedi. (İzmir/dha)

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye