1 MAYIS GÜÇLÜ GEÇMELİ...
Hazırlayan: İşçi Sendika Servisi
TOPÇU, “Bugün 1 Mayıs’a giderken işçiler hangi talepler etrafında git
- meli, 1 Mayıs’a nasıl hazırlanmalı?” sorusuna şöyle yanıt veriyor: “Bugün işçiler hayat şartlarının düzelmesi için değişim istiyor. AKP iktidarı 1 Ma
- yıs’ı tatil günü olarak ilan etti. 1 Mayıs mücadele günüdür. Daha Erdoğan yokken ’87’de yaptığımız toplu sözleşmeye 1 Mayıs’ı ücretli izin olarak ek
- lemiştik. Örgütlersen tatil de olsa bütün işçileri alıp götürüyorsun, örgüt
- lemezsen işçi gider evinde yatar. Ya da çift yevmiye alarak patrona çalı
- şır. İşçilere neden 1 Mayıs’a katılması gerektiğini anlatıyorduk. İşçi bunu kavrayınca mitinge geliyordu. Bu seneki 1 Mayıs bu sesin yükseleceği bir basamak olacağı yer. 1 Mayıs’a giderken ne kadar geniş bir çalışma yapı
- lırsa bu sesi o kadar gür duyarız. Memleketi nereye götürmek istediği
- miz önümüzdeki günlerde atacağımız adımların yönüne bağlı olacak. İş
- çiler 1 Mayıs’a sönük bir şekilde giderse seçimlerde de kendi lehine so
- nuçlar alamaz. Sesini duyuracak yegane yerdir 1 Mayıs alanları. Elbette bugün sendikaların çalışmaları, durumu içler acısı halde. Toplantılar, işçi buluşmaları, mitingler… Bunlar şimdiye kadar sık sık yapılıyor olmalıydı. Tarihin en büyük yoksulluğuyla, sefaletiyle karşı karşıyayız. Buna karşı sendikaların sesi ise neredeyse hiç çıkmıyor. Bu 1 Mayıs’ta en büyük sı
- navı işçilerle beraber emekten yana olduğunu söyleyen sendikalar da verecek. Bu sistem sendikaları işçilerin gözünde iyice pasifize etti. Sen
- dikal bürokrasiye değinmeden olmaz. Bizim zamanımızda sık sık işçi mi
- tingleri yapılırdı. Ankara’da İstanbul’da işçiler Meclisten çıkacak herhangi bir karara karşı mitinglerde toplanırdı. Şimdi o günleri arar durumdayız. Türk-İş’in gıkı çıkmıyor, DİSK’IN de laftan başka yaptığı bir şey yok. Çün
- kü sendikal bürokrasi var. Sendikacılar çok büyük paralar alıyorlar, işçi
- den kopuk bir hayat yaşıyorlar. Bizim zamanımızda da böyleleri vardı ancak biz hesap soruyorduk, böyle olmaz kardeşim işçi bu kadar alıyor
- ken sen bu kadar alamazsın diyebiliyorduk ama şimdi normalleşti işçinin üç katı, beş katı, on katı sendikacı maaşları. İşçiler de parasını verdiği sendikacının kendisini kurtarmasını istiyor, sendikanın kendisinin olduğu bilincine varamıyor, parayla tutulmuş hak savunucuları olarak görüyor sendikaları. Sendikalar da aldıkları paralarla yetiniyor. Binlerce işçi ölü
- yor sendikaların sesi çıkmıyor. 1 Mayıs yaklaşıyor doğru düzgün ses yok. Böyle bir dönemde sendikaların yan yana gelmesi, ortak 1 Mayıs’ı zorla
- ması gerekiyor. Asıl işçilerin buna öncülük etmesi gerekiyor.”