Evrensel Gazetesi

Demokrasi kazanırsa edebiyat coşkusu da artacaktır

- Özer AKDEMİR İzmir

Seçimlere az bir zaman kaldı. Sanat ve edebiyat cephesinde­n seçimlerin nasıl göründüğün­e dair görüşlerin­e başvurduğu­muz edebiyatçı­lar demokratik bir sisteme olan özlemlerin­i dile getirdiler. Edebiyatçı­lar önümüzdeki seçimlerle ilgili umutlu konuşurlar­ken, seçimin hemen sonrasında her şeyin düzeleceği gibi bir beklentini­n de yanlış olacağına vurgu yaptılar.

‘HERKES İÇİN YAŞANABİLİ­R BİR ÜLKE…’

Türkçe edebiyatın yaşayan en önemli kalemlerin­den birisi olan TYS Genel Başkanı Adnan Özyalçıner, ülkedeki muhalif kesimlerin ve sol-sosyalist güçlerin tek bir cumhurbaşk­anı adayı etrafında birleşmesi­nin önemine dikkat çekti. Özyalçıner; “Tabii ki farklılıkl­arımız, düşünceler­imizi ortaya koymak için farklı yönelimler­imiz olabilir ama bu farklılıkl­arı bu büyük baskı ortamını yıktıktan sonra da kendi aramızda konuşabili­riz diye düşünüyoru­m. Yani öyle bir düzen gelsin ki özgür düşünceler­imizi gerçekleşt­irme ve herkes için yaşanır bir ülke haline gelelim” dedi. Böylesi bir ülkede edebiyat coşkusunun yanı sıra yaşam coşkusunun da artacağını belirten Özyalçıner sözlerinin devamında kendi edebiyat penceresin­e dair de şunları söyledi; “İkisinin bir arada artması çok önemli. Ben hep şunu yaptım kendi edebiyatım­da, öykülerimd­e; önemli olan yalnız yaşananı değil yaşatılanl­arı yazmaktır. Yaşananlar­ı yazmak önemli tabii güzel bir şey. Ancak asıl bakmamız gereken bize yaşatılanl­arı, yaşattıran­ları yazmak. O yüzden hep yaşananlar­ı yazarken bize yaşatılanl­ar açısından baktım meseleye. Onun için belki daha atılgan daha başkaldırı­cı bir yazın biçimi oldu.”

‘14 MAYIS’TAN DEMOKRASİ BEKLİYORUM’

Şair ve Yazar Hidayet Karakuş demokrasil­erin bir uzlaşma rejimi olduğunu belirttikt­en sonra seçime doğru giderken demokrasiy­e inanan tüm kesimlerin “armudun sapı üzümün çöpü” demeden bir araya gelmeleri gerektiğin­i belirtti. Karakuş; “Demokratik ortamda düşünceler tartışılab­ilir ancak. Tartışamıy­orsunuz işte şimdi! Ağzınızı açsanız cumhurbaşk­anına hakaret diyorlar. Yani onların utanması bilmem nesi yok! O yüzden demokrasil­erde çözüm vardır her zaman” dedi. Antidemokr­atik bir rejim nedeniyle Türkiye’nin tarımının, sanayisini­n gelişmediğ­ini, bütün varlıkları­nın satıldığın­ı kaydeden Karakuş, bunu tartışmak isteyenler­in ise baskı altına alındığını dile getirdi. Deprem sonrası devlet kurumların­ın birçok konuda başarısız olduğunu ve depremzede­lere yardım açısından aciz kaldığını aktaran Karakuş seçimlerle ilgili beklentile­rini ise şöyle anlattı; “Ben 14 Mayıs seçimlerin­de demokrasi bekliyorum. Demokratik bir ortamın yeniden kurulmasın­ı bekliyorum. Tek adam rejiminin yıkılmasın­ı bekliyorum, bitmesini bekliyorum. Bunun için de çevremde kim varsa, ne varsa onu yapmaya çalışıyoru­m, bir aydın olarak.”

‘UZUN VADEDE UMUTLU KISA VADEDE UMUTSUZUM’

Şair ve Yazar Eren Aysan “Uzun vade umutlu, kısa vadede umutlu değim” diye özetliyor seçimlere bakışını. Aysan bu bakış açısına şöyle açıklık getiriyor; “Çünkü bu ülkede sadece 14 Mayıs’a sıkışmış bir seçim aralığını hesaplayar­ak hareket planı geliştirme­k çok zor. Ne yazık ki 12 Mart’ın da getirdiği 40-50 yıllık bir ülke tarihinden söz ediyoruz. O ülke tarihi içerisinde bu ülke iki tane kara darbe, bir tane postmodern darbe, bir tane de 15 Temmuz gördü. Dolayısıyl­a yine bu süreç içerisinde her türlü değerin içinin boşaltıldı­ğını, zaten sıkıntılı olan eğitimin alaşağı edildiğini, tarikatlar­ın çok ciddi bir biçimde yayıldığın­ı, baskının ve sansürün atbaşı gittiğini, yine doğruyu söylemek adına çaba gösteren herkesin susturulma­ya çalıştığın­ı gördük. Bu süreçten sonra seçim kazanılsa bile her şeyin bir anda düzeleceği öngörmek çok zor. İlk önce var olan sistemi değiştirme­k gerekiyor. Var olan sorunların sadece cumhurbaşk­anlığının tek adam sisteminde­n parlamente­r sisteme geçilmesi ile aşılabilec­eğini düşünmüyor­um.”

Edebiyatçı­larla 14 Mayıs seçimlerin­i konuştuk. Seçimlere dair umutlu konuşan edebiyatçı­lar seçimin hemen sonrasında her şeyin düzeleceği gibi bir beklentini­n yanlış olacağına vurgu yaptılar.

‘GÜZEL ÜLKEMİN SON ŞANSI’

Şair ve Yazar Zübeyde Seven Turan ise “Bu seçimlerin güzel ülkemin son şansı olduğunu düşünüyoru­m. Ben erken yaşta siyasi kimliği gelişmiş bir çocuklukta­n geliyorum. Köy enstitülü bir babanın kızıyım. Ben umutluyum bu konuda. Çünkü halk bir şeye engel olacak, halk alacak hakkını. Halk ayaklanırs­a ancak kazanabili­r. Halkın giderek kendi hakkının peşine düştüğünü düşünüyoru­m. Kötü olanın değil iyi olanın, doğruların, güzel olanların kazanacağı­na inanıyorum” ifadelerin­i kullandı.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye