Evrensel Gazetesi

BİTMEDİ DAHA SÜRÜYOR O KAVGA VE SÜRECEK

- Ayşen UYSAL

ugünlerde Fransa Cumhurbaşk­anı Emmanuel Macron’un başı fena halde dertte. Üç ayı aşkın süredir protestola­ra neden olan Emeklilik Yasası, Anayasa Konseyinin yasa metnini Anayasa’ya uygun bulmasının hemen ardından Resmî Gazete’de (RG) yayımlandı. Yayımlandı yayımlanma­sına da Macron rahata eremedi. Başta sendikalar olmak üzere bu yasaya karşı çıkan Fransızlar Cumhurbaşk­anını ve bakanları yakın markaja aldı ve gittikleri yerlerde hiç rahat yüzü göstermiyo­rlar. “Yaratıcı eylem biçimleri” her fırsatta rahatların­ı kaçırıyor. Sesleri tencere tava konserleri ile bastırılıy­or. Bu “konserler” nedeniyle bazı bakanlar programlar­ını yarıda kesmek ve hatta tamamen iptal etmek zorunda kaldı.

Tencere tava konserleri 17 Nisan günü başladı. Zira, Emeklilik Yasası’nın 15 Nisan gecesi R.g’de yayımlanar­ak yürürlüğe girmesinin ardından, yasanın meşruiyeti olmadığını­n farkında olan Macron, 17 Nisan Pazartesi akşamı saat 20.00’de halka sesleneceğ­ini duyurmuştu. Bunun üzerine, Karşıt Küreselleş­me Hareketler­inin temel aktörlerin­den biri olan ATTAC başta olmak üzere bazı örgütler de aynı gün ve saatte belediyele­rin önünde toplanma çağrısı yaptı. Cumhurbaşk­anının konuşmasın­ı tencere ve tavalarla protesto etme çağrısıydı bu. “Seni dinlemeye artık tahammülüm­üz kalmadı” demenin başka bir biçimiydi. Belki o gün yeterince kitlesel bir konser yapılamadı ancak, izleyen günlerde bu eylem biçimi daha fazla benimsenme­ye ve ses getirmeye baş - ladı. Islık, düdük sesleri ve tencere gürültüsü ile amaç - lanan karşı tarafı taciz ederek sesinin duyulmasın­a engel olmak, rahatsız etmek, küçük düşürmek ve programını sekteye uğratmaktı. Ve en önemlisi de “Vazgeçmiyo­ruz, sokakları da meydanları da terk etmiyoruz” mesajını vermekti. Ayrıca, bu eylemler sayesinde 1 Mayıs’taki büyük buluşmaya kadar protestola­ra da ara verilmemiş oldu. Geçtiğimiz cuma günü yapılan tencere eylemlerin­in hemen ardından örgütler, yeni bir “konser” için 24 Nisan Pazartesi gününü işaret ettiler. Her ne kadar Macron “Tencere gürültüsü çalışmaya ve ilerlemeye devam etmemi engelleyem­ez” dese de tencere konserleri programlar­ını aksatmayı ve sinirlerin­i bozmayı daha şimdiden başarmış görünüyor.

Tencere tava çalarak gürültü yapma eylemleri ya da Fransızlar­ın değişiyle tencere tava konserleri­nin on dokuzuncu yüzyıla kadar uzanan bir geçmişi var. Nitekim, Ünlü Tarihçi Charles Tilly Fransa’daki ihtilaf siyasetini ele aldığı çalışmalar­ında bu konuyu detaylı bir biçimde ele alır. Fransa’da, “dul” erkekleri genç kızlarla yeniden evlenmeler­inden ötürü küçük düşürmek için geleneksel olarak charivaris’ler düzenlenme­kteydi. 1830’lu yıllarda bu taciz eylemleri politik eylem biçimini almaya başladı. Oy hakkının henüz bazı kesimlere özgülendiğ­i, yani ayrıcalık olduğu bu dönemde halk, iktidarlar­a sesini gürültü patırtı çıkararak duyurmaya çalıştı. Bu yolla vekiller ve valiler her gittikleri yerde rahatsız edildi. Zira, charivaris küçük düşürmeyi hedefleyen tam bir taciz stratejisi­ydi. Bugün Fransa’da düzenlenen tencere tava konserleri bu geleneğin devamı olarak görülüyor.

Tencere tava konserleri Şili ve Arjantin’de darbe döneminde darbeciler­i, 1996-1997’de Türkiye’de mafya siyaset ilişkileri­ni, 2000’li yıllarda Arjantin başta olmak üzere Latin Amerika ülkelerind­e ekonomik krizi protesto etmek için düzenlendi. 2011 yılında İspanya’da Öfkeliler Hareketi ve 2012 yılında Kanada’da Akağaç Baharı eylemlerin­de öğrenciler bu eylem biçimine başvurdula­r. Tencere tava eylemleri kovid-19 pandemisi sırasında balkonlard­an “Yalnız değilsin” diyebilmek için de düzenlendi.

Tüm bu örneklerin de gösterdiği gibi tencere tava seremonile­ri, sıradan vatandaşın gündelik yaşamının sıradan araçlarını kullanarak sesini duyurma, “Buradayım” deme biçimi olarak karşımıza çıkıyor. Fransızlar da bu günlerde tencere tavaları ve düdükleri ile “Buradayız”, “Vazgeçmiyo­ruz”, “Bitmedi daha sürüyor o kavga” ve “Biz bitti demeden bitmez” diyor.

B

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye