FRANSA’DA PROTESTOLARA KATILAN GENÇ İŞSİZ THOMAS MANDROUX: Macron herkesi kendisine karşı birleştirdi
FRANSA’DA son birkaç hafta içinde 250’den fazla şehirde milyonlarca insan, Macron hükümetinin emeklilik yasalarına yönelik neoliberal reformlarına hayır demek için sokaklara çıktı. Hükümet, emeklilik yaşının 62’den 64’e çıkarılması için tüm baskı mekanizmalarını işletti. Aynı zamanda yasa ve parlamento iradesine aykırı olarak, Fransa Anayasası’nın 49. maddesine dayanarak 16 Mart 2023’te “emeklilik reformu”nu onayladı. Fransa Anayasa’nın 49. maddesinin 3. paragrafı, hükümetin mali veya sosyal güvenlik konularıyla ilgili herhangi bir tasarıyı oylama olmaksızın tek taraflı bir şekilde Ulusal Meclisten geçirmesine izin veriyor.
Öğretmenler, hemşireler, liman ve havaalanı çalışanları, enerji sektörü çalışanları, öğrenciler, şehir içi ulaşım işçileri gibi birçok iş kolunda grevler yapıldı.
Bu süreçte yer almış ve mücadelenin bir parçası olmuş Thomas Mandroux 25 yaşında, Sciences Po Grenoble Üniversitesinin siyaset ve sosyal bilimler bölümlerinden mezun.
Şu an işsiz olduğunu söyleyen Thomas yaşadığı süreçten hoşnut değil, “Genç işsizliği artıyor. Bugün, benimki kadar prestijli bir diploma bile artık işsizliğe karşı koruma sağlayamıyor. Genç işsizliğin ödeneği olmadığı için devlet için kârlı. Tazminat alabilmeniz için çalışmış olmanız gerekir. Dolayısıyla insanları daha uzun süre çalıştırmak, yoksulların ve özellikle gençlerin sırtından geçinen devlet bu kârı artırmanın peşinde.”
Macron’un neoliberal politikasına karşı uzun zamandır süren grevleri konuşuyoruz. Thomas, “Macron hükümetine karşı direniş devam etmeli, diyaloğu reddetmesi çöküşüne yol açacak” diyor: “Zaten uluslararası alanda çok fazla kredi kaybediyor. Uluslararası kamuoyunun Fransız demokrasisi lehine harekete geçmesine ihtiyacımız var. Bugün ‘insan hakları ülkesi’, Batı Avrupa’nın en otoriter ülkesidir. Bu arada, reforma karşı hareket devam etmeli ve edecek gibi duruyor. Aynı zamanda demokrasi veya iklim sorunu gibi başka sorunları da gittikçe kapsayan bir harekete dönüşmesi süreci hızlandırır. Macron, topluma zarar verecek, antidemokratik ve en zenginler dışındaki tüm toplumu etkileyen politikalarıyla kendisine karşı insanları birleştiriyor.”
Thomas’a bu süreçte etkili olan örgütlenme unsurlarını soruyoruz, “Sendikalar son derece önemli bir araç. Fransa’da giderek daha az sayıda sendika üyesi olmasına rağmen, sendikalar yardım, seferberlik ve siyasallaşma platformudur” diye yanıtlıyor ve ekliyor: “Elbette bazı kesim daha radikal ve sendikal mücadelenin yanı sıra başka bir aşamaya geçmemiz gerektiğini düşünüyor. Kısacası devrim yapalım fikri de yaygın. Ancak bence Fransa toplumu bundan uzak. Yine de sendikalar ılımlıları siyasallaştırmaya ve Macron otoriterliğine devam ederse hareketi yavaş yavaş radikalleştirmeye yardımcı olabilir.”
Thomas’ın eylemlere katılan bir genç olarak ilk talebi yasanın geri çekilmesi: “İkincisi, demokratik bir sorun olarak anayasanın değiştirilmesi için 49.3’ün anayasadan çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. Son olarak, hareket ve baskı da sertleşirse, yeni seçimlerle daha derin bir demokratik yenilenme istemeyi düşünmek gerekecektir. Örneğin bugün Macron’un istifası giderek güçlenen bir talep haline geliyor. Henüz bir öncelik değil, hatta tüm hareket tarafından paylaşılmıyor. Ama Macron politikasını sürdürürse bu hale gelecek.”