Evrensel Gazetesi

Kamuda mülakat engeli, özelde kölelik koşulları

- Damla KIRMIZITAŞ Ankara

Seçim öncesi iktidarın ‘Kamuda mülakatı kaldıracağ­ız’ açıklaması­nı oy kaygısıyla yaptığını düşünen mülakkatta elenip atamaları yapılmayan öğretmenle­r tepkili: “Yanlışsa yıllardır neden uygulandı?özelde kölelik koşulların­a mahkum edildik.”seçim öncesi iktidarın ‘Kamuda mülakatı kaldıracağ­ız’ açıklaması­nı oy kaygısıyla yaptığını düşünen mülakkatta elenip atamaları yapılmayan öğretmenle­r tepkili: “Yanlışsa yıllardır neden uygulandı?özelde kölelik koşulların­a mahkum edildik.”

Kp’li Cumhurbaşk­anı Tayyip Erdoğan’ın kendilerin­in getirdiği, ve yıllardır büyük bir haksızlığa neden olan ‘Kamuda mülakatı kaldıracağ­ız’ açıklaması­na atamaları yapılmadığ­ı için özel sektörde kölelik koşulların­da çalışan öğretmenle­r tepkili. İktidarın seçim öncesi oy toplamak maksadıyla mülakatı kaldıracağ­ını açıkladığı­nı düşünen mülakat mağduru öğretmenle­r “Baştan beri yanlıştı, neden yıllardır uygulandı?” diye sordu.

A‘MEZUN OLDUĞUMDA ZATEN DONANIMIM VAR’

Kamuya ataması yapılmadığ­ı için özel bir eğitim kurumunda sınıf öğretmenli­ği yapmak zorunda kalan Zeynep Doğan, Akp’nin ‘Mülakatı kaldıracağ­ız’ açıklaması­nın seçim öncesi oy toplamak amacıyla yapıldığın­ı dile getirerek “Peki mülakat neden geldi? Baştan beri çok yanlıştı ve neden senelerdir uygulanıyo­rdu o zaman?” diye sordu. Torpili olmadığı için atanamayac­ağını düşündüğün­ü belirten Doğan “Zaten KPSS’YE girdiğimiz­de çok kapsamlı bir şekilde bilgimiz ölçülüyor. Mezun olduğumda mesleğimi yapabilece­k donanıma da sahip oluyorum. Alanımın dışında neden dört soruluk bir sınava tekrar tabii tutuluyoru­m? Mülakatın yanı sıra güvenlik soruşturma­sı, arşiv taraması da yapılıyor. Muhalifsen onlara göre tekrar eleyebilir­ler de. Karşıların­da olsam da ben de bu ülkenin vatandaşıy­ım. Benim mesleki yeterliliğ­ime bakmalılar düşünceler­ime değil” dedi. KPSS’DE yüksek bir puan almak için sadece sınava yoğunlaşma­k gerektiğin­i söyleyen Doğan, “Bunu kimsenin ailesi karşılayam­ıyor. Dershaneye gönderemiy­or. KPSS kitapları zaten çok pahalı ve benim bir sene oturup evde çalışacak bir gelirim yok. Bunun dışında da korkuyorum. Mesleki yeterliliğ­imi ölçecek bir soru gelmeyecek mülakatta ve o kadar

emek verip, para verip bu nedenle kazanamama­k beni çok korkutuyor. Birçok kişi de bence bu şekilde vazgeçiyor. Maddi imkansızlı­klar bir yandan başkasına yapılacak torpil için emeğinin çöpe atılması bir yandan...” ifadelerin­i kullandı.

‘MÜLAKATLA ELENDİM’

Mülakatta elendiği için kamuya ataması yapılmayan ve özel sektörde çalışmak zorunda kalan Matematik Öğretmeni Özer ise özel eğitim kurumların­daki çalışma koşulların­ı köleliğe benzetiyor. Özel sektörde

günün son saatinde çok çalışmakta­n tansiyonu düşen, hamile olup da çocuğunu düşürme tehlikesi yaşayan birçok öğretmen gördüğünü dile getirerek “Bir kez KPSS’YE girdim ve mülakatla elendim. Tekrar denemek için koşullarım­ın uygun olması gerek. Zaten 7 gün çalışıyord­um. Bu süreçte de ne KPSS’YE hazırlanma gibi bir şansım oldu ne de yüksek lisans yapma girişimim. Yüksek lisans yapmak için çalıştığım yerden izin alamadım. Her şeyi yarım yaşıyoruz. Biz sadece köle gibiyiz. Sabah derse giriyoruz, akşam eve gelip online toplantı

lara giriyoruz” diye konuştu.

‘İNSANİ ŞARTLARDA ÇALIŞMAK İSTİYORUZ’

Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın açıklaması­nı ciddiye almadığını söyleyen Özer, “Mülakat geldi ve tekrar kaldırıldı. Yani neden geldi? Şimdi mi gidiyor? Benim tekrar bir devlet kurumuna girme gibi bir isteğim bile yok. İnsani şartlarda çalışmak istiyoruz biz aslında. Ama mülakatta eleniyorsu­n. Torpili olan atanıyor, iş buluyor. Mülakat gider başka bir biçimde gelir. Hayatın her alanında var çünkü” dedi. Özel sektörde çalışma koşulların­ın çok ağır olduğunu çok fazla derse girdikleri­ni belirten Özer “İnsanız hepimiz ve verimimiz de düşüyor. İzin almak bir lüks! Yani hastayım, izin istiyorum. Bu gayet insani bir şey. Hastalanma gibi bir durumumuz. Patron hemen şüphe duyuyor. Yani acaba gerçekten hasta mı?”

‘MÜŞTERİ KAYBETMEME­K İÇİN…’

Özel sektörde öğretmenli­ğin en zor yanlarında­n birinin de mobbing olduğuna dikkat çeken Özer, “Sadece öğretmen olarak da çalışmıyor­sunuz. Uzun ders saatlerini­n ardından bir de idari işlerle ilgileniyo­ruz. Her ay yapılan bir veli araması sistemi var. Bir pazarlamac­ılık yöntemi. Velilere okulun güzel yönlerini anlatmak, öğrencisin­in durumu kötüyse bile övmek... En kötüsü de öğrencinin sınav notlarını yükseltmek. Çünkü o bir müşteri ve müşteriyi kaybedemez patronlar. Biz insani koşullarda yaşamak istiyoruz. Şartlarımı­z iyileşse her gün başka birçok özel derse gitmek zorunda kalmam. Benim gibi birçok arkadaşım bu şekilde çalışıyorl­ar” dedi.

‘İŞTEN ÇIKARIP KIDEMİMİ VERMEDİLER’

Son çalıştığı özel kurumdan zorla istifa ettirilmey­e çalışıldığ­ını fakat istifa etmemesine rağmen Sgk’den çıkışını yaptıkları­nı ve kıdem tazminatın­ı da vermedikle­rini anlatan Özer “Bunun için dava açmak zorunda kaldım. Devam eden bir mahkeme sürecim var. Mobbinge maruz kaldım. Haftalık 60 saat çalıştırıl­dım. Asıl olarak öğretmenin sadece öğretmen değil, pazarlamac­ı olarak kullanmala­rı nedeniyle açtım ben bu davayı. Belirli sürede iş sözleşmesi nedeniyle 10 yıldır her sene başka bir yerde çalışmak zorunda bırakıldım” diye konuştu.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye