Bir öğrencinin masrafı ÇALIŞMAK ZORUNDA KALAN ÖĞRENCİLER: en az asgari ücret düzeyinde
ürkiye’de yoksulluk arttıkça çalışan öğrenci sayısı da artıyor. Genç İşçi Derneği tarafından 2018 yılında yapılan araştırmaya göre, İstanbul, Ankara ve Kocaeli’de yapılan anketler sonucunda üniversitede okuyan öğrencilerin yüzde 36’sı ailesinden aldığı destekler ile öğrenim burs veya kredisi yeterli olmadığı için bir işte çalışmak zorunda. 2018 yılından bu yana ise çalışan öğrenci sayısının arttığı, öğrencilerin bir kısmının ise tam zamanlı işlere yöneldiği tahmin ediliyor.
Üniversite öğrencilerinin yanı sıra lise çağındaki birçok çocuk da Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) kapsamında devlet eliyle işçileştiriliyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yayımlanan son verilere göre, Mesleki Eğitim Merkezi kapsamındaki öğrenci oranı bir ayda yüzde 70 oranında arttı. MESEM kapsamında 14-17 yaş aralığındaki çalışan öğrenciler, 4 gün işe 1 gün okula giderek “eğitim” alırken MEB, MESem’den sağlanan döner sermaye ile 2023 yılında 1.5 milyon çocuk işçi yaratılıp, 1.5 milyar lira kazanç sağlamayı hedefliyor.
TAİLELERİ DE YOKSUL
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyoloji Öğrencisi Çayan Zeki Aksu’nun ailesi tarımla geçimini sağlarken, kendisi de Ankara’da bir kafede yarı zamanlı olarak garsonluk yapıyor. AKP iktidarının gençlere ekonomik ve sosyal açıdan alan sunmadığını söyleyen Aksu, “Ekonomik açıdan özgürlüğümüzü sağlayacak düzeyde değiliz. Ülkenin çoğu asgari ücretle çalışan işçi. Bizler bunların çocuklarıyız. Ailelerin kirada oturacağı çocuğuna destek çıkması mümkün değil, kendisi de ev alamadığı için kirada oturuyor. Ailemden para isteyemiyorum çünkü bu insanlar asgari ücretle veya daha altıyla geçinmek zorunda. Ben yaklaşık iki aydır, haftada 4 gün çalışıyorum. Daha önce devletten aldığım bursum hakkımı aradığım, barınamadığım, sokakta eylem yaptığım için kesildi. Bunu babamdan isteyemeyeceğim için işe girdim. Geçimimi öyle sağlıyorum” dedi.
ÖĞRENCİLER DE 1 MAYIS’TA OLMALI
Garsonların günde en az 10 saat çalıştığına, kendisinin ise yarı zamanlı olmasına rağmen günde 8 saat çalıştığına dikkat çeken Aksu, “Kitap okumak, film izlemek istiyorsan işten döndükten sonraki vakti değerlendirmek zorundasın. Eğitim ve sosyal hayatım tamamen sıfırlandı. Benim bu aralar sınavlarım var ve ben bunlara sadece sabahları çalışıp giriyorum. Bir de tam zamanlı çalışanlar var ve bunun karşılığını alamıyorlar. Bunun nedeni de sistemin kendisi” diye konuştu.
Gençlerin seslerini gür çıkarabilecekleri alanlar bulduğunu belirten Aksu, “2021 yılında gençler yurt bulamadıkları, kiralık eve çıkacak paraları olmadığı için sokakta yatmaya başladı. Buradan binlerce öğrenci bağ kurdu. Bu bağın iktidar otoritesini sarsabilecek bazı politikalara ön açtığını gördüler. Kendilerinin bir güç olduğunu, bir şeyleri değiştirebildiklerini öğrendiler. Biz hem barınamıyoruz hem geçinemiyoruz hem sağlıklı bir şekilde beslenemiyoruz. İnsanlar haykırmak istiyor. 1 Mayıs bunun bir alanı. Bu açıdan tüm gençler, emeğini satarak geçinen insanlar 1 Mayıs’ta alana inmeli” dedi.
OKULU BIRAKMAK ZORUNDA KALDI
Gazi Üniversitesi İstatistik Bölümünde okumak için Ankara’ya 2015 yılında gelen Ahmet Şen, çalışmaya başladığı için üniversiteyi yarıda bırakmak zorunda kalan öğrencilerden biri. Şen, 2015’te Ankara’ya ilk geldiği dönemde bir öğrencinin yarı zamanlı çalışarak geçinebildiğini ancak koşulların her geçen gün zorlaştığını söyledi. Şen, “Aslında öğrencilerin part-time çalışmalarına alıştık ama tek yaşadığında veya ailenden destek gelmediğinde part-time çalışmak bir yerde yeterli gelmiyor. Tam zamanlı çalışmaya başladığım için okulda belli aksaklıklar yaşadım. Maalesef okulu bırakmak zorunda kaldım” dedi.
BİR ÖĞRENCİNİN GİDERİ ASGARİ ÜCRET KADAR
Okulu bırakmasının ardından Ankara’da yaşamaya devam eden Şen, ailesinin Ankara’ya taşınmasıyla birlikte yeniden üniversiteye başladı. Öğrenciyken çalışmayı zorunlu kılan koşullarından dolayı 9 yıldır öğrenci olmayı sürdüren Şen, şunları söyledi: “Şu an ailemle beraber yaşıyorum. Destek oldukları için okuyorum. Aynı zamanda kendi ekonomik durumumu da yükseltmeye çalışıyorum. Ben kendim çalışıyorum, ailemden destek alıyorum, aile evinde kalıyorum, çok giderim yok ama tek başına yaşayan emekçi ailelerin çocuklarına şaşırıyorum, nasıl yetişebiliyorlar, nasıl geçinebiliyorlar. Şu an bir öğrencinin masrafı asgari ücrete dayanmış vaziyette. Okumak isteyip çalışamayanlar nasıl yapıyorlar?”
Bütün öğrencilere 1 Mayıs’ta alanlarda olma çağrısı yapan Şen, “Bu devran böyle devam edecekse şimdiden bu mücadeleye omuz vermeli, işçi sınıfının yanında olmalıyız. Bu garabet sistem hepimizi yordu. 26 yaşındayım, bu düzenle geldik bu düzenle devam etmek istemiyoruz. Bu seçimlerde de emekten, işçiden yana olan, sermayenin karşısında duran insanlara destek vereceğiz” diye konuştu. (Ankara/ma)