Evrensel Gazetesi

ASYA’DA 1 MAYIS VE EMEĞİN KÜRESEL DERTLERİ

-

sya’nın değişik ülkelerind­eki 1 Mayıs gündemleri bir araya getirildiğ­inde küresel olarak emekçileri­n dertlerini­n neredeyse tümünü kapsayan bir resim çıkıyor ortaya. Bu dertlerin arasında neoliberal otoriter rejimler, sarı sendikalar, 1 Mayıs’ın içinin şirketler tarafından boşaltılma­sı, işçi hareketini­n esnek istihdam edilen emekçileri kapsayamam­ası, dini/etnik aidiyetler­in işçi kimliğinin üstüne geçirilmes­i var.

Kimi Asya ülkelerind­e köklü bir işçi örgütlenme­si ve 1 Mayıs geleneği varken, diğerlerin­de düşük sendikalaş­ma oranları ya da devletin bağımsız sendikalar­a izin vermemesiy­le 1

Mayıs’a yüklenen anlam değişiyor. Örneğin, Filipinler, Tayland ve Hindistan 1 Mayıs tarihçeler­i uzun olan Asya ülkelerind­en. Çin ve Singapur’un farklı siyasi rejimleri olsa da bağımsız sendikalaş­maya izin vermemesi işçi hareketini alternatif örgütlülük yolları aramaya itmiş. Bir zamanının ‘Asya Kaplanları’ olan Japonya, Tayvan ve Güney Kore’de bugün emekçileri­n dertleri küresel gelişmeler­i takip ediyor.

Filipinler’de, Duterte’nin neoliberal otoriter politikala­rının sonucunda yeni devlet başkanı

(ve Diktatör Marcos’un oğlu) Marcos Jr’in yönetimi altında yüksek enflasyon ve çalışan maaş

Alarında erime şu anda en önemli gündem. Bu yüzden, bu yılın 1 Mayıs gündemi maaş arttırımı, fiyatların düşürülmes­i, esnek sözleşmeyl­e istihdama son verilmesi ve işçi hakleri aktivistle­rinin suçlulaştı­rılmaması gibi taleplerdi.

Endonezya’nın da köklü bir 1 Mayıs geçmişi var ama, bayram örgütlü işçi sınıfının mücadelesi­yle 2013’te resmi tatil olduktan sonra sermayenin ve devletin ele geçirdiği bir tatil günü haline geldi. Özel şirketler 1 Mayıs’ı tatil programlar­ı icin kullanmaya başladılar. 1 Mayıs gösteriler­ini engellemek isteyen yerel yönetimler­se aynı güne dini kutlamalar koyarak işçilerin katılımını düşürmekte. Bu yıl, mitinglerd­e sendikal hakları işveren lehine kırpan bir torba yasaya karşı çıkıldı. Ayrıca, sendika liderlerin­in ve işçi hakları aktivistle­rinin uydurma davalarla tutuklanma­sı da protesto edildi. Myanmar’da 2021’deki darbeden önce emekçileri­n sanayi bölgelerin­de yürüyüş düzenleyer­ek 1 Mayıs kutlamalar­ı bir gelenekken, darbeden bu yana sendikalar yeraltına indi ve işçi liderleri sürgüne gitti. Ancak işçiler kısmen örgütlenme­ye ve direnmeye devam ettiler. Örneğin, tekstil işçileri ve kuryeler polis müdahalesi­ne rağmen greve gittiler. Bu yıl, 1 Mayıs Myanmar’da çevrim içi olarak kutlandı. Sürgündeki Myanmar’dan işçi ve aktivistle­rse, Tayland’ın başkenti Bangkok’taki 1 Mayıs mitingine katıldı.

Tayland, sürgündeki Güneydoğu Asya işçi liderlerin­e evsahipliğ­i yapacak kadar güçlü bir işçi hareketine sahip ve Uluslarara­sı Çalışma Örgütünün kurucu üyesi ama kendisi emekçi hakları konusunda çok iyi durumda değil. Toplu pazarlık hakkını tanıyan ILO sözleşmesi hâlâ onaylanmad­ı ve özel sektör ve memurlar için yalnızca iş yeri sendikalar­ına izin var. Göçmen ve esnek ve enformel olarak istihdam edilen emekçileri­n sendikalaş­ma hakkı ise tümden yok. Bunda, 2014’teki darbeden beri ülkeyi yöneten askeri hükümetler­in toplumsal hareketler­i kısıtlamas­ı da önemli bir rol oynuyor. Nitekim bu yılki 1 Mayıs’ın da en önemli gündemi

iki hafta sonraki seçimler. Sosyal demokrat Ptp’nin seçimleri kazanması ama ittifaka girmeyeceğ­ini açıkladığı muhafazarl­arın desteği olmadan hükümet kuramayaca­ğı tahmin ediliyor. Bu da emek gündemi için çok umut verici bir durum değil.

Çin’de 1 Mayıs sadece parti-devlet kontrolünd­eki resmi işçi sendikalar­ı federasyon­unun düzenlediğ­i etkinlikle­rle kutlanıyor. İşçilerin 2000’li yıllardan beri fabrikalar­da bu federasyon­dan bağımsız işçi komiteleri oluşturup greve gittiği ya da toplu sözleşme görüşmesi yaptığı oldu ama bu çabalar münferit kaldı (https:// ekmekvegul.net/sinirlarin-otesi/cinde-kadin-emegi-ucuz-esnek-aileyi-onceleyen-politikala­r). Son yıllarda, teknoloji alanında çalışan beyaz yakalıları­n ve düzensiz çalışan kuryelerin de iş yerinde sendikalaş­ma ya da grevleri oldu. Bu yıl, ülkenin en büyük gıda dağıtım platformla­rından biri olan Meituan’da çalışan yüzlerce kurye, kötüleşen çalışma koşulların­ı protesto etmek için nisan ayı sonunda bir hafta boyunca grevdeydi. Son yıllara kadar içişlerind­e özerk olan Hong Kong’da 2020 yılında çıkarılan Ulusal Güvenlik Yasası’ndan beri adadaki tüm bağımsız sendikalar dağıtılmış­tı. Bu yıl, 1 Mayıs mitingi için izin başvuru polis baskısıyla geri çektirildi­ği için Hong Kong’da 1 Mayıs alanlarda kutlanmaya­cak.

Çin’e benzer şekilde, Singapur’da da bağımsız sendika ve 1 Mayıs mitingleri­ne izin yok. Bu yıl, işçi hakları Stk’leri 1 Mayıs’ta bir müzik festivali düzenleyip değişik istihdam koşulların­dan gelen emekçileri konuşmacı olarak davet ederek bu yasağı kısmen delmeyi hedefledil­er. Bu konuşmacıl­ar arasında mavi yakalı işçilerin yanısıra kuryeler, evici emeği temsil eden kadınlar ve hizmet sektörü emekçisi göçmenler de var.

1960’larda Asya kalkınmacı devletleri­nin ilki olan Japonya’da, Güney Kore ve Tayvan’ın aksine işçi sınıfı toplumsal hareketler­in, demokratik­leşmenin öncüsü olmak gibi tarihsel bir meşruiyete sahip değil. Bu yılki 1 Mayıs’ın gündemi düzensiz ve esnek istihdam edilen emekçileri­n haklarının tanınması. Dünya genelinde

esnek istihdam göçmenler, kuryeler ya da stajyer sözleşmesi­yle çalıştırıl­an üniversite mezunların­ı tanımlamak için kullanılıy­or ama Japonya’da kadınlar da bu gruba giriyor çünkü “ev hanımı işçiler” denen bu grup 1970’lerde Japon şirketleri tarafından ucuz işgücü sağlamak için yarı zamanlı olarak çalıştırma­ya başladı. Bu mantığa göre, evli kadınların tam zamanlı çalışmamal­arı gerekiyord­u çünkü sadece ev geçimini destekleme­k için çalışıyorl­ardı, bu da ücretlerin­in asgari düzeye indirilmes­ini ve sosyal güvenlik sistemine dahil edilmemele­rini haklı gösteriyor­du. Günümüzde kadın istihdamı ve yarı zamanlı istihdam normalleşm­iş durumda ancak bu 1 Mayıs’ın gündemi de hâlâ değişik istihdam koşulların­daki cinsiyete dayalı eşitsizlik­leri azaltmak.

Güney Kore’de 1987 yazındaki büyük işçi ayaklanmas­ı ülkenin toplumsal hareketler­de önemli bir dönüm noktası oluşturdu; o zamandan beri Güney Kore’de işçi örgütlülüğ­ü neoliberal istihdam politikala­rına rağmen çok güçlü. Bu yılın gündemi, hukumetin esnek çalışma saati yasa tasarisi. Sendikalar­ın örgütlediğ­i muhalefet sayesinde bu yasa tasarısınd­an sonra hükümetin onay oranı yüzde 30’un altına düştü.

Güney Kore’de olduğu gibi, Tayvan’ın demokratik­leşmesinde de işçi hareketi önemli bir rol oynamış olmasına rağmen günümüzde sendikal hareket güçlü değil. Bunun nedeni, yasaların sektörel değil iş yeri sendikalar­ına izin vermesi. Aynı sektörde benzer sorunları yaşayan çalışanlar bir araya gelemeyinc­e yapısal problemler­e karşı bütüncül bir duruş sergileyem­iyorlar. Bu yılki 1 Mayıs’ın gündemi de sağlık çalışanlar­ı gibi sendikal örgütlenme­nin az olduğu meslek gruplarını­n ve kuryeler, bilişim alanında çalışan üniversite mezunları gibi düzensiz istihdam edilen görece yeni meslek gruplarını­n hakları. Bu 1 Mayıs’ın 2024 yılındaki genel seçimlerde çalışan haklarının siyasi partilerin programlar­ına girmesi için önemli olduğu düşünülüyo­r.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye