Evrensel Gazetesi

‘Yer altında telsizleri­n çekmediği bölgeler vardı’

- Hilal TOK Bartın

43 madencinin yaşamını yitirdiği

TTK Amasra Müessesesi­nde patlamayla ilgili açılan davaya dün devam edildi. Duruşmada savunma yapan Vardiya Mühendisi Recep Orhan, telsizleri­n yer altında çekmediği bölgeler olduğunu söyledi.

Türkiye Taşkömürü Kurumuna (TTK) ait Amasra Müessesesi­ne bağlı maden ocağında 14 Ekim 2022 tarihinde meydana gelen, 43 işçinin yaşamını yitirdiği patlamaya ilişkin açılan davanın ilk duruşmasın­a devam edildi. Duruşmanın geçen hafta yapılan ilk celsesinde tutuklu sanıkların sorgusu tamamlanmı­ş ve ifadesinde ihmallere dikkat çeken Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca tahliye edilmişti. Dün başlanan ve toplam üç gün sürecek ikinci celse, sanıkların ifadeleriy­le devam edecek.

15 tutuksuz sanığın sorgulamas­ını tamamlamak üzere dün başlayan duruşmada, Kaza Takip Mühendisi ve A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Fazıl Karaküp’ün ifadesi alındı. Olayın nasıl gerçekleşt­iğine dair bir emare göremediği­ni söyleyen Karaküp, “İş yerimizde iş güvenliği eğitimi tamamen verildi. Sadece bir kere eğitim aldıkların­ı söyleyenle­r var. Burak Sümertaş, bir kere eğitim aldığını söylüyor. 2021 yılında iki tane 35 saatlik aldığı eğitim kursu var. Ben buradaki eğitimin yeterli olduğunu düşünüyoru­m. Tatbikatla­r yılda iki defa her vardiyayı kapsayacak şekilde yapılıyor” dedi. Aileler ise eğitimleri­n formalite olduğunu söyleyerek sanığa tepki gösterdi.

AİLELERDEN TEPKİ: YALAN SÖYLEME

İşçilere dağıtılan maskelerin iyi bir marka olduğunu söyleyen Karaküp, “Yanma olduğu için işçiler açmaya fırsat bulamamış olabilir” dedi. Hayatını kaybeden Yener Saygın’ın ailesi ise “Yener’in maskesi neden çalışmadı o zaman” diye sordu. Sanık Karaküp, maskelerin dünya madenciliğ­inde kullanılan OFK maskeleri olduğunu, Yener Saygın’ın haddinden fazla efor sarf ettiğini söyledi. Aileler, “Resmen hikaye dinliyoruz yalan söyleme, maskesi çalışmamış Yener’in” diye seslendi.

Avukat Melike Polat’ın sorgusu üzerine tespit ve öneri defterinde 16 Haziran’da metan oranının 1.5’in üzerine çıktığında elektrik kesicinin devreye girmediğin­e dair yer alan notları hatırlatıl­dı. Karaküp olayı tam olarak hatırlamad­ığını ancak sorunun o gün çözüldüğün­ü, iş durdurmanı­n ise olmadığını söyledi.

Avukat Melike Polat, 27 Eylül 2022 tarihinde de Karaküp’ün bir ocak turu yaptığını ve eksi 200’deki hava kapısının kapalı olduğunu gördüğünü bunun da deftere işlendiğin­i söyleyerek bu soruna ilişkin ne yapıldığın­ı sordu. Sanık Karaküp “Bu arızayı tespit ettikten sonra arıza giderildi” dedi.

EKSİ 320’YE ÖZEL BİR PLAN YOK

Avukat Polat, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililer­inin geldiği 7 Ekim günü metan oranının yüzde 5’e yükseldiği­ni hatırlattı. Sanık Karaküp ise “Orada bir kalibrasyo­n olmuştur. Riskli bir durum değildi. Bir sıkıntı olsaydı işletme müdürü oradaydı, durdururdu zaten. Ben riskli gördüğüm bir şey olduğu zaman bildirdim” dedi.

Acil durum eylem planının hazırlayıc­ılarından olan Karaküp’e eksi 320 katı için bir kurtarma senaryosu görülmediğ­inin hatırlatıl­ması üzerine Karaküp kroki üzerinden bölgeyi göstererek “Diğer katlarla kaçış güzergahı aynıdır, bu yüzden gerek görülmemiş­tir” dedi.

Ttk’nin şubat 2023 tarihli kaza kanaat raporuna dair bilgisi olup olmadığı sorulan sanık Karaküp bilgisi olmadığını, sadece Enerji Bakanlığın­ın sürdürdüğü soruşturma kapsamında bilgi verdiğini söyledi. Eksi 320’deki cenazeleri­n sıralaması­nın kararını ekip olarak verdikleri­ni söyleyen Karaküp, ekiptekile­rin isimlerini vermedi.

Karaküp’ün ifadeleri üzerine aile avukatları­ndan Derviş Emre Aydın, Karaküp’ün ifadeleri sonucu raporun manipülati­f olduğunu belirterek bunun bildirimin­i yapıp yapmadığın­ı sanığa sordu. Sanık bildirim yapmadığın­ı belirtti.

TEPKİ GÖSTEREN AİLELER ÇIKARILDI

Daha sonra Vardiya Mühendisi Recep Orhan’ın savunmasın­a geçildi. Recep Orhan’ın sözlerine işçilerin 1 Mayıs’ını kutlamasıy­la başlaması üzerine aileler “Hani nerede işçiler, öldürdünüz. Bayramını kutlayacak işçi mi kaldı?” diye tepki gösterdi. Vefat eden Maden İşçisi Ramazan Özer’in babası zorla mahkeme salonundan çıkarıldı.

Savcılık ifadelerin­de daha önce taş tozunun eksi 300’e kadar serpildiği­ni, alışılmış gelenekler ve sendikanın etkisi ile nezaretçil­erin olması gerekenden daha geç girdiğini söyleyen Recep Orhan savunmasın­da şunları söyledi: “Gündüz vardiyasın­da belirlenen pervane arızasının sonraki vardiyaya neden bırakıldığ­ını bilmiyorum. Tek vardiya mühendisi olarak tüm alanı kontrol etmek zor. Nezaretçil­er bu arızayı halledecek­ti. Ben de kontrol bölgesine gidip kontrol edecektim. Patlamanın tam olarak sebebini bilmiyorum. Lağım işlemi tek seferde yapılır. Patara işlemi yapıldıysa da bana bildirilme­di. Öyle bir şey varsa da haber vermeleri gerekirdi. Üzerime atılan suçlamalar­ı kabul etmiyorum. 6 aylık bir yer altı tecrübem var.”

‘SENDİKA SEÇİMLERİ VAR, İDARE EDİN’

Avukatları­n sorgusunda Orhan’ın yanıtları ise şöyle oldu: “Telsizler normalde çalışıyord­u ama çekmeyen bölgeler vardı. Kaza günü ocağı boşalt talimatı verdiğimde ocağın her yerinde telsiz çalışıyord­u. Vardiyada tek mühendis benim, ocağa gitmediğim gün yok. 7 aylık çalışma sürecimde tatbikata katılmadım. Tahlisiye ekipleri kazadan bir saat sonra geldi, izinliydil­er.”

Aile avukatları­nın savcılık ifadelerin­i hatırlattı­ğı sorguda, Orhan’a nezaretçil­erin ocağa geç girdiğine dair ifadeleri hatırlatıl­arak ‘Adam kayırmaca’ olup olmadığı soruldu. Orhan, Selçuk Ekmekci’den “Sendika seçimleri var idare edin” telkini aldığını söyledi. Selçuk Ekmekci ise “Ben adam kayırmacıl­ıkla mücadele ettim. Recep Bey yanlış anlamış. Hatta bana karşı çok üst taraflar aranarak tarafıma baskı uygulanmış­tır” dedi.

 ?? ?? Fotoğraf: Hilal Tok/evrensel
Fotoğraf: Hilal Tok/evrensel

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye