‘Pervane arızasını üstlerime bildirdim’
ürkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesinde 14 Ekim 2022’de meydana gelen, 43 işçinin hayatını kaybettiği patlamayla ilgili açılan davaya dün devam edildi. Tutuksuz sanık Emniyet Nezaretçisi Ferhan Güneş, pervane arızasını üstlerine bildirdiğini, arıza giderilene kadar ocağa işçi sokmaması yönünde talimat almadığını anlattı.
43 işçinin hayatını kaybettiği Amasra Katliamı’nın dün devam eden duruşmasında, tutuksuz sanık Emniyet Nezaretçisi Ferhan Güneş sorgulandı. Güneş, olay günü vardiyada pervane arızasını öğrendiğini, arızayı gidermek için kelepçe temin ettiğini, arızayı da üstlerine bildirdiğini ifade etti. Mahkeme başkanının “Arıza giderilseydi ne olurdu?” sorusuna, bu sorunun yanıtını bilmediği, havanın arızaya rağmen yetip yetmeyeceğinin iş güvenliğinin sorumluluğunda olduğu şeklinde yanıt verdi. Üst amirlerinden arıza giderilene kadar ocağa işçi sokmaması yönünde
Ttalimat almadığını dile getiren Güneş ifadesinde, “Yanmaz” denilen vantüplerin zaman zaman zarar gördüğünü söyledi. Güneş, “Lağım dinamit atıldığında vantüplerde delik gibi şeyler oluşuyordu” dedi. Güneş, ayrıca 2009 yılından beri de acil durum eylem planının kendisine tebliğ edilmediğini, sadece bir kez tatbikata katıldığını söyledi.
Tutuksuz sanık, P2 Vardiyası Hazırlık Kartiyesi Nezaretçisi Selami Yeşilsu da acil durum anında kurtarma çalışması olan tahlisiye eğitimini hiç almadıklarını söyledi. Tutuksuz sanık, P3 Vardiyası Nezaretçisi Mustafa Ongun da “Vantüp hattı erimiş naylon poşet haline gelmişti, sağlam vantüp hattı yoktu. -350’de de vantüp hattı yoktu” dedi.
Mustafa Ongun’un avukatı savunmada, -350 kotunda havalandırmanın zaten az olduğunu, pervane tamiri yapılsa dahi havanın yetersiz kalacağını söyledi.
‘OĞLUM, ANNESİNE BİZİ PATLATACAKLAR DEMİŞ’
Tutuksuz sanık, Nezaretçi Şenol Kaya da olay gününü anlatarak kendi kusurunun olmadığını söyledi.
Patlamada hayatını kaybeden Rahman Özçelik’in babası, mahkeme heyetinden söz alarak, “Kusurun var” dedi. Ayakta durmakta zorluk çeken baba Özçelik, şunları söyledi: “Oğlum, annesine 15 gün önce ‘Anne ocak yanıyor, çok kokuyor, bizi patlatacaklar’ demiş. Oğlum sürekli su içiyor, ‘İçim yanıyor’ diyordu, ‘Kokudan durulmuyor’ diyordu. Madem her şey kusursuzdu, teknoloji iyiydi, patlamadan on gün önce bunca çocuk bunları söyledi. Neden 43 işçi, neden bir tane mühendis yok aralarında? Tecrübesi olmayan o gençleri nasıl gönderdiniz oralara?” dedi. Başka bir madenci babası da “Bu çocuklar size hiçbir şey söylemedi mi yani?” diye bağırdı.
Aileler, madencilerin üyesi olduğu Genel Maden İşçileri Sendikasının davaya müdahil olmamasına da tepki gösterdi. Rahman Özçelik’in babası ayrıca tutuklu sanık Selçuk Ekmekci’ye, “Bu işin sendika seçimleri ile ilgisi var mıydı?” diye soru yöneltti. Ekmekci, “Bu konuda vicdanım rahattır, herhangi bir şey yoktur” dedi.
Gazetemiz baskıya hazırlandığı sırada duruşma devam ediyordu.