Bahçelievler ve Bakırköy’de tercihleri ne belirleyecek?
14 MAYIS seçimlerine kısa bir süre kala İstanbul’un üçüncü seçim bölgesindeki eğilimi gözlemleyebilmek için, Bahçelievler ve Bakırköy ilçelerindeydik. Bahçelievler’deki ilk durağımız, Zafer Mahallesi oldu. Yeşil Sol Partinin flamalarının yanı sıra seçim minibüslerinden çalınan müzikleri saymazsak, seçime dair bir hareketlilik olduğunu söylemek zor. Seçime sayılı günler kalmasına karşın, sokaklarda çok da seçim havası yok gibi. Sohbetlerin ortak noktası, belirsizlik. Herkes 14 Mayıs’ı bekliyor.
Cadde üzerinde bulunan bir kahvenin önünde oturanlara selam verip sohbet etmeye başlıyoruz. Feramuz Emir, Hasan Deniz, Erdi Ömür ve Enver Arslan’la başladığımız sohbete Halil Sarıoğlu da çayını alıp katılıyor. Feramuz Emir, seçimlerle ilgili kararsız olduğunu söylerken, yanındaki ismini vermeyen, altmışlı yaşlarda olduğunu tahmin ettiğimiz vatandaş, “Korku var. Korkudan söylemiyor” diyor. Fındık fiyatlarının 5 liradan aşağıya düştüğü yıl hariç oyunu hep Erdoğan’a ve AKP’YE veren Halil Sarıoğlu, 14 Mayıs için de “yola devam” diyor. Hepsi birbirini tanıyor. Anlatımlarından, farklı kentlerden, kültürlerden gelip İstanbul’a yerleşenler olarak iktidarın kutuplaştırıcı dilinin etkisi altında olmadıkları intibasını çıkarıyoruz. Aralarındaki en yaşlı kişi olarak Hasan Deniz, Erdoğan’ın ayrımcı ifadeler kullanmasından rahatsız. Deniz, tespih satarak geçim savaşını kolaylaştırmaya çalışıyor. Erdi Ömür ve Enver Arslan Karadenizli. Özellikle ekonomik krizi işaret edip değişim istiyorlar. Tercihleri Millet İttifakından yana. Feramuz Emir bir Kürt olarak değişim olmasından yana fakat iktidar değişikliğinin nasıl olacağı konusunda kafası biraz karışık. Masada, ekonomik kriz ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği, özellikle randevu ve ilaç konusundaki sorunlar nedeniyle hararetli bir tartışma yaşanıyor. Özellikle sağlık hizmetinin yetersizliği üzerinde hemfikirler.
‘BEKA’ SÖYLEMİNİN ETKİLEDİĞİ KİŞİLER VAR
Mahallede park içinde yer alan kafenin önünde Ömer ve yanında iki kişi var. Kürtçe sohbet ediyorlar. Selam verip konuşmaya başlıyoruz. Hemen çay söyleniyor. Sonrasında sohbete katılanların sayısı artıyor. Ömer ve yanındaki iki kişi küçük esnaf, ikisi tekstil işiyle uğraşırken Ömer inşaat işinde. Özellikle ekonomik kriz nedeniyle ortaya çıkan tabloyu işaret ederek, “Her şey ortada” deyip, artık değişim istiyorlar. Kafeyi işleten Fatih ve yanında çalıştırdığı çaycı da sohbete dahi oluyorlar. 30’lu yaşlardaki her iki genç de mevcut iktidardan yana. Milliyetçi hassasiyetleri olduklarını söylüyorlar. Fatih, adalet konusunda iktidara yapılan eleştirilere katılıyor. İktidarın “beka” söylemini kendisine referans alıyor ve hükümeti savaş gemisi üzerinden savunuyor. Ekonominin de seçimler sonrasına düzeleceğine inanıyor. Fatih, muhalefetin özellikle milliyetçi hassasiyet konusunda yetersiz olduğunu düşünüyor. Bu nedenle yine Erdoğan’a oy vereceğini söylüyor. Son dönemlerde Erdoğan’ın gençlere yönelik vaatlerinin etkili olduğunu da savunuyor.
HİLE OLMAZSA İKTİDAR DEĞİŞİR!
İstanbul’un gündüz nüfusuyla gece nüfusu en farklı ilçelerinden Bakırköy’deyiz. Özgürlük Meydanı’nda hemen her partinin kurduğu çadırlar, televizyon ya da sosyal medya için yapılan sokak röportajları Bakırköy’deki seçim hareketliliğini biraz arttırıyor.
İki gençle konuşuyoruz. Avukat Berent Öztürk iktidara oy vermeyecek. Muhalefetten kime oy vereceği konusunda ise kararsız. Özellikle gençlerin durumuna işaret ediyor. Ülkeden umudunu kesip yurt dışına giden genç doktor, mühendislerin durumunu hatırlatıyor. Şimdiye kadar iktidarın gençlere yönelik yeterli bir adımını görmediğini anlatan Öztürk, başta ana muhalefet olmak üzere muhalefetin de gençlere yönelik vaatlerde bulunmamasını eleştiriyor. Arkadaşı da Öztürk’ü onaylıyor. Bankta eşiyle oturan emekli amcayla kısa bir sohbet ediyoruz. 2011’e kadar Erdoğan’a oy verdiğini söylüyor. İlk dönemlerde Erdoğan ve AKP’YI beğendiğini belirten amca; yolsuzluk, ekonomideki kötü gidişatı hatırlatıp iktidarın artık değişmesini istiyor. Temizlik işinde çalışan altı belediye işçisiyle mola sırasında denk gelip sohbet ediyoruz. Temizlik işçileri içinde de ağırlık görüş değişimin olması. Gün geçtikçe zorlaşan geçim derdi bunun en önemli nedeni. Bazı işçiler geçinmek için çocuklarının ve eşlerinin de çalışmaya başladığını söylüyor. Seçimde “hile” olmaması durumunda iktidarın değişeceğine inanıyorlar. Cumhurbaşkanlığında Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verecek olan işçilerin vekillik seçimlerindeki oylarının ise, muhalefetin farklı partileri arasında dağılacağı görülüyor.
14 Mayıs’a giderken Bahçelievler ve Bakırköy’de geçim derdi, sağlık ve eğitim gibi konular iktidarı zorluyor.
GENÇLER: ERDOĞAN ARTIK GİTMELİ
İşçilerin mola verdiği yere yakın bir yerde sohbet eden dershane öğrencilerine yaklaşıyoruz. Seçimle ilgili sohbet etmek istediğimizi söyleyince aralarındaki uzun saçlı genç, cumhurbaşkanlığında Muharrem İnce’ye oy vereceğini söylüyor. Nedeni eğitimin parti programında kapsamlı olarak yer alması. Diğer partilerinkini internet ortamında bulamadığı için bakamadığını söylüyor. İnce’nin ilk turda kazanmayacağını bildiğini söyleyen genç, “İkinci tura kalması durumunda zaten Memleket Partisine oy verenlerin neredeyse tamamı Kılıçdaroğlu’na verecek” diyor. Diğerleri Erdoğan’ın artık gitmesini istedikleri için Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kılıçdaroğlu’na oy vereceklerini belirtiyorlar. Gençlere göre cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turda bitmeli. Bunun için oyunu İnce’ye vereceğini söyleyen arkadaşlarını ikna etmeye çalışıyorlar.