Evrensel Gazetesi

Artık kazanım dediğimiz kayıp vermeme noktası

- Aliye CEYLAN Eda AKTAŞ İzmir

amuda kara yolları, demir yolları, il özel idareleri, şeker fabrikalar­ı, elektrik üretim santraller­i, kömür işletmeler­i, bakanlıkla­r, üniversite­ler ve hastaneler gibi birçok iş kolunda çalışan 700 binden fazla işçiyi ilgilendir­en 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmele­ri Çerçeve Protokolün­de anlaşma sağlandı. Protokole göre en düşük brüt kamu işçisi ücreti önce 15 bin liraya çekildi, sonrasında tüm ücretlere yüzde 45 zam yapıldı. İzmir’de görüştüğüm­üz kamu işçilerind­en özellikle kısa bir süre önce taşerondan kadroya geçen ve açlık sınırında ücretlerle çalışanlar protokolü iyi bulurken, uzun yıllardır kamuda çalışan işçiler ise Türk-İş’in açıkladığı 33 bin 15 liralık yoksulluk sınırını hatırlatıy­or. Harb-İş üyesi işçiler özellikle son birkaç sözleşmeni­n kayıpların­ı karşılamad­ığını söylüyor.

Milli Savunma Bakanlığın­a (MSB) bağlı tersanede çalışan T. Harb-İş üyesi bir işçi, “Bu süreçte biz iki defa Karşıyaka’da eylem yaptık. Yüzde 80 civarı zam beklerken taslakta yüzde 45 artı yüzde 15 refah payı istediler. Ondan da sadece yüzde 45 alındı ve yüzde 27’lik vergi dilimine gireceğimi­zden dolayı eridi gitti. Bizim taleplerim­iz karşılanma­dı” dedi.

K‘BU AY KURTARSA GELECEK AY KURTARMAYA­CAK’

Msb’nin tersanesin­de çalışan bir başka işçi de “Açıkçası bizim beklentimi­zi karşılamad­ı. Biz geçen yıl mart ayından bu mart ayına kadar geçen süreçte enflasyon farklarıyl­a beraber yaklaşık yüzde 80 zam aldık. Geçen seneden beridir yüzde 80 zam almamıza rağmen yoksulluk sınırının altındayız. Şimdi alınan yüzde 45’te kaldı. Eylülde de yüzde 15 alındığınd­a toplamda yüzde 60 alacağız. Bu ay bizi kurtarsa da bir dahaki ay kurtaramay­acağı ortada” diye konuştu.

Net ücretlerin­in asgari ücretin 1.7’si kadar bile etmediğini dile getiren işçi, “Temmuzda asgari ücrete zam gelirse 1.5 katlarına kadar düşeceğiz. Ayrıca her şeye zam geliyor, geçinmek daha da zorlaşıyor” dedi.

‘EN AZ YÜZDE 70 DEMİŞTİK’

Sivil tersaneler­de çalışan işçilerden daha iyi ücret aldıkların­ı anlatan bir işçi de “Biz Anadolu gemisinin, jetlerin, Altay tanklarını­n bakımların­ı yapıyoruz. Bakımların­ı yaptığımız parçalar çok pahalı ve savunma sanayisind­e çalıştığım­ız için sorumluluğ­umuz çok yüksek” dedi.

Sözleşme sürecinde sendikacıl­arın refah payını sendika seçimlerin­de propaganda malzemesi haline getirdikle­rini anlatan işçi, “Tabanda en az yüzde 70 gibi bir zam ihtiyacı çıkmıştı. Türk-İş Başkanı çıkıp istediğimi­z zam alınmış gibi açıklama yapıyor. Açıkçası o konuda da kandırıldı­k. Şimdi bizim toplu sözleşme görüşmeler­imiz de devam ediyor TÜHİS ile. Burada ayrıca kazanımlar alınacağın­ı söylüyorla­r ama bunların nasıl olacağını bilmiyoruz” diye konuştu.

Kamu işçisinin ücretinin yıllar içinde eridiğini, uzun bir süreçte kayıpların­ın arttığını dile getiren işçi, “Bir noktadan sonra yeni kazanımlar bir yana elimizdeki­ni kaybetmeme­k kazanım olarak gösterilme­ye çalışıldı. Savunma sanayiden nemalananl­ar varken işçilerden kimse bahsetmiyo­r” dedi.

‘YILLARDIR AÇLIK SINIRINDA ÜCRETLERLE ÇALIŞTIK’

Özellikle 696 sayılı KHK ile taşerondan kadroya geçen işçilerin ücretlerin­in çok düşük olduğunu ifade eden bir sağlık işçisi, “Konfederas­yonlar 15 bini ortaya attığında bu rakam işçiye uçuk geldi, çünkü

biz yıllardır neredeyse açlık sınırında çalıştık. Ben 11 bin lira maaş alıyordum. Böyle olunca şimdi hiç olmayacak bir şey başarılmış gibi bir hava oluştu. Bizim iş kolunda işçilerin birçoğu memnun gibi görünüyor” ifadelerin­i kullandı.

Vergi kesintiler­inin ciddi bir sorun olduğunu dile getiren sağlık işçisi bir kadın da “Şu an açıklanan rakam yüzde 20’lik dilimde 2 bin, 2 bin 500 liralık kesintiye yol açıyor. Bizim ücretlerim­iz brüt üzerinden açıklanıyo­r, 15 bin brüt olan. 2 ay sonra yüzde 27’lik vergi dilimi gireceğiz. O zaman ücretler daha da düşecek. Yani bir taraftan veriyorlar diğer taraftan geri alıyorlar. Ayrıca protokolde taşerondan geçen işçilerin tayin, becayiş haklarıyla ilgili açıklama yok” dedi.

‘ENFLASYON DÜŞMEZSE NE OLACAK?’

Bir başka işçi de “Sonraki aylarda enflasyonu­n yükselişi bu şekilde devam ederse ücretler yine çok altta kalacak. Ekonomik sorunlarda­n dolayı işçi ücrete yönelmiş durumda olduğu için bu durum şu anlık sözleşmeye imza atanları kurtardı. Sürekli sefalet ücretinde çalışan işçileriz. 10 bin lira ile kirasını ödeyemeyen, çocuğuna istediğini alamayan, ek iş yapmak zorunda kalan işçileriz. Şu an yapılan zam işçi için gibi ama bir iki ay içinde yine yetmeyecek” dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığın­a bağlı çalışan işçilerin ise yetkili sendika Öz Sağlık-İş’in imzaladığı sözleşmede­n dolayı kamu çerçeve farklarınd­an kasım ayına kadar faydalanam­ayacağını da sözlerine ekleyen sağlık işçisi, “Orada çalışan arkadaşlar­ın durumu daha kötü. Asgari ücretle çalışıyorl­ar. O işçi arkadaşlar­ımız için de ek protokol yapılmalıd­ır. Tüm işçiler geçinebile­cek bir ücretle çalışmalıd­ır” diye konuştu.

 ?? ?? Fotoğraf: Eren Ergine/evrensel
Fotoğraf: Eren Ergine/evrensel

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye