‘GÜLSÜM VEKİL OLUYORMUŞSUN, O KADAR PARAYI NEREYE KOYACAKSIN?’
GÜLSÜM Çolak’ın milletvekili adayı olduğunu duyan komşusu diyor ki: “Gülsüm, vekil oluyormuşsun, yalnız sandığını büyük götür. O kadar parayı nereye koyacaksın?” Çolak, kendisi yazmış gibi seçim bildirgemize çok yaklaşan bir cevap veriyor: “Az zıkkımlansınlar diye gideceğim ben oraya. Hiçbirinin maaşı da memur maaşını geçmeyecek. Memur maaşları 20 bini geçmiyor.” Açıyoruz Emek Partisinin seçim bildirgesini bakıyoruz beraber: “Sen mi yazdın Gülsüm abla bunu yoksa, bak ne yazıyor burada?” “Seçilmiş vekil, temsilci ve görevlilere ödenen ücretler kalifiye işçi ücretlerinin ortalamasını aşmamalı.” Biz; Gülsüm Çolak’ın cesaretinden, direngenliğinden ve kendi sınıfına karşı sorumluluk duygusundan dersimizi çıkardık. Bir ders de Somalı emekçileri, iktidar partisinin aldığı oy oranına bakarak hakir gören, horlayan, suçlayan küçük burjuva solcularına ve sermaye politikacılarına çıkaralım. Hanginiz çıkıp da Gülsüm ablanın sözlerine yaklaşan bir söz söyleyebildiniz, politika yaptınız da halkı horlar, yuhalarsınız! vekili seçilme ihtimaline uzak. Dolayısıyla Gülsüm ablanın kendisi de, Gülsüm Çolak’a oy verecek olanlar da bunun bilincinde. Burada Gülsüm Çolak’ın motivasyon kaynağı ise sadece parlamentoda vekil sayısının artmasının tek adam ittifakına vereceği zarar değil. Gerisini köylülerle yaptığı sohbetten aktaralım: “Siz 3. sırada mısınız abla? 3 zor tabii de, inşallah seçilirsiniz. Hayırlısı.” Çolak, şöyle cevap veriyor: “Seçilsek olur tabii ama ben o ihtimalin ne kadar düşük olduğunu biliyorum. Ama ben seçilmek için değil mücadeleyi büyütmek için buradayım. Ayrıca seçilecek adayların içerisinde beni çok iyi temsil edecek adaylar var. Onların sesimizi Meclise taşıyacağına eminim. Sizin desteğiniz bunun için de önemli.”
Gülsüm Çolak’ın adaylığı, neye işaret ettiği belli olmayan, yağmacı sermaye politikalarını gizleyen, sınıf çelişkisini körleyen sözde ‘bizden’ olanları teşhir etmek için vesiledir. Burada anahtar ve güvence; tarım işçisinin, madencinin, köyündeki toprağından koparılıp fabrikada düşük ücret, ağır baskı ve çalışma koşullarına itilen emekçilerin ve sınıf partisinin üyelerinin temel ekonomik ve politik taleplerine sarılması olacaktır.
Oylar Gülsüm Çolak’a!
Oylar yenmeye, yenilmeye ve her adımda yenilenmeye…
Birleşmeye, mücadele örgütleri kurmaya…