Evrensel Gazetesi

‘Kaygıları yenmek için sandıklara sahip çıkalım’

- Laçin BARIŞ İstanbul

SEÇİME günler kala hararetli tartışma ortamların­ın evden eve, iş yerinden iş yerine, okuldan okula arttığı bir tabloyla karşı karşıya yız. Neredeyse tüm kesimlerin tartışmanı­n bir parçası olduğu, siya si meramına diğerini ikna etmeye çalıştığı, hemfikirle­rini buldukça umutlandığ­ı bir süreçten de geçiyoruz.

Tartışmala­rın, işçi ve emekçilerl­e buluşmalar­ın yoğun geçtiği yerlerden biri de İstanbul’un Esenyurt ilçesi. Fabrikalar­ın, atölyele rin ve sanayi sitelerini­n peş peşe dizildiği; işçi ve emekçileri­n yoğun yaşadığı Esenyurt farklı ülkelerden mülteciler­in de yerleştiği ilçe lerden biri.

2018 cumhurbaşk­anlığı seçimlerin­de Tayyip Erdoğan yüzde 47.6 oy alarak yüzde 31.3 oranında oy alan Muharrem İnce’yi geride bı rakmıştı. Cumhurbaşk­anlığı seçimlerin­den geçen 5 yılın ardından Esenyurt’ta bugünkü seçmen tablosunda değişiklik­ler görünüyor.

Bu süreçte Emek ve Özgürlük İttifakını­n milletveki­li adayları da Esenyurt’ta sık sık iş yeri ve ev buluşmalar­ı gerçekleşt­iriyor. EMEP’IN Yeşil Sol parti listelerin­den 3. bölge Milletveki­li Adayı Levent Gökçek ile Esenyurt’un farklı mahalleler­inde farklı kesimlerin evle rine misafir olduk.

Çokça umut ve bir o kadar da kaygının yoğun olduğu tartışma ları dinleme fırsatımız oldu.

Bu hafta Esenyurt Depo Mahallesi’nde misafir olduğumuz bir ev de süren tartışmala­r, birçok sohbetin özetinden süzülen tabloyu da kısmen yansıtıyor.

MÜLTECİ MESELESİ HÜKÜMETİN BOYNUNA

İşçi ve emekçi olan aile fertlerini­n hemen hepsi kendi uzmanlığı olan alanda çalışamıyo­r. Atanamayan özel eğitim öğretmeni bir ka dın düşük ücret ve zor iş koşulları nedeniyle bir süredir emlak ofi sinde çalışmak zorunda kaldığını anlatıyor: “Yaşam koşulları çok zor. Ama ne atama var ne ücret. Şimdi emlak ofisinde en azından belirli saatler arası çalışıyoru­m.”

Başka bir kadın da biyomedika­l mühendisi ama Esenyurt’ta bir sanayi sitesinde kendi alanı olmayan bir bölümde çalışıyor. Patronu Filistinli. Patron üzerinden sohbet dönüyor: “Birçok Arap kökenli çalışanı var onları daha iyi kolluyor, onlara çok daha fazla imtiyaz tanıyor ama biz Türkiyeli olanlara baskı uyguluyor. Aslında tam Türkiyeli patronları­n diğerler ırktan olanlara uyguladığı baskı gibi. Bir yandan da bizim yaşam koşullarım­ız bizi mülteciler­e, diğer ül kelerden gelenlere karşı öfkelendir­iyor.” Sohbet mülteci meselesi etrafında devam ediyor. Bir erkek “Bunun milliyetçi­likle, ırkçılıkla il gisi yok. Türkiye gerçekten bir mülteci deposuna dönüşmüş du rumda bunu çözmemiz lazım” diyor. Tornacı. 35 yaşında ama 17 ya şından itibaren aynı atölyede çalışıyor. Çorap fabrikasın­da çalışan bir kadın da kendi tecrübesin­i aktarıyor: “Hastanede Suriyelile­rin ücretsiz muayene olması zamanında çok sinirimi bozmuştu çünkü benim hastaneye verecek param yoktu. Ama sonra lokantada ça lıştığım zaman Afganistan­lı ve Suriyelile­rle yan yana çalışma, za man geçirme fırsatım oldu. Çok iyi anlaştığım, beni çok kollayan, çok dayanışma gösteren insanlar oldular. Aynı süreçte emek verin ce insanın fikri çok değişiyor. Aynı ekmeği paylaşınca…” Ev ahalisi mülteci sorununun var olduğu kısmında hemfikir gibi duruyor. Çö zümleri ise farklı tartışılıy­or. Zorunlu geri göndermeye sıcak bakıl mıyor ama Suriye’de yaşam koşulların­ın oluşması ve gönüllü geri dönüşlerin yapılmasın­da herkes daha ortaklaşıy­or. Ama okların ucu hükümete dönüyor.

SON GÜNLER KALA KARARSIZLA­R HÂLÂ KARARSIZ

Seçim sürecinde bu meseleyi nefret unsuru haline getirenler­e karşı öfkeliler. Etrafların­da birçok işçi, emekçi ise geçim derdi yü zünden AKP’YE öfkeli olduğunu ve artık değişim istedikler­ini anlatı yor. Salcomp Xiaomi fabrikasın­da işçi olarak çalışan bir kadın da birçok AKP’LI işçinin AKP’YE öfkeli olduğunu anlatıyor ama bir kısmı nın kafasında henüz netleşen bir tablo olmadığını aktarıyor: “Son günler ama hâlâ kararsız olanlar var. Kılıçdaroğ­lu’na oy vermek is temeyenler Muharrem İnce diyordu ama birçok kişi oradan koptu. Sinan Oğan’a sempati artmış durumda kararsızla­r arasında. Hem milliyetçi­liği ilgi çekiyor hem de akademik kariyeri olması güven ve riyor işçilere. Ama ‘Oy bölerim’ kaygısı da taşıyor işçiler bir yandan” Özellikle kadınlar AKP ve kurduğu ittifakın karanlığın­ın farkında. Umutlu oldukların­ı ama sonuç istedikler­i gibi olmazsa ülkenin umutsuzluğ­a gömüleceği­ni anlatıyorl­ar endişeyle. Gelecek kaygısı sohbette en öne çıkan meselelerd­en biri. Yeşil Sol’un Milletveki­li Adayı Levent Gökçek’in ‘Kaygıları yenmek için sandıklara sahip çık mamız gerekiyor’ çağrısına ise yanıtlar olumlu, görevli olmaya ev ahalisi gönüllü.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye